Tuzu Sofranızdan Kaldırın, Sağlıklı Kalın!

Tuzu Sofranızdan Kaldırın, Sağlıklı Kalın!

Tuz sofralarımızdan eksik olmuyor. Yediğimiz besinlerin kendi tatlarının yanı sıra, tuz sayesinde farklı bir tat kazanıyor olması damak tadımıza daha uygun oluyor.

Tuz sofralarımızdan eksik olmuyor. Yediğimiz besinlerin kendi tatlarının yanı sıra, tuz sayesinde farklı bir tat kazanıyor olması damak tadımıza daha uygun oluyor. Bu nedenle sofralarımızın olmazsa olmazı tuzdur. Evet, tuz lezzet açısından oldukça önemlidir. Ancak aşırıya kaçıldığında sağlık sorunlarını da beraberinde getirir.

İnsan vücudunun gün içerisine ortalama 6 gram tuza ihtiyacı vardır. Tamamen tuzsuz yemekler yesek bile, yediğimiz besinlerin kendi içerisinde zaten tuz olması aslında ihtiyacımız olan tuzun bir kısmının alınmasına olanak sağlıyor. Üstüne üstlük biz de yemeklerimize aşırı tuz attığımızda bu damak tadımıza uygun olsa da, vücudumuz için çok da uygun olmaz. Toplum olarak sahip olduğumuz en kötü alışkanlıklardan biri de yemeklerin tadına bakmadan tuz atmamızdır. Tuz atarken elimizi asla korkak alıştırmayız. Ancak vücudumuzdaki tuzu atmaya olanak sağlayacak olan suyu içerken de tam tersine çok azı ile yetiniriz. Tuzda tüketmede ne kadar cömertsek su içmede de o kadar cimriyiz.

Aşırı tuz tüketen birinin fazla tuzu vücudundan atabilmesi için bol su tüketmesi gerekiyor. Eğer bunu yapmıyorsanız, siz de böbrek hastalıkları arasına dâhil olabilirsiniz. Bugün böbrek yetmezliğinin en büyük sebeplerinden biri de aşırı tuzdur. Aşırı tuz tüketilmesine rağmen su az su tüketmek maalesef böbrek yetmezliği gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Yaşamımızın devamlılığında böbreklerimizin ne kadar önemli bir etkisi olduğunu biliyoruz. Yaşam performansınızın her zaman yüksek olmasını istiyorsanız tuzu sofralarınızdan kaldırın.

Vücutta meydana gelen ödem yani sıvı birikintisinin nedenlerinin başında da aşırı tuz geliyor. Ne kadar tuz tüketirseniz, vücudunuzda o kadar sıvı birikir. Bugün birçok kişinin kilolu olmasının sebeplerinden biri de tuz ve ödem ilgisidir. Ödemin kalp yetmezliği, kalp büyümesi gibi ciddi sağlık problemlerine de neden olabileceğini biliyoruz. Bunları göz önünde bulundurmalı ve tuz tüketimini en aza indirmelisiniz.

Bayanların en büyük sorunlarından biri bilindiği gibi selülitlerdir. Toplum olarak doğru bildiğimiz yanlışlardan biri de selülit için kaçınmamız gereken maddenin şeker olduğudur. Aslında selülit oluşuma neden olan asıl etken şeker tüketimi değil, tuz tüketimidir. Şekeri vücuttan atmak kolaydır, ancak tuz aynı şekilde atılamaz ve bu selülit oluşumunu da beraberinde getirir. Pürüzsüz bacaklara sahip olmak istiyorsanız yine kaçınmanız gereken madde tuz oluyor.

Yaşlılığın ilk belirtileri olan kırışıklar söz konusu olduğunda da yine tuz kendisini gösteriyor. Aşırı tuz tüketen kişilerin erken yaşlarda kırışık oluşumu yaşadığı görülmektedir. Cildinizin güzelliğini korumak ve kırışık oluşumunun önüne geçmek istiyorsanız tuz tüketimine son verin. Hatta turşu yemeniz bile sizin için aşırı tuz anlamına gelir. Sofranızdan tuzu kaldırın ve hem sağlığınızı hem de güzelliğinizi ömür boyu korumayı başarın

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.