Yine bir üç aylar, yeni bir fırsat...

Yine bir üç aylar, yeni bir fırsat...

Üç aylar, geldiğini hissettirir. Mübarek gecelerde bilhassa cuma ve kandil gecelerinde camiler dolup taşar...

Türkan UYMAZ'ın haberi

Bereket dolu üç aylara ulaştık. Mübarek gecelerin taçlandırdığı kutlu zaman dilimi, bütün seneyi manevi iklimde geçirmek ve tazelenmek için en güzel fırsat. Bu vakitlerde dualar geri çevrilmiyor, mağfiret kapıları sonuna kadar açılıyor, ibadet sevapları bir iken binlere ulaşıyor.

Gündelik hayatımızın telaşı içinde farkında olmadan dünyalık meselelere dalıp farklı hedeflere doğru kayıp gidiyoruz. Sorumluluklarımızı satır satır yazmasak da hafızamızda şekillendiriyoruz. Çoğu zaman bedenimizi doyururken, ruhumuzu aç ve susuz bırakıyoruz. Hemen hepimizin derdi, 'yapılacak iş çok, zaman yok.' Oysa içinde bulunduğumuz zaman dilimi, ahireti kazanma yolunda engelleri çoğaltıyor, kendimizi kaybettiriyor adeta. Söz konusu engeller aslında birer imtihan, çoğu zaman dünyaya asıl geliş gayemizi unutturuyor.

Şimdi hayatımızı olumlu yönde değiştirmeye gayret etmenin tam zamanı. Rabb'imiz, asıl gayemize ulaşabilmek için kutlu zaman dilimi üç ayları fırsat olarak sunuyor. Af ve mağfiretini, nimetlerini sağanak sağanak yağdırıyor.

Peygamber Efendimiz'in (sas) Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç olarak alan ay takvimine göre "Recep, Şaban ve Ramazan" ayları, sürpriz feyiz ve bereketlerle dopdolu. Üstelik bu aylarda bulunan Regâib, Mi'râç, Berât ve Kadir geceleri, maddi ölçüyle değerlendirilmeyecek kadar ilahi ikramlarla donatılmış. Gerçek şu ki, biraz gayret, dua ve samimiyetle bu gün ve gecelerin feyzinden yararlanabilmekle, pek çok eksiğimizi telafi edebilir ve kulluk vazifelerimizi yerine getirebiliriz.

Huzur ve bereket mevsimi

Allah (cc), bazı insanları ve mekânları diğerlerinden, bazı günleri diğer günlerden ve bazı ayları da diğer aylardan daha faziletli kılmış. Mesela peygamberler diğer insanlardan daha faziletli. Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i Nebevî diğer mescitlerden daha kutsal. Cuma, günler arasında en özeli, çünkü Müslümanların bayram günü. Aynı bu şekilde üç aylar diye nitelendirdiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan ayları da diğer aylardan daha hayırlı. Rasûlullah (sas) bir hadis-i şerifinde; "Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır." buyurmuş. Ayrıca Peygamber Efendimiz, Recep ayı girince, "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl! Bizi Ramazan'a ulaştır." diye dua edermiş.

Sair vakitlerde hayır ve hasenata on sevap veriliyorsa; Recep, Şaban ve Ramazan aylarında kat kat fazla sevap veriliyor. Mesela başka zamanlarda okunan bir Kur'an harfi için on sevap yazılırken Recep ayında yüz. Şaban'da üç yüzü aşıyor. Ramazan'da bine çıkarken, Kadir gecesinde de otuz bine ulaşıyor. Düşünürsek, bu mübarek vakitlerin ahiret ticaretinde ne derece kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz, üç aylardan istifade etmemiz gerektiğini ifade ediyor. Aydüz'e göre, bu mübarek aylarda Allah'a yakınlaşmanın püf noktaları var: Ahirete yönelik amellerini diğer vakitlere nispetle arttırmak, nafile ve kaza namazı kılmak, nafile oruç tutmak, daha fazla dua etmek, zikretmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, Kur'an ikliminde bulunmak, hayırlı ilme yönelmek, yetim, kimsesiz, fakir ve yoksullara daha fazla yardım etmek.

Zaman - Cuma 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.