Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin kültür coğrafyasındaki ülkelere 2,5 milyar dolar hibe yapabilen bir ülke haline geldiğini belirterek, “Etkin bir Türkiye haline geldiğimiz bugünlerde ülkemiz üzerine oynanan oyunlar var. Gezi Parkı olaylarıyla insanların doğa ile ilgili hassasiyetleri çok farklı yerlere götürüldü” dedi.

MÜSİAD tarafından düzenlenen ve bu yıl 14’üncüsü gerçekleşen Ekonomi Basını Başarı Ödülleri, bu akşam sahiplerini buldu. MÜSİAD’ın Sütlüce’deki Genel Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine katılan Ekonomi Bakanı Zeybekçi, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kültür coğrafyasındaki ülkelere 2,5 milyar dolar hibe yapabilen bir ülke haline geldiğini ifade etti. Zeybekci, “Etkin bir Türkiye haline geldiğimiz bugünlerde ülkemiz üzerine oynanan oyunlar var. Gezi Parkı olaylarıyla insanların doğa ile ilgili hassasiyetleri çok farklı yerlere götürüldü. Gezi Parkıyla ilgili Hükümet’e iletilen talepler üçüncü havaalanı ve üçüncü köprü inşaatının durdurulması, nükleer santrallerin ve tüm HES ruhsatlarının iptal edilmesiydi. Mayıs ayında başlatılan süreçten sonra, büyük bir talihsizlikle bir mahkeme kararında da aynı listeyi gördük; Türkiye ekonomisine, bu ülkeye biçilmeye çalışılan kefeni aynı ebatlarıyla gördük. Bize yakışan, ülkemizin, demokrasimizin, devlet yapımızın, ekonomimizin bundan kazançla çıkmasıdır ki inşallah öyle de olacak, bundan hayırlarla çıkacağız. Türkiye’nin şu anda yaşadıkları ülkemizin altından kalkamayacağı şeyler değil” dedi.

Bakan Zeybekci, insanın haber alma hakkının yaşam hakkı kadar kutsal olduğunu vurgulayarak, "O haberin doğru şekilde ulaştırılması da haberi yapanlar için namus kadar kutsaldır. Dolayısıyla ben ekonomi muhabirlerinin ekonomiyle ilgili faaliyetlerini kutsal bir görev olarak görüyorum. Yapılan haberlerin doğruluğu, ülke menfaatlerini koruyucu ve kollayıcılığı çok önemli. Çünkü insanlar onlardan kanaat elde eder, edindikleri kanaatlere göre karar verir, verdikleri kararlara göre de ekonomiler, ülkeler, milletler, devletler, coğrafyalar şekillenir. O nedenle bu saydığım çerçevede ekonomi ile ilgili haber yapmak, yapılan o haberlerin ne tür sonuçlar doğurduğunu ve ülkeye ne maliyetler yüklediğini iyi bilmemiz lazım” diye konuştu.

“ALLAH TÜRKİYE’Yİ BİR DAHA O GÜNLERE DÖNDÜRMESİN"

Türkiye’de bir zamanlar IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli’nin ülkeye gelişinin, geldiğinde kimlerle görüştüğünün haberlerinin yapıldığını hatırlatan Ekonomi Bakanı, Cottarella’nın yemek yediği restorandan, tenis oynadığı kulübe kadar önem arzettiğini ifade ederek, “O dönen oralar son derece önemliydi. Oralara gidip onunla temasta bulunmak popüler hale gelmişti. Allah Türkiye’yi bir daha o günlere döndürmesin" dedi.

Törende söz alan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise, ödülleri, ekonomi basınında kalite çıtasının yükselmesi için verdiklerini belirterek, “Ekonomi basını, ülke ekonomisinin nabzını tutarken, büyük bir sorumluluk taşıyor. Zira iş dünyasının ve çalışanların taleplerini, değişen piyasa koşullarını ve ülke ekonomisinin durumunu dile getirirken, kaygan bir zeminde bunu yapıyor. Bu netameli görevi üstlenenler, her ne koşulda olursa olsun, doğruları net biçimde söylemek, yazdıklarıyla da, toplumda kırılganlığa ve spekülasyonlara sebebiyet vermemek ve tarafsız davranmak durumundalar. İşte, bu sorumluluklara sahip olması gereken ekonomi basınının başarılı temsilcilerinin, iltifatı hak ettiklerini düşünüyoruz. Bu ödüller, elbette, kazananların emeği ve işlerinin kalitesi bakımından değerli; fakat o emeklerin bir karşılığı değil. Sadece o emeklere sunduğumuz değerin bir göstergesi. 14 yıl boyunca, Ekonomi Basını Başarı Ödülleri adına emek veren, göz nuru döken, çalışan ve hak edenleri ve bu başarıyı ödüllendirmekte bize yardımcı olan değerli Jüri üyelerini, içtenlikle kutluyorum” dedi.

Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan kara tabloya prim vermediklerini de kaydeden Olpak, “Güncel konulara ilişkin, kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. MÜSİAD olarak, kurulduğumuz günden bu yana, ülkemize duyduğumuz güveni her fırsatta dile getiriyoruz. Bu çerçevede, 2013 yılının ikinci yarısından itibaren, yurtiçinde ve yurtdışında, ülkemiz için oluşturulmaya çalışılan kara tabloya prim vermedik. Aksine, iş dünyasının temsilcileri olarak, güvenimizi her ortamda vurguladık. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yılın başına, Çözüm Süreci ve Demokratikleşme Paketi gibi, ülkemizin aydınlık geleceği için çok önemli kararlarla başladık. İyiye giden bir ekonomik ortam vardı. Ancak, çok güzel ekonomik verilere sahip bir Mayıs ayının sonunda, önce FED’in açıklamaları ve arkasından gelen Gezi olaylarıyla sarsıldık. Birilerinin kötümser senaryolarına rağmen, büyüme dahil makroekonomik göstergeler, yıl boyunca yine de iyi devam etti. Derken, FED’in yeni açıklamaları ve arkasından 17 Aralık gündemi önümüze geldi. O zaman açıkladık, yine tekrar edeceğim. Ortada bir yolsuzluk iddiası varsa, masumiyet karinesini unutmadan, araştırılması elbette doğaldır. Ancak, adli boyutunu ayrı tutarak, böyle bir soruşturmanın sonunda gelinen noktayı ve ekonomimize bu şekilde yansımasını anlayamıyoruz, doğru da bulmuyoruz” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR İŞADAMI, FAİZ ARTIŞINI OLUMLU KARŞILAYAMAZ”

İşadamları olarak kendilerinden beklenen yatırımları yapmaları gerektiğini vurgulayan MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, “Daha fazla yatırım yapmamız, daha fazla istihdam oluşturmamız ve ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlamamızdır. Bizim işadamları olarak beklentimiz ise, büyük bedeller ödeyerek kazandığımız, huzur, güven ve istikrar ortamımızın devamıdır. Yeri gelmişken, 2 gün önce, Avrupa’daki MÜSİAD Dernekleri de, Avrupa basınında, Türkçe ve Almanca olarak, ülkemizdeki huzur, güven ve istikrarın önemini ve devamını isteyen bir ilanı, kamuoyuyla paylaştılar. Diğer taraftan, geçen hafta, Merkez Bankası’nın Faiz arttırım kararı vardı ve biz de görüşlerimizi açıkladık. Şunu net olarak tekrar etmek isterim ki; matematiksel birtakım gerekçeleri olsa bile, üretimle, ticaretle uğraşan ve faizden değil, ticaretten para kazanan hiç bir işadamı, faiz artışını olumlu karşılayamaz. Çünkü artan faiz, üretimi, yatırımı, ticareti azaltır. Merkez Bankası’nın böyle bir kararı almak zorunda olması veya olmaması ise, onun görevi ve sorunudur. Bu, benim faiz artışının olumsuz etkisiyle ilgili açıkladığım haklı gerçeği, değiştirmez. Bugün, faiz artışının oranı tartışılıyor. Ama, biraz geriye gidip, eğer 15 Aralık günü bir değerlendirme yapsaydık, bütün dünyada FED’e bağlı yaşanan dalgalanmadan fazla olarak, bu ülkenin ekstra bir gündemi yoktu. Ne oldu da, bugüne geldik" sorusuna cevap aranmıyor. Doğrusu, bunu da yadırgıyoruz. Bu noktada, bu ülkenin gelişmesi için çalışan herkes, özellikle de olayların buraya gelmesine şu veya bu şekilde sebep olanlar, ellerini vicdanlarına koyarak, gelinen aşamadan kimlerin mutlu olduğuna, bu bedeli millet öderken kimlerin hesabına ödeme yapıldığına kafa yormalı, bu vebalin altında mahşeri vicdanda verilecek hesabı unutmamalıdır. Ümit ederiz, ülkemiz tekrar, yüksek faiz, düşük kur sarmalına girmez. Daha da kötüsü, yüksek faiz, yüksek kur garabeti, hiç oluşmaz. Yine beklentimiz, bu faiz artırımının, kredi faizlerine hemen aşırı şekilde yansıtılarak, iş dünyası ve halkın üzerine haksız bir yük getirmesine engel olunmasıdır. Aksi takdirde bu durum, 2014 yılı üzerinde olumsuz etki oluşturacaktır. Bu aşamada, faiz artırımının işletmeler üzerindeki yükünü hafifletmesi için de, hükümet, öncelikle ve özellikle KOBİ’leri, genelde tüm işletmeleri destekleyecek, istihdamı, yatırımları ve büyümeyi artıracak ek tedbirleri, acilen almalıdır” dedi.

"KRİZ TELLALLIĞI YAPMAYACAĞIZ"

Olpak, “Diğer taraftan, MÜSİAD olarak, ülkemiz için her zaman doğruları dile getirmeye çalışıyor; sağlıklı göstergelere bağlı düzgün algılar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede, 1,5 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığımız Satınalma Müdürleri Endeksi (SAMEKS)’i geçtiğimiz Perşembe günü basına tanıttık. Şubat ayından itibaren de, her ayın son iş günü yayınlanacak olan SAMEKS’in, reel sektör dinamiklerini zamanında yansıtması bakımından, ekonomi karar alıcıları, piyasa aktörleri ve iş dünyası için çok önemli bir öncü gösterge olacağına ve böylelikle büyük bir ihtiyacı karşılayacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Başarıları onurlandırmak için programa katıldıklarını ifade eden Olpak, “Bu gece, Ekonomi Basının kıymetli başarılarını onurlandırmak için buradayız. Ödüle değer bulunan medya mensuplarımızı tekrar kutluyorum. Bu bir yarış değil ve bu ödül töreninin kaybedeni yok. Bir arada ve birlikteliğimizi koruduğumuz müddetçe, hep kazanacağız. Büyük bedeller ödeyerek inşa ettiğimiz huzur, güven ve istikrar ortamını, farklı gündemlerle bozmaya çalışanlara fırsat vermeyecek, birlikte, ülkemiz için yararlı çalışmalara imza atacağız. Kriz tellallığı yapmayacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

Konuşmaların ardından Bakan Zeybekci ile MÜSİAD Başkanı Olpak, ödül kazanan ekonomi gazetecilerine sahiplerine taktim etti. Olpak, Bakan Zeybekçi’ye günün anlamına binaen bir plaket verdi.