Tüyler ürperten katliam itirafı
Bilge köyü davasında üç sanık korkunç katliamı yaptıklarını itiraf etti. Şıh Mehmet lakaplı MÇ, "Erkekleri ben öldürdüm, kadınları kardeşim" dedi.
7'si çocuk 44 kişinin uzun namlulu silahlarla vahşice katletildiği Mardin Bilge köyü katliamı davası Çorum Adliyesinde görülmeye bugün başladı.
11 sanık dinlendi, sanıklardan üçü suçunu itiraf etti. Ve bu cinayetleri namus meselesi yüzünden işlediklerini ifade ettiler. Diğer 8 sanık suçlamaları reddederek "biz olay yerinde değildik" dediler.
Suçu üstlenen Mehmet Çelebi, oğlu Şirin Çelebi ve Abdülhakim Çelebi "Cinayatleri biz işledik, katliamı biz işledik diğer 8 sanık olay yerinde değildir" dediler.
ŞIH MEHMET'İ KATLİAMI ANLATTI
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mardin'in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü'nde 44 kişinin öldürülmesi olayının tutuklu sanıklarından "Şıh Mehmet" lakaplı M.Ç. Mardin Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ilk ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, köyü teröristlerin bastığını, olay sonrası kendilerinin katliam evine giderek yaralılara yardım ettiğini ileri sürüp suçlamayı kabul etmemişti. Ancak bugün hakim önünde suçunu itiraf ederek olayın namus cinayeti olduğunu söyledi.
ERKEKLERİ BEN ÖLDÜRDÜM, KADINLARI KARDEŞİM
M.Ç. katliamın namus meselesi yüzünden olduğunu, karısı F.Ç. ile öldürülen Fesih Çelebi arasındaki ilişkiden kaynaklandığını ileri sürdü. M.Ç. savunmasında, planı önceden yaptığını söyleyerek, "Karımla ilişkisini duydum. Bu cinayetleri işlemeye karar verdim. Oğlum M.Ş.Ç. ve kardeşim A.Ç. (ile birlikte olayı biz yaptık. Nişanevine gittik. Erkeklerin olduğu tarafı ben taradım. Bir ara kurşunum bitti. Geri kalan 2 kişiyi de oğlum vurdu. A.Ç.' yi de kadınların tarafına gönderdim. Orayı da tarattırdım. Erkeklerin tarafından da çıkan olursa onları da vur dedim" diye konuştu.
Saldırıların kriminal incelemesi vardı. 6 uzun namlulu tüfekle işlendiği gelen raporlarla sabitti. Raporlar doğrultusunda ifadeler tutacak mı? Bu silahlarda bulunan izlerle "bu cinayeti biz işledik" diyenlerin parmak izi tutacak mı?
Çorum Adalet Sarayı'ndaki Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu'nda görülen dava sanıklar arasında çocuk olduğu için basına kapalı yapılıyor.