Usta yazarlar, Üsküdar Kitap Fuarı'nda söyleşilere katıldı
Prof. Dr. Yasin Aktay:- "Kitap okumak bir risktir. Çünkü mevcut fikirlerinizin, düşüncelerinizin bir değişme ihtimali var"- Şair ve yazar Ali Ural:- "Yazarlar, boşluklar, işaretler bırakarak okurunu seçiyor"
İSTANBUL (AA) - Üsküdar Belediyesince Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 7. Üsküdar Kitap Fuarı, son gününde usta yazarları konuk etti.
Prof. Dr. Yasin Aktay, kitap fuarlarının ve okurlar için kitapla buluşmaları adına önemli bir mecra olduğunu söyledi.
Okurların fuara hangi kitapları okuyacağını bilerek geldiğine işaret eden Aktay, "Daha doğrusu ne bulacağını umarak geliyorlar. Bir şey umduğunuz zaman aslında biraz kendinizi de kapatmış oluyorsunuz. Mevcut fikriyatınızı daha fazla pekiştirecek, güçlendirecek ve onu teyit edecek okumalara yönelmiş oluyorsunuz." dedi.
Kitap okumanın bir risk olduğu yorumunu yapan Aktay, "Çünkü mevcut fikirlerinizin, düşüncelerinizin bir değişme ihtimali var. Hatta ihtimal değil, kesin değişiyor. Bize, mevcut fikriyatımıza, hissiyatımıza meydan okuyacak bir okumayı tercih etmeyi büyük bir cesaret olarak görüyorum. Tabii ki bu cesareti sergileyen insanlar cesur insanlar, risk alan insanlardır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Akıllı yazarlar keşfetme zevkini okurlarına verirler"
Şair ve yazar Ali Ural da "Söylenenle Söylenmeyen Arasında Edebiyat" başlıklı söyleşide okurlarıyla bir araya geldi.
Yazarların eserlerini meydana getirirken okuyucusunu da seçtiğini dile getiren Ural, "Boşluklar, işaretler bırakarak okurunu seçiyor. Diyor ki 'benim okurum zekidir, bu işaretleri takip ederek bir izlek oluşturabilir'" dedi.
Ural, Hansel ile Gretel hikayesindeki ekmek kırıntılarının serpilmesi gibi yazarların da okurlara yardımcı olacak ipuçları bıraktığını belirterek, "Yazar mümkünse kuşların yiyemeyeceği işaretler bıraksın. Böylece okura bir parça yardımcı olsun. Ama keşfetme zevkini de okura versin. Akıllı yazarlar keşfetme zevkini okurlarına verirler. Her şeyi söyleyen yazarlar başarısız yazarlardır." diye konuştu.
Yazar Selahattin Yusuf ise "Roman, Dil, Yurt" başlıklı konuşmasında, edebiyatın asli görevinin insanlığın önüne bir ışık koymak olduğunu söyledi.
Edebiyatın yeni olan şeylere açık olduğunun altını çizen Yusuf, "Hatta yeni olan şeyin önünü açar, bunu hayal ile yapar. İnsanlık için yeni bir hayal ortaya atar, oluşturur ve inşa eder." ifadesini kullandı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki krize de değinen Yusuf, yakın tarihte bölgede yaşayan yazarlardan örnekler vererek, savaşın edebiyat ile ilişkisini anlattı.
- "Varoluşa ilişkin soruşturmadan vazgeçemeyiz"
"İslam'da Varlık Düşüncesi" söyleşisine konuk olan Ömer Türker de varoluşa ilişkin soruşturmanın insan olmaktan vazgeçilmediği sürece devam edeceğini kaydetti.
Varlığa ilişkin sorgulamanın uzaklaşılabilecek bir idrak olmadığını belirten Türker, "Her birimiz bu soruya ilişkili olarak yaşıyoruz aslında. Ama bu soru gündelik tecrübelerimiz içinde, şahsi sohbetlerimiz içinde kendini gösteriyor. Bir filozofun ancak üst düzey gelişmiş kavram ve önerme bilgisine sahip birkaç insanın irtibat kurabileceği şekilde ifade edilmiş kitaplarında kendini gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasında felsefi ilimleri bir bütün olarak inceleyen Ebu'l-Berekat Bağdadi'nin görüşlerini aktaran Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Varlığı biz meteorolojik bir vaka olarak incelediğimizde disiplinimiz meteoroloji olur. Gök cisimlerinin kendisi olarak incelediğimizde astronomi olur. Miktar olarak incelediğimizde geometri, aritmetik olur. Varlığı biz bitki olarak incelediğimizde botanik, hayvan olarak incelediğimizde zooloji, maden olarak incelediğimizde mineraloji olur disiplinimiz. Varlığı, varlık olarak incelediğimizde varoluşun sırf kendisi üzerine bir tefekkür faaliyeti yapmaya başladığımızda ise metafizik olur. Aslında insanoğlunun bütün bilme çabası varlığın kendini gösterme biçimlerini kavrama çabasıdır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.