Ünlülerin uyuşturucu davasında ilginç cevaplar
Ünlü isimlerin yargılandığı uyuşturucu davasında ilginç ifadeler damga vurdu.
Ünlü oyuncuların da aralarında bulunduğu 53 kişinin, "uyuşturucu ticareti yapmak" ve "uyuşturucu madde kullanmak veya bulundurmak" suçlarından 2 ila 38 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılandığı davada savunma yapan Eray Özbal, "Ben sosyeteye, 'baron' ilan edilmiş durumdayım. Google'a 'Eray Özbal' yazın, her iki fotoğraftan biri balkonumun fotoğrafıdır. 37 yıllık sanatçıyım, 37 yıldır bu kadar ünlü olduğumu hatırlamıyorum" dedi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmada savunma yapan oyuncu Hakan Yılmaz, uyuşturucu kullanmadığını belirterek, "Yurt dışında bir kere kullandım. Türkiye'ye dönüşte yakalandım" dedi.
Savunma yapan sanıklardan şarkıcı Mehmet Erdem, suçlamaları kabul etmediğini ve kimseye uyuşturucu temin etmediğini kaydederek, "Uyuşturucuyu sokak satıcılarından alıyordum. Esrarı cebimden çıkartarak polislere ben verdim. Özel bir klinikte zaten tedavi oluyorum" diye konuştu.
"ESKİ ARKADAŞ OLDUĞUMUZ İÇİN TERSTEN KONUŞURUZ"
Birkaç kez uyuşturucu kullandığını söyleyen oyuncu Sarp Apak da, "Amsterdam'da kullandım. Olaydan sonra kullanmadım" ifadesini kullandı. Mahkeme heyetinin, telefon kayıtlarında geçen, sigaranın tersten okunduğu kelimeyi sorduğu Apak, "Çok eski arkadaş olduğumuz için tersten konuşuyoruz. Tersten konuşmamın uyuşturucu ile ilgisi yok" diye konuştu.
Dava kapsamında bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan sanık oyuncu Eray Özbal da, "İddialar tamamen yalandır, ben sosyeteye, 'baron' ilan edilmiş durumdayım. Google'a 'Eray Özbal' yazın, her iki fotoğraftan biri balkonumun fotoğrafıdır. 37 yıllık sanatçıyım, 37 yıldır bu kadar ünlü olduğumu hatırlamıyorum" şeklinde savunma yaptı.
"SÜTHANE Mİ İŞLETİYORSUN?"
Sanıklar Kenan İmirzalıoğlu ve Engin Altan Düzyatan gibi isimlerle çok yakın bir dostluğu olduğunu söyleyen Özbal, mahkeme heyetinin, Kenan İmirzalıoğlu ile telefon konuşmasında geçen "papatya sütü" sözünü hatırlatması üzerine, "Ben 5-6 litre süt alıyorum evime, onu arkadaşlara biraz biraz dağıtıyorum. Bahsi geçen 'Papatya', Kenan için ektiğim küçük saksıda bir miktar papatyadır. Uyuşturucuyla hiçbir alakası yoktur" diye konuştu. Bunun üzerine heyet başkanı Ahmet Müşteba Özbek de, "Hayırdır sen süthane mi işletiyorsun, kendileri neden almıyorlar?" diye sordu.
Sanık Özbal, evinin balkonunda hint keneviri ele geçirilmesine ilişkin de, "balkonundaki çiçeklerin dibine merak ettiği için hint keneviri tohumu serptiği ve bitkinin bu kadar arsız bir şekilde yayılabileceğini bilmediği" beyanında bulunarak, suçlamaları reddetti.
Duruşmada, sanık savunmalarının bitmesinin ardından tutuklu sanıkların avukatlarının talebi alındı. Avukatlar, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
MAHKEMENİN ARA KARARI
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan İbrahim Bayraktar, Recep Davulcu, Özhan Binici, Nusret Aldemir ve Abdulrezzak Şin'in, suçun vasıf mahiyeti ve delil durumuna göre tahliye edilmesini, diğer 8 tutuklu sanığın bu halininin devamını kararlaştırdı.
Heyet, soruşturma aşamasında sevk edildikleri nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Mahkemesince, 50'şer bin liralık kefalet karşılığında serbest bırakılan sanıklar Engin Günaydın, Hakan Yılmaz, Mehmet Erdem, Sarp Apak, Cemil Büyükdöğerli, Kağan Razgırat, Mehmet Kaya Hakyemez ve Gökçe Özyol ile daha sonra serbest bırakılan Eray Özbal hakkında, savunmalarının alınmasını gerekçe göstererek 50 bin liralık kefaletlerinin kendilerine iade edilmesi kararını da verdi.
Adli kontrol tedbiri kararlarının kaldırılması taleplerini reddeden heyet, duruşmayı 21 Ağustos'a erteledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.