UEKİB'den barış süreci açıklaması
Ülkemiz gündeminde kritik, tarihi ve hepimiz için oldukça önemli günleri yaşamaktayız. Ülkemiz meseleleri ile ilgili bir çok konuda görüşlerimiz olduğu gibi, T.C. Hükümetinin yürüttüğü, ‘’Milli birlik projesi ve barış süreci’’ne dair de görüş ve düşüncele
30 yıldır PKK. Terörü yüzünden yakınmayan ne bir siyasi, ne bir devlet yetkilisi, ne bir vatandaş görmedik…
Geçmişte birçok siyasetçinin ve bürokratın PKK. ile gizlice ve haince yürüttüğü ilişkiler kamuoyunun bilgisinden saklanmış, şahsi pis çıkarlar adına gizlice sürdürülmüştür. Bunları bilenler bilir. Hatta bazı bakanların ve siyasilerin PPK. lideri ve yöneticileri ile sadece hükümetlerinin refahı için anlaşma yaptıklarını dahi biliriz. Hatta; ‘’biz öyle böyle milliyetçi değiliz’’ deyip, Öcalan ile rakı sofrasında geyik yaptıklarını bile biliriz aslında birilerinin... İşin komik tarafı bu ironik süreçleri şahsi çıkarları uğruna, zamanın da bizzati yürütenler, şimdi ilginç bir çığırtkanlık içerisindeler.
Sayın kamuoyu, kıymetli dostlarımız;
Sayın kamuoyu, kıymetli dostlarımız;
30 yıldır devlet millet olarak başımızı kuma gömüp, ne yazık ki, binlerce gencimizi toprağa verdik! Elimize de hiçbir şey geçmedi!
Birileri PKK.’yı kendine malzeme etti siyasi ve ekonomik rant sağladı anlamsızca hep sustuk…
Evlatlarımız mazlumca öldükçe, şarap kadehlerini her iki tarafın tacirleri, büyük bir şevk ile lüks hotellerin lobilerinde tokuşturup, kahka naralarını meze yapıp durdular. Böylece olan zavallı milletimize oldu. Günümüzde birçok milliyetçiyim diye geçinen o günlerde belki de, milliyetini satmıştı…
Şimdi ilk kez Türkiye tarihinde bir hükümet, üstelik de seçimlerin arifesinde, hem de siyasi kaygı gözetmeksizin İmralı ile, güneydoğuda ki çatışmaların sonlanması için açıktan müzakere yürütüyor. Bu bilakis takdire şayan bir durumdur…
PKK silahlı mücadeleyi tırmandırıp “kaybettikçe” dibe vurduğunu gören ve diyalogdan başka yolu olmadığını anlayan PKK. da barışa oldukça istekli... Bunun acı bedelini ödeyen halkımızda ciddi anlamda barışa isteklidir.
Maalesef geçmiş dönemlerin basiretsiz senaristleri, ülkemizde tekrar sahne almış ve halkımız adına oldukça önemli olan ‘’Milli birlik projesini’’ sabote etmeye çalışmışlardır. Böylece bir kez daha kanlı yüzlerini hepimize göstermiş ve kanıtlamışlardır.
Bakınınız, geçtiğimiz günlerde ‘’Şehit Aileleri Derneği Adana Şubesi Başkanı’’nın şu açıklaması düştü ajanslara: “Bu görüşmeleri istemeyenin vatandaşlığından şüphe ederim.” Diyor.. Oldukça haklı değil mi? Bu akan kan’dan nasiplenmek alçaklık değilmidir?
Yıllardır bu savaşın bitmesini en çok istediğini söyleyenlerin şimdilerde kırk dereden su getirmelerini acayip değilmidir? Bu kapsamalı projeyi hazırlayan hükümet kurmaylarını sanki mağarada yaşıyormuş gibi bir hava yaratarak ve alçakça dejenerasyon ederek, bu süreci sekteye uğratmalarının anlamı nedir?
Bizce hükümet; ikide bir ortaya çıkıp “demiştik”, “şunu şöyle yapın” falan diyen savaş ve siyaset tüccarlarına kulak tıkamalıdır. En önemlisi de, geçmişte bir gün bile risk almayanlar, ortadan ortadan, ve kenarlara sürtmeden pozisyonlarını koruyanların şimdi seslerini yükseltmeleri dikkate alınmamalıdır. Yıllardır süren bu kirli savaşta, taraflara gaz verip ekmek yiyen, şimdi de müzakere sürecinde aktör sayılmak için ‘’laga luga’’ yapanlar hiç ama hiç dikkate alınmamalıdır…
Hükümetin her olumlu geliştirdiği açılım ve reform çalışmalarının ardından PKK’nın provokasyonlarına da, pek tabii kör değiliz. Öcalan’a ise, “barış canlısı sevgi kelebeği” muamelesi yaptığımız da asla yoktur.
Bu sürecin başından beri itham edilen; ‘’Hükümet PKK’ya taviz veriyor’’ seremonisine de kimse inanmamızı beklemesin! Kaldı ki, bu süreci sekteye uğratmaya çalışanların bu nedenli çabalarını yukarıda ayrıntılı bir şekilde açtık.
Tarafların ilk kez böylesine risk alıp gardlarını bu denli düşürdüğü bir dönemde, şeffaf yürütüleceği söylenen bir sürecin ta başında ‘’ihanet’’ ve “nafile” demek oldukça düşündürücü değilmidir?
