Yunan Efi, Samsun'da Elif oldu
Türkiye'yi çok seven Efthymia Karagiannidou 4 Temmuz'da Samsun Müftülüğü'nde şahitler huzurunda şehadet getirerek evine Müslüman olarak döndü
Yunanistan'ın 75 bin nüfuslu Kastorya bölgesinden... İki krater gölünün ortasında bir doğa harikası olan Kastorya'da Ortodoks, Yahudi ve Müslüman halk bir arada yaşıyor. Selanik'te doğdu ama yaşamını artık Kastorya'da sürdürüyor. Tecrübeli bir işkadını... İlk eşinden 12 yaşında, Fransız okuluna giden Nikos adında bir oğlu var. Nikos Türkçe öğrenebilsin diye bir değişim programıyla Galatasaray Lisesi'ne geçiş yapmasını ve İstanbul'da okumasını istiyor. Kendisi de bir buçuk yıldır bir Türk öğretmenden Türkçe öğrenmeye çalışıyor. Türkleri ve Türkiye'yi çok sevdiği için de sık sık geliyor. İki yıl önce tekrar evlenen 42 yaşındaki Efthymia (Efi) Karagiannidou, bir süre önce Müslüman olmaya karar verir ama bunun nasıl gerçekleşeceğinden emin değildir. Anne ve babasının ailesi Kafkaslar'dan Ordu ve Kars'a göç etmiş, uzun yıllar da Türkiye'de yaşadıktan sonra da Yunanistan'a gitmişti. O da bu aile bağları yüzünden bir zamanlar atalarının da yaşadığı topraklarda Müslüman olmaya karar verdi. Samsun Müftülüğü'ne resmi müracaatta bulundu ve nihayet 4 Temmuz'da müftü yardımcısı Alaettin Kırbıyık ile Din Hizmetleri ve Eğitimi Şube Müdürü Seyhan Elmacı'nın şahitliğiyle Müslüman oldu. Yeni adı artık Elif... İngiltere'de de eğitim aldığı için çok iyi İngilizce konuşan Samsun Müftüsü Yard. Doç. Hayrettin Öztürk, Elif'e Müslümanlıkla ilgili bilgilerin yanı sıra ihtida belgesini verdi, Türkçe dua kitapları hediye etti. Evine Elif olarak dönen ve bundan da büyük mutluluk duyan Karagiannidou, Yunanistan'da da yeni dinini belgeletmek için resmi makamlara başvurdu.
Samsun Müftüsü Yard. Doç. Hayrettin Öztürk: Gönül rızasıyla Müslümanlığı seçti
"Elif Hanım müftülüğe geldiğinde kendisine girecek olduğu dinin sorumluluklarını İngilizce olarak anlattım. Ayetel kürsi ile Fatiha surelerinin anlamlarını öğrettim. 'Müslüman olduğunuzda geçmiş silinir, bizden de temiz olursunuz' dedim. Müslümana düşen görevleri, İslamın ve imanın şartlarını anlattım. İslamın güzellikler, yardımlaşma, güleryüz, iyilik olduğunu, çevresindekilerle ve çocuklarla da bu duyguları paylaşması gerektiğini söyledim. Onun da bazı soruları oldu. Yunanistan'da yaşadığı şehirde başka Müslümanlar da olduğu için uygulamayı onlardan öğrenebileceğini belirttim. Sonra da müftü yardımcılarımızdan biri ortamı hazırladı. 'Huzurla kabul ediyor musun?' dedim, o da 'Hiçbir baskı altında kalmadan kabul ediyorum. Ben Kuran'ı okudum, bunun için Müslüman olmak istiyorum' dedi. Ona 'Çevrende Müslümanların yaptığı bazı yanlışlar görebilirsin. Her insanın yapabileceği gibi Müslüman da yanlış yapabilir. Sen Kuran'ı ve peygamberimizi örnek olarak almalısın' dedim. Geçmişte aile büyüklerinin de Türkiye'de yaşamış olması ve Türklerin yardımsever, vefalı ve güleryüzle ona yaklaşmalarından etkilendiğini düşünüyorum. Çünkü başka bir ülkede de Müslüman olmayı seçebilirdi ama o burada oldu."
DOĞARKEN KİMSE BANA DİNİMİ SORMADI
"Ben doğarken kimse bana 'Müslüman mı, Ortodoks mu, yoksa Yahudi mi olmak istersin?' diye sormadı. Bir dönem geldi ve hangi dini seçeceğim konusunda arayışa girdim. Önce Tevrat'ın Yunancasını okudum ama aradığımı bulamadım. Kuran'ın da önce Yunancasını okudum bir tat alamadım sonra bir de İngilizcesini okudum. Müslüman olmaya karar verince eşime de sordum, o da 'Sen bilirsin' dedi. Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorum. Oğlumun da Türkiye'de okumasını istiyorum. Türkçe çalışıyorum, çünkü kitapları Türkçe okumak istiyorum. Samsun Müftülüğü'nden bana dua kitapları verildi, artık onları okuyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.