Yeni Şafak Akif Beki'ye savaş açtı!

Yeni Şafak Akif Beki'ye savaş açtı!

Radikal gazetesinde yazan Akif Beki'nin Ahmet Davutoğlu ile ilgili sözlerine en sert tepki Yeni Şafak yazarlarından geliyor.

Radikal gazetesinde yazan Akif Beki'nin 15 haziranda kaleme aldığı "Davutoğlu'nun 'ben' idraki" başlıklı yazının yankıları hala sürüyor.

"Dışişleri Bakanı’nın diplomatik zafer hırsı üzerine konuşmanın vakti geldi.
El attığı her işi, illa büyük bir başarı hikayesine çevirmek zorunda.
Manşet atar gibi takdim ediyor dosyalarını.
Her vesileyi zorluyor, her fotoğrafta boy gösterme ihtiyacı hissediyor.
Sonuç; gösteri odaklı bir dış politika."
diyerek Davutoğlu ile ilgili eleştirilerini belki de ilk kez bu kadar alenen dillendiren Akif Beki'ye en sert tepki ise Yeni Şafak yazarlarından geliyor.

Şenol Kazancı'nın "Akif Beki basın sözcülüğünden neden ayrılmıştı?" ve İbrahim Karagül'ün "Hadi linç edin Davutoğlu'nu!" başlıklı yazılarından sonra bugün de Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak Beki için zehir zemberek cümleler yazdı.

İşte Albayrak'ın "Akif Beki o yazıyı yazmak için klavyenin başına geçerken "Bugün olabildiğince çirkinleşeceğim" diye niyet etmiş olmalı. Tebrikler; gönlünden geçen çirkinliği daha `güzel` bir şekilde yazıya dökemezdi." diye başladığı ve çok sert bir şekilde devam ettiği o yazıdan çarpıcı bir bölüm: 

Bütün bunları nereden çıkarıyor Akif Beki? Mesela, Davutoğlu`nun, Arap dışişleri bakanlarına hitaben yaptığı konuşmada söylediği iddia edilen "Yakında Kudüs (Filistin devletinin) başkent(i) olacak" sözünden çıkarıyor. "Çok sorunlu" buluyormuş bu sözü. Dünyadan haberi olmazsa elbette sorunlu bulur! Uluslararası siyaset literatüründe "Batı Şeria ve Gazze topraklarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti" diye bir şeyin geçtiğini, bunu İsraillilerden başka kimsenin yadırgamadığını, asıl yadırganan söylemin "Bölünmez Kudüs İsrail`in ebedi başkentidir" söylemi olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri`nin bile "bölünmez Kudüs"ü İsrail`in başkenti olarak tanımaya yanaşmadığını, İsrail`in 1967`de işgal edip 1980`de ilhak ettiği Doğu Kudüs`ün (yani Mescid-i Aksa, Kabir Kilisesi ve Ağlama Duvarı`nın bulunduğu kadîm Kudüs`ün) Birleşmiş Milletler`e göre İsrail`e ait olmadığını ve buranın bir barış anlaşmasıyla `Arap tarafı`na bırakılması gerektiğini bile bilmeyen Akif Beki`nin, Dışişleri Bakanı`na diplomasi dersi vermeye kalkması ne komik!

Akif Beki, bir de, İran`la uranyum takas anlaşması imzalandığında "sevinç gösterisi" yaptığı için eleştiriyor Davutoğlu`nu. "ABD ile ters düştük" diye üzülüyor. Yahu, bu anlaşma zaten ABD Başkanı Barack Obama`nın önerdiği şey değil miydi? Davutoğlu, "Sonunda Viyana Grubu`yla İran`ın uzlaşması için gerekli zemin oluştu" diye sevinmeyecekti de üzülecek miydi? ABD ile ters düşüldüyse ABD`nin ilkesizliği yüzünden ters düşüldü. Bu meseleyi Davutoğlu`nu vurmak için kullanmak ne büyük densizlik!