Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, tersanelerin taşınması konusunda uzun süredir çalışma yaptıklarını belirterek, "Tuzla'nın yetmeyeceğini gördük ve Türkiye'nin Karadeniz sahilinden Akdeniz'e kadar olan alan içerisinde 135 yeni tersane yaptık. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç yıl içinde tersanelicikteki yerleşim yayılmış olacak ve böylece Tuzla'daki yoğunluk da normal hale dönmüş olacak" dedi.

Balıkesir'e gitmeden önce feribotla Bursa'nın Mudanya ilçesine gelen Bakan Yıldırım, gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını cevapladı. Kazalar ve ölümlerle gündeme gelen Tuzla tersanesine alternatif düşünülüp düşünülmediği yönündeki bir soruya Bakan Yıldırım, "Tersanelerin taşınması bugünden yarına olmaz. Gemi inşaatında çok büyük gelişme yaşadığımız için dünya 23.lüğünden dünya 5.liğine yükseldik. Tuzla'nın yetmeyeceğini gördük ve Türkiye'nin Karadeniz sahilinden Akdeniz'e kadar olan alan içerisinde 135 yeni tersane yaptık. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç yıl içinde tersanelicilikteki yerleşim yayılmış olacak ve böylece Tuzla'daki yoğunluk da normal hale dönmüş olacak." cevabını verdi.

Tuzla'daki kazaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgili taraftarla toplandığı ve personel eğitimi, okul sayısının artırılması, orta-uzun vadede tersane alanlarının yurt çapına yayılması gibi sonuçları içeren bir eylem planı uygulamaya koyduklarını hatırlatan Bakan Yıldırım, şöyle devam etti: "Eğitimle ilgili faaliyetlere hemen başlandı. Bir tane yanık ünitesi de olan acil servisleri olan bir hastane yapıldı. Yine tersane alanı içinde yapılan bir eğitim merkezi var. Bunu da ay sonunda hizmete açacağız ve 6 tane gemi yapım meslek lisesi açmaya karar verdik. Bunların 2 tanesi bu yıl öğretime başlayacak. Diğerlerini de önümüzdeki seneye yetiştirmeye çalışıyoruz. Tersanelerin kuruluşlarıyla ilgili yönetmelik geçen hafta yayınlandı. Görüldüğü gibi alınan tedbirler, teker teker uygulamaya kondu."



"KAZA OLDU 'KAPATALIM' MANTIĞI GEÇERLİ DEĞİL"



Tuzla'daki 44 tane tersanenin 1984'ten beri faaliyette olduğunu ancak şimdi gündeme geldiğini vurgulayan Bakan Yıldırım, "Türkiye, gemi inşaatında dünya 23.lüğünden dünya 5.liğine yükseldi. 3 -4 sene tüm tersanelerin siparişleri dolu. Çalışan sayısı 5 bindi 34 bin 500 oldu. Yan sanayi ile birlikte 250 bin insan bu işten ekmek yiyor. Dolayısıyla kaza oldu tersane kapatalım mantığı pek geçerli bir mantık değil. Bu ülkeye ekmek iş- aş nasıl sağlanacak. Burada tedbir, tersaneyi kapatmak değil, kazaları ortadan kaldıracak tedbirleri büyük hassasiyetle alma ve bunu takip etme olayıdır. Onun için şu da bir gerçektir; Tuzla tersaneleri Türkiye'nin büyüyen gemi inşaat potansiyelini dikkate alırsak yetersiz kalıyor. Biz bunu gördük ve Türkiye tersaneler master planı hazırladık. Bu planda yürürlüğe girdi. Şu anda Türkiye'nin 8 bin 400 kilometrelik sahil şeridi boyunca 135 tersanesi var. 2003'te sadece Tuzla vardı 44 tersane. Şu an 135 tersane var. Bunların 85'i fiilen imalata geçti, diğerlerinin de yapım çalışmaları devam ediyor. Bu demektir ki önümüzdeki yıllarda gemi inşaat sektörü Tuzla'dan başka diğer bölgelerimize doğru da yayılacak. Ünye, Karadeniz Ereğlisi'nde, Kastamonu Cide'de, İzmit serbest ticaret bölgesi, İzmit Gölcük'te faaliyet gösteren gemi yapan tersaneler var. Yine Yalova Altınova bölgesinde yeni yapılan 40 tersane var. Aynı şekilde Çanakkale Karabiga'da, Gelibolu'da, Aliğağa'da var. Daha aşağıya iniyoruz, yat imalat alanları var. 135 tersane önümüzdeki 4- 5 yıl içinde hepsi dolacak ve Türkiye'deki gemi inşa miktarı bir kat daha artacak, bir o kadar insan daha ekmek yiyecek." diye konuştu.



