Adnan Berk Okan'ın yazısı...

Fatih Altaylı, bugünkü üç yazısından birini, kendilerinin medya maymununa çevirdikleri zavallı Süreyya Karabulut'a ayırmış yine...



"Sizden rica ediyorum ona kızmayın" diyor...

Neden kızmayacakmışız?..

Çünkü...

Ne olursa olsun, ne derse desin, ne yaparsa yapsın onu, acılı bir baba olarak görmeliymişiz.

Üzülmeli ama kızmamalıymışız...

Allah kimseye böyle bir acı göstermesinmiş...

O halde sondan başlayalım...

Evet duasına katılıyoruz...

Allah kimseye böyle bir acı göstermesin...

Ama...

Sevgili Fatih!..

Allah o acının aynısını bir başka babaya gösterdi...

Gay bar işletmecisi, 23 yaşında öldürülen Engin Temel'in babası: MÜNİR TEMEL...

Tek farkla...

Münir Bey'in oğlu testere ile kesilmedi, kurşunlanarak öldürüldü...

Onun da katili ya da katil zanlıları yakalanmadı...

Kim bilir nerelerde ellerini kollarını sallayarak geziyorlar...

İnterpol tarafından aranmıyorlar...

Gazete HT, katil zanlısı ya da zanlılarının yerini ihbar edene 30 bin lira ödül de vaat etmiyor...

Neden acaba?..

23 yaşında katledilen Engin Temel'in babası Münir Bey'in kusuru(!), kimi yabancı şirketlerin göz koyduğu şirketlere sahip olmayışı mı?..

Onun da ortak olduğunuz söylenen kimi alıcılar tarafından kapışılacak fabrikaları olsaydı, ona da Süreyya Karabulut'a acıdığın kadar acır mıydın(!)?..

Cevap ver Fatih Altaylı?..

Neden?..

Sana göre 17 yaşındaki kızını bir menfur bir cinayete kurban veren Süreyya Bulut baba da...

23 yaşındaki evladını bir kör kurşuna teslim ettiği halde yüreğine taş basan; ekran ekran dolaşıp oğlunun katillerini aramak yerine devletin, görevini yapmasını bekleyen Münir Temel şam babası mı?..

Cevap ver Fatih Altaylı...



Millet soruyor:

"Engin Temel'in babasına acımayan Gazete HT, Münevver Karabulut'un babasına neden bu kadar acıyor(!)?"