Uçan hocalara YÖK tırpanı
Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK), izin alarak 6 ay ya da daha uzun süreyle bir özel üniversitede ders veren öğretim üyelerinin maaşlarının çalıştıkları devlet üniversitesine yatırılmasını öngören bir karar aldı.
KKTC'de "uçan hocalar" olarak tanımlanan öğretim üyelerinin gelirlerini tırpanlayacak olan uygulamaya tepki gösteren Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Ergün, "Kıbrıs'ta üniversitelerimizin en önemli özelliği ekonominin can damarı olmasıdır. Sadece bizim bünyemizde 60'dan fazla kadrolu devlet üniversitesi hocası var. Sanki birileri bu damarı kesmeye çalışıyor" dedi.
Üniversitelerin döner sermayelerine yeni kaynak sağlamayı hedefleyen bu uygulama, özellikle KKTC'deki vakıf üniversitelerinde şaşkınlık yarattı.
Üniversitelere tebliğ edilmeye başlanan 2547 sayılı kanunun 39 ve 40. maddesinde yapılan değişikliğe göre 6 ay ile bir sene devlet üniversitesi kadrosundan izinli olarak bir vakıf üniversitesinde çalışmak isteyen öğretim üyelerinin brüt maaşları bundan sonra kendilerine değil kadrolu oldukları devlet üniversitesinin bütçesine brüt olarak yatırılacak. Bu maaşların döner sermayeye girerek kesintiye uğraması ise öğretim üyesine ödenecek maaşın üniversitenin takdirine bırakılması anlamına geliyor. Kararın en fazla Kıbrıs ve diğer Türk Cumhuriyetleri'ndeki özel üniversiteleri etkilemesi bekleniyor. Çünkü bu üniversitelerin bir çoğu öğretim kadrolarındaki boşluğu doldurmak için Türkiye'den öğretim üyesi ithal ediyor.
Bünyesindeki 300 öğretim üyesinin 60'ı Türkiye'den gelen Lefke Avrupa Üniversitesi karardan en fazla etkilenecek üniversitelerden biri. Türkiye'yi büyük bir kaynak olarak gördüklerini ancak bu kaynak kurursa üniversitelerde zor durumda kalınacağını söyleyen Prof. Dr. Turgay Ergün, kararı şöyle yorumladı. "Sarsıcı bir etkisi olur, çok zor durumda kalırız. Ödenen maaşın brüt miktarını gönderirsek, para almayan öğretim üyesi neden buraya gelsin? Burada alacağı para döner sermayeye gidecek, ondan sonra kendisine pay verilecek" diyor.
Karar bizi vurur
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş da kararı şaşkınlıkla karşıladıklarını anlatıyor. En fazla dişhekimliği, eczacılık ve Tıp Fakültesi'nin bu karardan etkileneceğini belirten Bektaş, "Bu bölümler Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nin işbirliğiyle kuruldu. Bu anlaşmalara YÖK ve YÖDAK (Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon, Koordinasyon Kurulu) onay verdi" dedi. Kendileri için çok olumsuz bir karar olduğunu söyleyen Bektaş, "Bize hiç danışılmadan bilgi verilmeden alınmış bu kararlar bizi vurur" açıklamasını yaptı.
Geçiş süresi tanınsın
Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen de kararın uygulanması için bir "geçiş süresi"ne ihtiyaç olduğunu söylüyor. Kararın henüz kendilerine resmi olarak tebliğ edilmediğini belirten Yükselen, "Bu uygulama, maliyetlerimizi yukarı çeker ve tercih edilebilirliğimizi azaltır" diyor. KKTC'de bulunan 6 adet üniversitenin 20 bine ulaşan öğrenci sayısı ile ekonomi için bir lokomotif olduğunu söyleyen YÖDAK Basın Yayın Müdürü Fevzi Tampınar ise, "Üniversitelerin üzerindeki maddi yükümlülüğü artıran bir girişim olacaktır. Biz çabalarımızı sürdürüyoruz. Hocalara verilecek miktar üniversitelerin bünyesine yatsa dahi üniversitelerin kararı olacaktır. Bu uygulama üniversitelerimizi maddi açıdan zorlayacak" diye konuşuyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Rektörü Sadık Kırbaş da bu kararın en çok Türki Cumhuriyetler ve KKTC'deki üniversiteleri etikileyeceğini söylüyor. Kırbaş, "Üniversitelerin maliyetlerini artırıcı önemler alırken dikkat etmek gerekiyor. Çünkü eğitim kalitesi ödün verilmemesi gereken bir konu" diyor.
Öğretim üyeleri dava açabilir
Yüksek Öğrenim Kanunun 39. maddesine 1997 yılının mayıs ayında yapılan bir ek ile Türk Cumhuriyetleri ve akraba topluluklardaki yüksek öğrenim kurumlarından resmi davet alan öğretim elelamanlarına, 3 yılı aşmamak ve özlük hakları saklı kalmak üzere YÖK kararı ve MEB'nın onayı ile yurtdışında çalışma izni verilebiliyor. Ancak 39 ve 40. maddede yeni yapılan değişiklikler, geçmiş uygulama ile ciddi farklılıklar içeriyor. Uzmanlar, öğretim üyelerinin bu maddeye dayanarak yürütmenin durdurulması talebiyle dava açabileceklerini söylüyor.
Kaynak: