Yolsuzluğa Karışan Evladım Olsa Reddederim
Başbakan Erdoğan, "Çok açık net söylüyorum. Benim evlatlarımdan bir tanesi böyle bir tane yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam evlatlıktan reddederim" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çok açık net söylüyorum. Benim evlatlarımdan bir tanesi böyle bir tane yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam evlatlıktan reddederim" dedi.
Erdoğan, imam hatip liselerinin 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Burhan Felek Spor Salonu'nda düzenlenen "100 Yıllık Hikaye İmam Hatip" etkinliğine katıldı.
Başbakan Erdoğan, bu güzel buluşma vesilesiyle 100. kuruluş yıl dönümünde imam hatip okullarının temellerini atanları, yüzyıl boyunca görev yapmış ve aramızdan ayrılmış öğretmenlerini, yöneticilerini, hizmetlilerini, yemeyip yediren, giymeyip giydiren hayırseverleri rahmetle minnetle yad ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hiç merak etmeyin dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bildiğiniz gibi biz beddualarla gelmedik, dualarla geldik. Yolumuza da böyle devam edeceğiz. 1951 yılında imam okullarını tekrar açan, milleti okullarıyla buluşturan, milletin adamı, demokrasi mücadelesinin abidevi şahsiyeti merhum Adnan Menderes'e, onun Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'ye bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Başta Celalettin Ökten hocamız olmak üzere imam hatiplerin bugünlere ulaşmasında emeği geçen herkese, siyasetçisinden idarecesine, eğitimcisinden hayırseverine kadar tüm imam hatip gönüllülerine teşekkür ediyorum, rabbim onlardan razı olsun, mekanları cennet olsun."
"Kod numarası; 444"
Üniversitelerde başörtüsü zulmünün son bulması için kararlı şekilde mücadele eden yol arkadaşlarını gönülden tebrik eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kamuda başörtülü çalışabilme özgürlüğünü tesis eden kadromuza yürekten şükranlarımı sunuyorum. Kur'an-ı Kerim ve siyer-i nebi derslerinin okullarda seçmeli ders olarak okutulmasını temin eden yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 30 Mart 2012'de kod numarası olarak 444 diyorum, yani 4+4+4 düzenlemesini yasalaştırarak... İmam hatipler üzerindeki kara bulutları dağıtan, milletin evlatları üzerindeki baskı ve zulme son veren AK Parti Grubu'na, hükümetimize, TBMM'ye, sayın Cumhurbaşkanımıza da şükranlarımı ifade ediyorum."
"Meşru mücadele varken yerin altını tercih edenlerden olmadık"
Başbakan Erdoğan, imam hatiplilerin çok zulme uğradığını ancak sabrettiklerini belirterek, hiçbir zaman hüzünlenmediklerini, ümitsizliğe kapılmadıklarını, karamsar olmadıklarını, merhametlilerin en merhametlisinden ümitlerini asla kesmediklerini söyledi.
"Kaderin üstünde mutlaka bir kader vardır" diyerek, direndiklerini, mücadele ettiklerini, hiçbir şey yapamadıkları zamanlarda seccadelerine sığındıklarını, ellerini göğe açıp dualarla yol arkadaşlığı yaptıklarını anlatan Erdoğan, kendilerinin sabırsızlardan, tahammülsüzlerden, bütün tahriklere rağmen eline silah alanlardan, şiddeti bir çözüm yolu olarak görenlerden olmadıklarını dile getirdi.
Erdoğan, "Yerin üstü, siyaset, meşru mücadele varken yerin altını tercih edenlerden, gizlenenlerden, sinsi bir virüs gibi bünyeyi işgal etmeye çalışanlardan olmadık. Milletimizle bağımızı, irtibatımızı hiçbir zaman koparmadık" ifadelerini kullandı.
"Mücadelemiz, yeni ve büyük Türkiye mücadelesidir"
"Burası bizim öz yurdumuzdur, öz vatanımızdır" diyen Erdoğan, "Biz kendi vatanında, toprağında, kendi milletine karşı şiddete tevessül edenlerden asla olmayız, bunu asla onaylamayız. Biz kendi öz yurdunda, öz vatanında siyaset yolları açıkken, yerin üzerinde güneşle yürümek varken, yerin altını, tedbiri, takiyyeyi, maskeleri, kisveleri tercih edenlerden olmadık ve olmayacağız. Şunu herkesin bilmesini istiyorum. Bizim mücadelemiz Hakk mücadelesidir, adalet, hukuk, milletin değerlerini yüceltme, milletin kutsallarını yaşatma mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, yeni Türkiye, büyük Türkiye mücadelesidir. Haklı olduğumuz bir mücadelede şiddeti tercih edip, haksız konuma düşemeyiz, gayrimeşru yollara tevessül edip, haktan kopamayız."
Başbakan Erdoğan, kaderi yok sayıp hedefe giden bir yolu meşru kabul edemeyeceklerini, Allah'ın takdirini yok sayıp menzile ulaşmak için her yöntemi mübah göremeyeceklerini kaydetti.
Erdoğan, "Bize gelen emir son derece açıktır: 'Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.' Ancak doğru olursan kazanırsın, dik durursan başarırsın, rüzgara göre eğilen, yön değiştiren, kalıba göre şekil alan, ilke tanımayan, çizgi tanımayan, ahlak ve edep tanımayan hiçbir mücadele zafer kazanamaz, başarı sağlanamaz, menzile ulaşamaz" diyerek, böyle bir mücadele geleneğinin içinden geldiklerini aktardı.
"Müslüman Müslüman'a tuzak kuramaz"
Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Endülüs'ün saraylarında bir hüküm dikkatinizi çeker. Gidenleriniz görmüştür. Allah'tan başka zafer sahibi yoktur. Onun için ben bugün buradan, bu kapalı spor salonundan, sizlerin huzurunuzda, sizlerle birlikte, canlı yayın yapan tüm televizyon kanallarından milletime ve dünyaya sesleniyorum. O da şudur, şunu unutmayınız: Hangi makamda olursak olalım, kibri, gururu yanımıza yaklaştırmadık ve yaklaştırmayacağız ve şunu unutmayacağız. Müslüman o kimsedir ki onun dilinden ve elinden tüm Müslümanlar emindir, salimdir. Müslüman Müslüman'a tuzak kuramaz. Bırakın Müslüman'ın Müslüman'a tuzak kurmasını başka insanlara da tuzak kuramaz."
"Yolsuzluğa karışan evladım olsa reddederim"
Erdoğan, "Bizler, özellikle Müslümanlar olarak ubudiyet anlayışımızı gözden geçirmek zorundayız. Biz Allah'tan başka mabut tanımıyoruz, bunu bileceğiz" dedi.
Erdoğan, imam hatip okullarına destek verenleri anlatırken "İktidar, para, şöhret peşinde olmadılar, örgüt kuralım demediler. Paralel devlet kuralım, hükümetler kurup, hükümetler yıkalım, devlet içinde devlet olalım, ananas cumhuriyeti kuralım demediler" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Çok açık net söylüyorum. Benim evlatlarımdan bir tanesi böyle bir tane yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam evlatlıktan reddederim" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.