'AK Parti bu ümmetin umududur' vurgusunu yapan Halid, "AK Parti'nin hatalarını düzeltmek bizim iç meselemizdir, Batı'yı alakadar etmez! Türkiye'nin sembolü haline gelmiş olan Recep Tayyip Erdoğan, Arap dünyası ve İslam âlemi olarak bizim kırmızı çizgimizdir.” dedi.

İşte Eymen Halid'in yazısı:

Türkiye toplumu; son seçimde AK Parti'nin oylarının düşmesine Amerika, Avrupa ve İsrail'in sevindiğine ve uluslararası politik aktörlerin ve medya organlarının kutlamalar yaptığına şahit oldu. Batı medyasının kullandığı dil bu ülkede halkın arasına tefrika sokmaya çok iştiyaklı idi. Olayı Kürtlerin Türklere karşı zafer kazanması olarak sundular! Amaçları, Türkiye'de çirkin ırkçı çatışmaların tohumunu ekmek idi.

Nitekim Batılı ülkeler, daha seçimden önce soğuk savaşın fitilini ateşlemişlerdi. Keza, dünyanın birçok ülkesine, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını olumsuz etkileyecek adımlar atmaları yönünde telkinde bulunmuşlardı. Yine, sözde Ermeni soykırımı dosyasını yeniden açmışlardı.

Oysa Amerika ve şürekâsı, Irak'ta bir milyon, Suriye'de yarım milyon, Filistin'de binlerce insanın öldürülmesine sebebiyet vermişlerdir! Bunlar, Rabia Meydanı'nda insanları canlı canlı yakan Sisi rejimine destek oldular. Japonya'da sivil halkın tepesine atom bombaları attılar! Yine onlardır, Myanmar'da yakılan, Orta Afrika'da boğazlanan, dünyanın birçok bölgesinde zulme maruz bırakılanMüslümanları görmezden gelenler!

Bizim öncelikle ve çok iyi kavramamız gereken mesaj şudur: Batı, Doğu'da güçlü bir devletin ortaya çıkmasını asla istemez! Bu tespite şahitlik eden tarihimiz oldukça uzundur. Onlar değil miydi, Mısır'ı Osmanlı Devleti'nden koparmak içinMehmet Ali Paşa'ya destek olanlar? Paşa palazlandığında onunla savaşarak gücünü kıran da onlar oldu. Aynı Batı şimdi, ‘Kürt devleti' sözü vererek Erbil Hükümeti'ni destekliyor. Suriye Kürtlerine verilen sözler üzerine yüzlerce Arap köyü zorunlu göç yoluyla boşaltılıyor. Bütün bunlar Kürt halkına hizmet değil, bölgede uzun sürecek çatışmalar anlamına geliyor. Amaç, bölge halklarının tamamını savaşın içine çekmek.

Batı'nın istediği, Türkiye'yi parçalayıp bölünmeye sürüklemek. Ülkeyi sayısız kavmiyet problemleriyle boğmak. Aynı Batı, Kürt bölgelerinde sosyal ve ekonomik kalkınma gerçekleşmesini de istemez. Ne var ki, Batı'nın bu kirli oyununa bazı Kürt siyasi hareketleri de alet oluyor. Zira, halkının çocuklarını okula gidip eğitim almaya değil, silaha sarılmaya teşvik ediyor. Bu gençlerin önüne gerçekleşme ihtimali olmayan büyük ham hayaller koyuyor.

Verilen kavganın hakikatini kavramamız gerekir. Kürt halkı uzun yıllar zulümlere maruz kaldı. Ne var ki, bu gün Türkiye, Suriye ve Irak'ta, hem de Kürt liderler eliyle türlü çirkin zulümlerle karşı karşıya bırakılıyor. Ne için? Amerikan'ın menfaatlerini korumak için! Bölgedeki siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için ordusunu ölüme göndermeye gerek kalmadan Amerika, bölge halkları eliyle bu amacına ulaşmaya çalışıyor.

Her zaman söylediğimiz gibi Kürt kardeşlerimize yine hatırlatıyoruz… Kurşunla kazandığınızı top mermisiyle kaybedersiniz! Çünkü, tarihin mantığı bu…

Herkesin şu hususu iyi idrak etmesi gerekir: Adalet ve Kalkınma Partisi bu ümmetin umududur. Türkiye'yi yıllarca savaştan uzak tutan bu partidir. Bu başarıyı gelecekte göstermeye muktedir olan da bu partidir. Çünkü, AK Parti'ye destek verenler, dar ufuklu ulusdevlet aklıyla değil, ümmetin aklıyla düşünmektedir.

AK Parti'yi koruyup kollamak bu ümmetin boynunun borcudur. Hataları düzeltmek bizim iç meselemizdir, Batı'yı alakadar etmez! Türkiye'nin sembolü haline gelmiş olan Recep Tayyip Erdoğan,Arap dünyası ve İslam âlemi olarak bizim kırmızı çizgimizdir.

AK Parti'ye destek verenlere düşen, ümmetin sembolüne dokunmalarına müsaade etmemektir. Zira, toplumun şeref timsallerine uzanan el, nice mefsedetin habercisidir.