Son olarak, mesleği savsata olanların oyununa gelmeyelim diyor, Hakan Fidan ile başlayan bu olumlu gelişmeler, Başbakanın da himayelerinde yürütülecek bu müzakere süreci, umut ediyoruz ki, ülkemizin daha müferrah geleceği için bir fırsat olacaktır. Biliyoruz ki; niyetler hayır, İnşaallah akibetimiz de hayırlı olacaktır.
Bu vesile ile, Hükümet’in müzakereleri ile sonuçlanacak, ülkemizin daha aydınlık yarınlara inşallah kavuşmasını sağlayacak ve analarımızın artık ağlamamasına sebep olacak; Milli birlik projesi ve barış sürecine, tam destek verdiğimizi tüm kamuoyuna ve dostlarımıza onurla ve gururla ilan ediyoruz.
Saygılarımızla
İbrahim DANACILAR
UEKİB. Genel Başkanı
Birileri PKK.’yı kendine malzeme etti siyasi ve ekonomik rant sağladı anlamsızca hep sustuk…
Evlatlarımız mazlumca öldükçe, şarap kadehlerini her iki tarafın tacirleri, büyük bir şevk ile lüks hotellerin lobilerinde tokuşturup, kahka naralarını meze yapıp durdular. Böylece olan zavallı milletimize oldu. Günümüzde birçok milliyetçiyim diye geçinen o günlerde belki de, milliyetini satmıştı…
Şimdi ilk kez Türkiye tarihinde bir hükümet, üstelik de seçimlerin arifesinde, hem de siyasi kaygı gözetmeksizin İmralı ile, güneydoğuda ki çatışmaların sonlanması için açıktan müzakere yürütüyor. Bu bilakis takdire şayan bir durumdur…
PKK silahlı mücadeleyi tırmandırıp “kaybettikçe” dibe vurduğunu gören ve diyalogdan başka yolu olmadığını anlayan PKK. da barışa oldukça istekli... Bunun acı bedelini ödeyen halkımızda ciddi anlamda barışa isteklidir.
Maalesef geçmiş dönemlerin basiretsiz senaristleri, ülkemizde tekrar sahne almış ve halkımız adına oldukça önemli olan ‘’Milli birlik projesini’’ sabote etmeye çalışmışlardır. Böylece bir kez daha kanlı yüzlerini hepimize göstermiş ve kanıtlamışlardır.
Bakınınız, geçtiğimiz günlerde ‘’Şehit Aileleri Derneği Adana Şubesi Başkanı’’nın şu açıklaması düştü ajanslara: “Bu görüşmeleri istemeyenin vatandaşlığından şüphe ederim.” Diyor.. Oldukça haklı değil mi? Bu akan kan’dan nasiplenmek alçaklık değilmidir?
Yıllardır bu savaşın bitmesini en çok istediğini söyleyenlerin şimdilerde kırk dereden su getirmelerini acayip değilmidir? Bu kapsamalı projeyi hazırlayan hükümet kurmaylarını sanki mağarada yaşıyormuş gibi bir hava yaratarak ve alçakça dejenerasyon ederek, bu süreci sekteye uğratmalarının anlamı nedir?
Bizce hükümet; ikide bir ortaya çıkıp “demiştik”, “şunu şöyle yapın” falan diyen savaş ve siyaset tüccarlarına kulak tıkamalıdır. En önemlisi de, geçmişte bir gün bile risk almayanlar, ortadan ortadan, ve kenarlara sürtmeden pozisyonlarını koruyanların şimdi seslerini yükseltmeleri dikkate alınmamalıdır. Yıllardır süren bu kirli savaşta, taraflara gaz verip ekmek yiyen, şimdi de müzakere sürecinde aktör sayılmak için ‘’laga luga’’ yapanlar hiç ama hiç dikkate alınmamalıdır…
Hükümetin her olumlu geliştirdiği açılım ve reform çalışmalarının ardından PKK’nın provokasyonlarına da, pek tabii kör değiliz. Öcalan’a ise, “barış canlısı sevgi kelebeği” muamelesi yaptığımız da asla yoktur.
Bu sürecin başından beri itham edilen; ‘’Hükümet PKK’ya taviz veriyor’’ seremonisine de kimse inanmamızı beklemesin! Kaldı ki, bu süreci sekteye uğratmaya çalışanların bu nedenli çabalarını yukarıda ayrıntılı bir şekilde açtık.
Tarafların ilk kez böylesine risk alıp gardlarını bu denli düşürdüğü bir dönemde, şeffaf yürütüleceği söylenen bir sürecin ta başında ‘’ihanet’’ ve “nafile” demek oldukça düşündürücü değilmidir?
Son olarak, mesleği savsata olanların oyununa gelmeyelim diyor, Hakan Fidan ile başlayan bu olumlu gelişmeler, Başbakanın da himayelerinde yürütülecek bu müzakere süreci, umut ediyoruz ki, ülkemizin daha müferrah geleceği için bir fırsat olacaktır. Biliyoruz ki; niyetler hayır, İnşaallah akibetimiz de hayırlı olacaktır.
Bu vesile ile, Hükümet’in müzakereleri ile sonuçlanacak, ülkemizin daha aydınlık yarınlara inşallah kavuşmasını sağlayacak ve analarımızın artık ağlamamasına sebep olacak; Milli birlik projesi ve barış sürecine, tam destek verdiğimizi tüm kamuoyuna ve dostlarımıza onurla ve gururla ilan ediyoruz.
Saygılarımızla
İbrahim DANACILAR
UEKİB. Genel Başkanı
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.