Ulusalcıların yeni adresi AİHM
Eminağaoğlu, HSYK seçimlerini bu sefer de AİHM'ye taşıyacak.
YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinin yenilenmesine ilişkin talebini reddetmesi üzerine bu sefer de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitme kararı aldı.
Ömer Faruk Eminağaoğlu Piramid Sanat Galerisi'nde Bedri Baykam ile birlikte Aydınlanma ve Demokrasi konulu bir konferans verdi. Toplantıya yaklaşık 20 kişi katıldı. Ağaoğlu'nun gündeminde HSYK seçimlerinin yenilenmesine ilişkin talebinin reddedilmesi ve başörtüsü vardı. HSYK'ya seçilenlerin kimlik ve kişiliklerine yönelik hiçbir şey söylemediğini aktaran Ömer Faruk Eminağaoğlu, 201 kişilik bir seçimde, bakanlık listesi diye yansıyan bir liste olduğunu iddia etti. Bu listenin Adalet Bakanlığı tarafından yalanlandığını hatırlatan Eminağaoğlu, "Varlığı olmayan bu liste bir anda seçimden çıkıyor. Demokrasi sadece sandığa zarf atmak mı? Anayasaya öyle bir hüküm konulmuş ki. 'Adaylar propaganda yapamaz.' Seçim hukukunun evrensel kuralları var. Serbest, eşit, şeffaf seçim. Demokratik toplum kurallarına eşit seçim. YSK adaylar propaganda yapamaz, seçim faaliyeti yasak. Yasak bir seçim faaliyeti sürecinden varlığı reddedilen bir liste olduğu gibi ortaya çıkıyor. 201 adayın eşit yarışma koşulları olması gerekiyor." dedi.
Adayların eşit şekilde yarışmadığına öne süren Eminağaoğlu, "Kim hangi iletişim hangi etkileşim aracını kullandı? Herkes aynı konumda mıydı? Varlığı yalanlanan liste bu tablodan nasıl çıktı? Herkes içerisinde eşit yarışma yapılmıştır diyebiliyor mu?" şeklinde çeşitli çeşitli sorular yöneltti.
HSYK'YA SEÇİLEN 16 KİŞİDEN HİÇ BİRİ BENİ ARAMADI
HSYK'ya seçilen 16 kişinin kendisini ya da yakın çevresinden kimseyi aramadığını belirten Eminağaoğlu, "Propagandanın yasak olduğu bir ortamda 16 kişinin nasıl ortaya çıkıyor? Bu Türkiye'deki hukuk düzeni bunu yanıtlayabilmeliydi. Ortaya çıkan bir maddi gerçeklik var. Bu maddi gerçeklik sabit olduğuna göre, bunun gerçekten eşit yarışmanın bir ürünü olduğunu o listedeki kişileri ortaya koyabilmeliydiler. Türkiye'de hukuk sistemi, hukukun, demokrasinin sorunlarını çözen bir sistem olmalıydı. Çözemiyorsa AİHM'ye gitmekten başka yol kalmıyor. Bu başvurumu da elbette yapacağım."
BAŞÖRTÜSÜYLE İLGİLİ GAZETECİNİN SORUSUNU GEÇİŞTİRDİ
Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılmasına da değinen Eminağaoğlu, bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin önceden vermiş olduğu kararları hatırlattı. Eminağaoğlu, siyasilerin başörtüsü üzerinden nemalandığını iddia etti. Bir gazetecinin, "Kanunlar arasında üniversitelerde başörtüsü yasak diye bir madde yok ve mahkemelerin aldıkları kararlar kanun hükmünde sayılamaz diye bir madde var. Buna rağmen siz mahkemelerin kararını öne sürüyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu? Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştiğini ileri sürüyorsunuz, yarın Anayasa Mahkemesi başörtü lehine karar verdiğinde yine mahkemenin verdiği kararı esas alacak mısınız?" şeklindeki sorularını Eminağaoğlu geçiştirdi. Eminağaoğlu, soruları toplu aldıktan sonra tümü cevaplayacağını belirtip bu soruya hiç cevap vermeden toplantıyı bitirdi.