'Yasa hırsız torbasına döndü'
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ''Torba'' tasarının yasalaşmasını değerlendirirken, ''Torba yasa, ne bulunursa içine doldurulan hırsız torbasına dönüşmüştür'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, bazı kamu alacaklarını yeniden yapılandırılan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile çok sayıda kanunda değişiklik yapan, ''Torba'' tasarının yasalaşmasını değerlendirirken, ''Torba yasa, ne bulunursa içine doldurulan hırsız torbasına dönüşmüştür'' dedi.
Şandır, TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ve MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay ile düzenlendiği basın toplantısında, yasalaşan ''Torba Tasarı''yı değerlendirdi.
Yasanın, AK Parti'nin seçime giderken başaramadıklarını, eksik yaptıklarını milletin gözünden kaçırma amacıyla tasarlandığını öne süren Şandır, ''Tasarıya 'evet' oyu verdik ancak bu yasanın hukuki meşruiyeti yoktur ve şekil şartı yerine getirilmemiştir. 'Torba Yasa', ne bulunursa içine doldurulan hırsız torbasına dönüşmüştür. Yasa ile nimet-külfet dengesini bozmak suretiyle toplumsal barışa zarar verilmiştir, eksik, yanlış bir yasadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın dikkatine bu bilgileri sunuyoruz'' diye konuştu.
Şandır, yasanın, ''Devlet ile millet arasında hesaba oturma, helalleşme yasası'' olduğunu belirterek ''Ancak milletin büyük kısmının masanın dışında kaldığını'' ifade etti.
Yasanın, ''seçim rüşveti'' olarak kullanılacağını ileri süren Şandır, ''Milletin cebinde olanı da alma yasasıdır. Samimi ve dürüst değiller. Ayrıca, verilen o kadar söze rağmen kadına yönelik hiçbir düzenleme yapılmamıştır. İşçilerin aleyhine olan düzenlemeler, muhalefetin uyarıları ve sendikaların tepkisi üzerine son dakikada tekriri müzakere yapılarak tasarıdan çıkarılmıştır'' dedi.
Şandır, açıklamasının ardından soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Yasayı, Anayasa Mahkemesine götürmeyi düşünüyor musunuz'' sorusuna Şandır, ''MHP'nin, Anayasa Mahkemesine müracaat için sayısal çoğunluğu yetmemektedir ama anamuhalefet partisi öyle bir talep getirirse partimizin yetkili kurulları meseleyi değerlendirecektir'' yanıtını verdi.
''Bunca eleştirdiğiniz bir tasarıya, 'evet' oyu verdiğinizi söylüyorsunuz. Bu bir çelişki değil mi'' sorusu üzerine Şandır, ''Bizim yaklaşımımız şudur; bir yasa düzenlemesiyle bir tek insanımızın bile acısına çare, çözüm üretiliyorsa biz ona bigane kalamayız. Bu yasaya yaklaşımımız bu sebepledir ama burada önemli düzenlemeler de yapılmıştır. Bu düzenlemelerde bizim de emeğimiz, katkımız vardır. Bu yasanın çıkıp, sorun içerisinde kıvranan vatandaşlarımızın dertlerine çözüm üretilmesine katkı vermek hassasiyetiyle 'evet' oyu verdik ama doğruları söylemekten de geri durmamamız gerekiyor'' diye konuştu.
-''TSK'NIN YIPRATILMASI...''-
''Balyoz Darbe Planı davasıyla ilgili gelişmeler yaşanıyor. Çetin Doğan'ın açıklamaları oldu siz nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Şandır, şöyle konuştu:
''Bu konuda Sayın Genel Başkanımızın Niğde'de yaptığı açıklama çok açık ve nettir. Türk Silahlı Kuvvetlerinden darbeci varsa temizlenmelidir ama 'darbeci var' iddiasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılmasına müsaade edilmemelidir. Türk Silahlı Kuvvetleri bu milletin göz bebeği kadar değerli bir varlığıdır. Milletin ordusu ve dünyanın en eski ordusudur. Biz, milletin iradesine, milletin iradesiyle oluşmuş ve TBMM'ye ve bu Meclisten çıkmış siyasi iktidara, tüm yasamaya, hukuk dışı yollarla sebebi ne olursa olsun, sahibi kim olursa olsun bir müdahaleye asla sıcak bakmayız. Aslolan milletin iradesidir.''
