Yarbay'dan Başbuğ'a Çağrı
Yetkileri alınan savcıların 25'i muvazzaf general ve amirale arama ve yakalama talimatı verdiğinin ortayı çıkmasının yankıları sürüyor.
Emekli Yarbay Tevfik Diker, soruşturmada isimleri geçen komutanların şaibe altında olduğunu, dolayısıyla hem Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nın imajı hem de soruşturmanın selameti için görevden alınarak yerlerine yeni atamaların yapılmasını gerektiğini söyledi.
Cihan Haber Ajansı'na konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Diker, 25 general ve amiralin isminin medyada yer almasıyla, bu komutanların moral değerler açısından görev yapmalarının mümkün olmadığını söyledi.
Özellikle Deniz Kuvvetleri'nin Sinop-Anamur hattında aktif görev yapan üst düzey subayların çokluğunun vahim olduğuna dikkat çeken Diker, şunları söyledi: "25 general ve amiral arasında Deniz Kuvvetleri'nin Güney, Kuzey Saha komutanları, Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanı, Denizaltı Filosu Komutanı, Deniz Harp Okulu Komutanı'nın, Hava Kuvvetleri'nde 1. Tak. Hava Kuvvet Komutan Vekili, Kara Kuvvetleri Komutanlığı(KKK)'nın da 6 ve 9. Kolordu komutanlarının adları yer almaktadır. Bu listeye askeri açıdan bakıldığında Deniz Kuvvetleri'nin tüm taktik ve aktif unsurlarının komutanlarının, Hava Kuvvetleri'nde ise Sinop'tan Anamur'a çekilen bir hattın batısındaki tüm hava unsurlarının komutanının, KKK'lığının da iki kolordu komutanının olduğunu görüyoruz. 25 general ve amiralin isminin medyada yer almasıyla bu komutanların moral değerler açısından faydalı ve başarılı bir görev yapmalarının mümkün olmasını beklemek yanlış olur."
ŞAİBE ALTINDA GÖREV OLMAZ
Diker, soruşturma kapsamında arama ve tutuklama kararı çıkartılan isimlerin vakit geçirilmeden görevden alınıp, yerlerine ilgili komutanlıklarda bulunan en kıdemli komutanların atanması gerektiğini anlatan Diker, "TSK'nın iç ve dış düşmanlara karşı bu nedenle bir zafiyet içinde görüntü vermesi ülke savunmasını tehlikeye düşürür. Balyoz listesinde adları geçen 25 general ve amiralin yerlerine vakit geçirilmeden yeni komutanlar atanmalıdır. Devam eden yargılama ile ilgili delillerin karartılması olasılığını da göz ardı etmemekte fayda vardır. 1. Ordu eski Komutanı E. Org. Çetin Doğan' ın en son mektubu ve bu mektuba karşılık Genelkurmay eski Başkanı E.Org. Hilmi Özkök'ün verdiği yanıtla 2003 yılında bir darbenin eşiğinden dönüldüğü kesinlik kazanmıştır." ifadelerini kullandı.
BAŞBUĞ'A ÇAĞRI
TSK bünyesinde 21, yüzyılda hala darbe heveslilerinin hem ordu hem de ülke için bir talihsizlik olduğuna işaret eden Diker, tasfiye için Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u harekete geçmeye davet etti.
Diker, "Sarıkız, Ayışığı ve Balyoz darbe planlarını hazırlayan darbeci cuntaların TSK içinde uzantılarının hala var olması demokrasimiz açısından bir tehdit ve yüz karasıdır. TSK içindeki darbeci, cuntacı ayrık otları derhal hukuk yoluyla tasfiye edilmelidir. Tasfiye işlemi için Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, düğmeye basmalıdır. Gelinen bu son noktada Genelkurmay eski Başkanı E.Org. Hilmi Özkök' ü darbelere geçit vermediği için bir kez daha demokrasi adına kutluyor ve şükranlarımı sunuyorum." değerlendirmesinde bulundu.