"FİLİKAYLA İLGİLİ KAZA ÇOK APTALCA BİR KAZA"



Kazaların nedenlerini 'aptalca' bulduğunu belirten Baykan Yıldırım, şöyle devam etti: "Peki bu kazalar niye olmaya devam ediyor. Örnek verelim geçen ki filikayla ilgili kaza çok aptalca bir kaza. Neresinden bakarsanız bakın izah edilecek bir yanı yok. Bu filikaların testleri yıllardan beri yapılıyor. Ama böyle bir kaza yaşandı. Sebebine bakıyorsunuz tamamıyla dikkatsizlik tamamıyla filikanın kaydırılacağı kızağın etrafındaki korkulukların, bağlantı rampalarının projesine uygun olarak yapılmaması dolayısıyla yönlendirme kızağına gidecekken kenara çarpıyor, rotasından, rayından çıkıyor ve ters takla atıyor. Ordaki tersane yetkililerin gözü önünde oluyor. Bu tedbiri kim alacak. Bu testleri yaparken buna karar veren insanlar hepsini ölçecek biçecek, ona göre bu işlemi yerine getirecek. Herşeyin başı eğitim. Eğiteceğiz."

Bakan Yıldırım, Danıştay'ın köprü ve otoyollar ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı alması konusunda görüşlerinin sorulması üzerine de, şunları söyledi: "Bu konu zaten bilgimiz dahilinde olan bir şey. Bu otoyolların ve köprülerin uzun süreyle işletme hakkına, devrine yönelik çalışmalar devam ediyor. Zaten bunun yapılabilmesi için bir yasal düzenleme gerekiyordu. Geçen dönemde bu meclise sevk edildi. Şu an Genel Kurul gündeminde. Dolayısıyla bu yasa çıkmadan zaten böyle bir işlem yapılmayacak. Bunu biliyoruz. Hazırlıklar devam ediyor. Bu yasa çıkınca hukuki sorun da ortadan kalkmış olacak. İptalin bu çalışmaları etkilemesi söz konusu değil."

Karayollarındaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Yıldırım, ana hedeflerinin ulusal ulaşım koridorlarını iyileştirmek ve mutlaka bölünmüş yola çevirmek olduğunu söyledi. Bu kapsamda İstanbul'u İzmir'e bağlayan, gerek Güzelyalı-Yenikapı gerekse Bandırma-Yenikapı hattıyla da entegre olacak bölünmüş yolu İzmir'e kadar Susurluk üzerinden Manisa üzerinden indirmeyi amaçladıklarını kaydetti.



"2011'DE TÜRKİYE 21 BİN 500 KM BÖLÜNMÜŞ YOLA SAHİP OLACAK"



Bakan Yıldırım, bu yıl sonunda 16 bin 500 km bölünmüş yol bitirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Bunu yakalayacağımızı düşünüyoruz. 2011'de Türkiye 21 bin 500 km bölünmüş yola sahip olacak. Bu da çok iyi bir rakam. Toplam yol ağımızın 63 bin km olduğunu düşünürsek 3'te birinden fazlasını bölünmüş yola çevirmiş olacağız. Yol demek medeniyet demek. Ekonomide iç dış ticarette rekabet gücünü artırmak demek. Bunun için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.

sondakika