Şandır, Yargıtay ve Danıştayın yapısını düzenleyen yasanın Anayasa Mahkemesine götürülmesi durumunda destek verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine de ''Bu destek konusunu partimizin kurulları değerlendirecek ama bu kanunda MHP'nin önerisini dikkate almadılar. MHP olarak biz köklü bir yargı reformunundan yanayız. AK Parti'nin 8 yıldır yargı reformunu yapmayışı bir haksızlıktır, aymazlıktır. Bu iki kurumdaki iş yükünü hafifletmek için geçici görevlendirmeyle dosya yığılmasının önü alınabilirdi sonra reform yapılabilirdi. Çünkü kanun sorunun bütününü çözmüyor'' diye konuştu.
-''İLERİ DEMOKRASİ İDDİASI VARSA...''-
''Ergenekon Davası kapsamında bir gazeteci daha -Soner Yalçın- gözaltına alındı. Değerlendirmeniz nedir?'' sorusuna Şandır, şu yanıtı verdi:
''Adalet ve Kalkınma Partisi, 'ileri demokrasi', 'AB standartları', 'özgürlükleri artıracağım' diyerek, maalesef Türkiye'nin çivisini çıkardı. Bugün içeride bulunan 100'e yakın gazeteci var. Hakkında dava açılan çok daha fazla sayıda gazeteci var. Bunun neresi özgürlük, neresi ileri demokrasi? Burada bir hukuk noksanlığı varsa ki var, bunun karşılanması sorumluluğu TBMM'ye ve iktidar partisi grubuna aittir. 'İleri demokrasi' iddiası varsa, gazetecilerin milleti haberdar etmek için haber peşinde koşarken, kanunun dehlizlerine, karanlıklarına, hapishane koridorlarına, zindanlara çekilmesini şiddetle kınıyorum. Tasvip edilecek bir durum değil.''
Bir gazetecinin, ''Soner Yalçın, Ergenekon terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla tutuklandı, yazdıklarından ötürü değil'' sözleri üzerine Şandır, ''Daha kimleri terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla yakaladılar. Hayatında terörün içerisinde hiç bulunmamış, insanların acısını dindiren, insanlara bir şeyler öğretmek için ömrünü tüketen insanlar da terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla içeride tutuluyorlar. Bu adalet değil'' dedi.
Yargının kendi kurallarıyla çalışması gerektiğini ifade eden Şandır, ''Yargı sürecine ve sonucuna herkes saygı göstermelidir. Biz bu davaların ne savcısı ne avukatıyız ama milletimiz adına adalet duygusunu geliştirici bir yargı istiyoruz. Suç varsa belirlensin, suçlu cezalandırılsın ama insanları bu kadar uzun süre töhmet altında bırakacak iddiaların kabul edilmesi mümkün değildir'' diye konuştu.
Mehmet Şandır, bir başka soru üzerine, MHP iktidarında, ''Torba Yasa'' ile eksik yapılanların tamamının giderileceğini belirterek, ''Halkın borçlu muamelesi ile aşağılanmaktan kurtarılacağını'' ifade etti.
''Kaçma imkanı olmayan insanların gözaltına alınış şekillerini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna Şandır, ''Evrensel hukuk kuralıdır: Yargı son hükmünü verene kadar tüm insanlar masumdur. Masum insanlara yani sizlere nasıl muamele yapılıyorsa, soruşturma altında, gözaltında veya tutuklu olan insanlara da o muamelenin yapılması gerekir. Bunun dışındaki her muamele doğru bir muamele olamaz'' yanıtını verdi.
Kaynak: