“YAZMAK YANMAKTIR” OKURKEN YAKIYOR
Şair-Yazar Adem EFİLOĞLU’nun “Yazmak Yanmaktır” isimli şiir kitabı KD Yayınları’ndan çıktı.
BEN KELİMELERİN HASAT ZAMANI
RABBİMDEN DİZ ÇÖKÜP SİİR DİLENDİM
ŞU FANİ DÜNYANIN FESAT ZAMANI
ASLA UTANMADIM ŞUUR DİLENDİM mısralarıyla dünyaya bakış açısıyla beraber şiire olan tutkusunu da dile getiren şair-yazar ÂDEM EFİLOĞLU, hem hece hem serbest şiirlerini okurlarıyla buluşturdu. KD Yayınlarından çıkan eser 128 sayfadan oluşuyor.
1970 Yılında Ordu’nun Akkuş ilçesinde doğan, www.edebiyatevi.comsitesi kurucularından ve birçok antolojiye öncülük ederek şairleri bir araya getirmeyi başarmış olan şair-yazar EFİLOĞLU kendisini okuyucularına şöyle anlatıyor;
“Tarihe cemre düştü bir sonbahar gününde adına Âdem dediler Âdem büyüdü, serpildi, düştü, üşüdü, uyudu, büyüdü, siz oldu, biz oldu, an geldi gözü doldu, kuldu, neticede kul olduğunu kullukta buldu. Cebimde kelimelerim demişti cebimde taşıyamadım sizlerle paylaştım yükümün adı şiir oldu. Şiir siz oldu biz oldu dağlar bile düz oldu.
Lafın kısası; Beni bilen bilir, sözüm özümdür özümdedir bütün sözüm.
Kimine göre saygısız... Kimine göre duygusal... Kimine göre adam gibi adam... Kimine göre iyi bir aile babası... Kimine göre dağ gibi yıkılmaz... Kimine göre BİR GARİP ÂDEMOĞLU işte yani sizin gibi insan bu hayat yolunda... Ben şiirden iyi anlarım... Her yazıma emek her yazıma çaba sarf ederek sizlerin beğenilerine sunuyorum. Kelimelerin sihirli gücüne ve bazen küçük bir kelamda fırtınalar kopacağına inanır ve okurum çoğunlukla ama güzel bir şiiri kokusundan bilirim şöyle ruhlara işleyen. Cebimde yüreğimin yangınlarını, sevinçlerini ve mutluluklarını anlatan ufak tefek kelimeler var. Âcizane kendimce bir şeyler karalıyorum sizin beğeninize sunmak için ve bunun için çok gayret sarf ediyorum... Benim öyle şaşalı başarılarla dolu bir hayatım yok yalandan, hileden, ikiyüzlü insanlardan nefret ederim. İnsan ağzından çıkanı bilmeli adımını ona göre atmalı. Ne demişti atalarımız: kırk düşün bir söyle...
Dostluk benim hayat felsefem, hep yeni, hiç eskimeyen dostluklar kurmak ve asla dostluğa ihanet etmemektir şiarımız gayrisi yazmaz kapımızda...
Her görüşe her düşünceye saygımız var, ama bizim haklarımıza da saygı isteriz tabi ki. Hayatta ki en büyük başarım ailem, yavrularım Burak'ım ve Aleyna Nur'um onlara da yazmayı öğretiyorum. Ailem için her şeyi yaparım onlarla sevinir onlarla ağlarım onlar benim hayattaki en büyük başarım.
Hayat bize türlü türlü oyunlar oynarken. ALLAH’IM bizleri hatalara düşmekten, yanlışlarla yaşamaktan, kibir ile dolaşmaktan, korusun.
Adem Efiloğlu’nun yeni eseri "YAZMAK YANMAKTIR" hakkında Eğitimci Yazar Rana Değirmenci ise şiir sevenlere şöyle sesleniyor ;
“Ve bir Şair, kalbinin kapılarını bize açtı. Anlatacak ne kadar da çok şeyi varmış. Ama ancak duyana! Ama ancak, “okuyana”…
Yüzyıllardır hayatın ruhunda bıraktığı izleri anlatma derdine düştü… Resimle, müzikle, şiirle. Aslında, bunca sesin bunca haykırışın arasında ne kadar da az duyulduğunu ne kadar da yarım anlaşıldığını, eksik okunduğunu bile bile. Fakat yine de… İnsanoğlunun can’ı durmadı; yüreği susmadı. Yüreği susmayanların en başında cesur yürekli Şairler yerini aldı…
İşte şimdi; cesur yüreği ile “endamı ile şiirlerini” “sere serpe gün ortasına çıkaran” Âdem Efiloğlu’nun şiirleri ile buluşuyoruz. Nedense, şu son zamanlarda her yüreği titreyenin ya da her birkaç güzel sözü ezberleyenin, başkalarından okudukları şiirlerden imge aşırmakta beis görmeyerek, yangından mal kaçırırcasına bir çırpıda hazırlayıp derledikleri şiir kitapları ile “Bakın Şair oldum” naraları ile dolaştıkları bir dönemin içinde bulduk kendimizi. Yüreğimiz ve aklımız öylesine karıştı ki; bu çığırtkanlar arasında hakiki şiir ve hakiki Şairi nasıl bulacağımızın, nasıl tanıyacağımızın hüsranı geldi oturdu yüreklerimize… Bu kırılganlığı, bu hüsranı yalnızca “şiir okuyucuları” yaşamıyor kuşkusuz. Gerçek şiiri ruhunda duyup da yüreğinin mısralarını gün yüzüne çıkarmak isteyenler de şaşkın… Bu kırılganlık, bu tedirginlik ve “sesler arasında kaybolup gitme kaygısı Şair Efiloğlu’na “Duyuyor musun, anlatacak ne çok şeyim var oysa! Emin değilim bilmek istediğinden” dedirtmiş. Böylesi bir sesleniş dahi Şairin; Şiir ve Şairlik adına ne kadar ciddi ve hassas olduğunun işaretidir.
Ve okuyucu! Bu kitabı eline aldığında “yürekten gelen sesi”, yüreğinle ve aklınla bir dinle… Bu kitaptaki şiirler, yalnızca hislerin çalakalem sıralanması değil! Ya da yürek çığlıklarının ezberlenmiş şiir kalıpları içine sıkıştırılması da değil… Okuduğun her mısrada “hem yazarken, hem hissederken” “bir yürek nasıl cesur ama derinden atarmış”; işte, bu yürek atışını dinle…” Rana İslam Değirmenci-Eğitimci- Yazar
Yazmak Yanmaktır isimli eser çok yakında tüm kitapevleri ve internet sitelerinde satışa sunulacak.
Haber: F.Ç.KABADAYI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.