Vesayetçi Kurumların Başı
Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Petek: Türkiye'de yargı 'hesap vermeme' ayrıcalığına sahip
Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Türkiye'de yargısal kurumların vesayetçi kurumların başında geldiğini söyledi. Petek, bu kurumların hesap vermeme anlayışı üzerine kurulduğunu kaydetti.
Abant Platformu'nda vesayet ve yargı üst başlığı altında 'Yüksek Yargı' konusunu ele alan Reşat Petek, vesayeti, "elbiseyi giyecek kişinin ölçüsünü almadan fikrini sormadan kendisine giydirilen elbise gibi düşünmek" olarak tanımladı.
Petek, Türkiye'de bir yandan anayasanın eleştirildiğini diğer yandan da aynı anayasanın tam olarak uygulanmadığı gibi bir çelişkinin olduğunu ifade etti.
Petek, "61 Anayasası döneminde yasama ve yürütme vesayet altına alınmış yetkileri elinden alınmıştır. Bugün o dönemin uygulamasından daha uzak bir durum yok. Yine aynı durum söz konusudur. Hukuk buzdolabına konulup keyfi uygulamalara maruz kalınmaktadır." dedi.
Petek, yargının son derece geniş bir dokunulmazlığa sahip olduğunu kaydetti.
Petek, şu ifadeleri kullandı; "Anayasa kaynağını anayasadan almayan hiçbir yetkinin kullanılmayacağından bahseder. Şu an çeşitli mahkeme kararlarına baktığımızda zorla da olsa mahkemeye getirilmesi gereken, davet edildiğinde mahkemeye gelmeyenler var. Böyle bir mahkemenin işlediğinden ve bağımsızlığından bahsedilmez. Askeri Yargı başka hiçbir ülkede yoktur. Anayasalara 'yargılamayacaklarına' dair maddeler koymuşlar. Yargıtay ve Danıştay'da vesayet kurumu olarak nelerin yapıldığı ortada. Yargıtay üyesi iseniz bizim hukukumuza göre asla dokunamazsınız. Hepsi de tertemizdirler. Hesap vermeyen ya da kendilerinden hesap sorulamayan bir kast sistemi vardır. Rüşvete adı karışan üyeye yapılan çağrı 'emekli ol'dur. Ses kayıtları internete düşen hakimler alenen yapılmak istenenleri yaptılar. Bu konuda haklarında bir dava açılıp açılmayacağını bekleyeceğiz; ama ben yapılmayacağını tahmin ediyorum. Darbe anayasalarından sonra bu anayasal kurumlara demokrasiyle asla bağdaşmayacak 'hesap verememe' yetkisi verilmiştir.
Danıştay'ın kararlarını hatırlayalım. Katsayı düzenlemesi, bayanın sokakta nasıl gezmesi gerektiği gibi konulara Danıştay karar veriyor. Halbuki anayasa böyle bir yetki vermez. Bu 'ben yaptım oldu'ya örnektir. Bir diğer örnek belediye toplu taşım ücretleri konusundaki karardır. Bunda da aynı yetkisizlik yaşandı.
Petek, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarının son derece tarafgir ve yanlı olduğunu anlatarak, şu örneği verdi;
"Konya'da bazı bayan doktorların testis muayenesi yapmadığı gerekçesiyle haberler yapılmıştı. Olayın böyle olmadığı anlaşılınca haber yapanlar özür dilemek zorunda kaldı. Doktorların açtıkları davalar ilginç bir şekilde Yargıtayca reddedildi. Gerekçesi çok komik ve taraflı bir gerekçedir."
Öte yandan, aynı oturumda Demokrat Yargı Başkanı Orhan Gazi Ertekin, Anayasa Mahkemesi'nin vesayetin çok önemli bir aracı olduğunu ifade etti.
Ertekin, vesayetin toplumu geri olarak tanımladığını kaydetti.