TÜSİAD'da başkanlık krizi!

TÜSİAD'da başkanlık krizi!

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin yeni döneminde başkanlığı kimin üstleneceği konusunda ise belirsizlik hakim.

Yeni dönemde TÜSİAD' da başkanlığı kimin üstleneceği konusunda ise belirsizlik hakim. Derneğin dün yapılan Yüksek İstişare Konseyi toplantısında, YİK Başkanı Mustafa Koç, üyelere, başkan olarak kimi görmek istediklerine dair anket yaparak eğilim belirlediklerini açıkladı. Dernek yönetiminden edinilen bilgiye göre ankette Ümit Boyner ve Ferit Şahenk, üyelerin en çok başkan olarak görmek istedikleri iki isim oldu. Şahenk ve Boyner, ankette birbirine çok yakın oy aldı. Dernek üyesi Aynur Bektaş, anketten çıkan eğilimin Şahenk ile Boyner olduğunu belirterek, "Ya Şahenk ya Boyner olacak." dedi.

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, TÜSİAD'ın dün İstanbul'da yapılan YİK toplantısına katıldı. Toplantının ardından Koç ve Şahenk, otelin lobisinde bir süre görüştü. Üyelerin başkan adayı Ferit Şahenk ile TÜSİAD içinde ağırlığa sahip Koç Grubu'nun yakınlığı dikkat çekerken, Ümit Boyner de iddialı ve ankette üyelerin yarısının desteğini alan başkan adayı. Mevcut başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ ise üyeler arasında yeniden başkanlık için ilgi görmedi. Şahenk ise isminin duyulmasının ardından kendi medya grubu yayın organı CNBC-e Televizyonu'nda bir açıklama yaparak, 'işlerinin yoğunluğundan' dolayı TÜSİAD'a başkan adayı olmayacağını söyledi. Şahenk, "Herkese teşekkür ediyorum, böyle bir bayrak değişiminde benim adımın da geçmesi gurur vermiştir. Yalnız gruptaki işlerimizin yoğunluğu, benim sorumluluklarım ve grubumuzun dünyada son krizle birlikte oluşacak bölgesel fırsatları değerlendirmek için benim çok daha fazla arkadaşlarımla birlikte koşturmama zaman ayırmak gerekiyor. Yeni yatırımlarımızda ve oluşacak potansiyelleri değerlendirmede zaman bakımından oraya daha fazla değer katmam gerekiyor." dedi.

TÜSİAD 2009 yılı son Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan YİK Başkanı Koç, IMF ile anlaşmanın ülkeye fayda getireceğini belirterek, "Böyle bir ortamda 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersiyle ittiğimizi anlamanın mümkün olmadığını söylemek zorundayım. IMF ile anlaşmanın getirilerini göz ardı etmemizin iktisadi argümanlarla izah edilebilecek bir yanı da yok gibi duruyor." diye konuştu. Siyasilerin kendi siyasi stratejileri adına en keskin söylemleri benimserken, bunun toplum üzerinde doğurduğu tahribatı umursamadıklarını kaydeden Koç, şöyle konuştu: "Terörü meşru gösterdiği izlenimi doğuran tutum ve davranışlardan yeterince kaçınılmadığı göze çarpıyor. Sonuçta siyasette oluşturulan gerginlik ortamı, her türlü kışkırtmaya uygun bir zemin doğuruyor. Bu da sokaklara ifade özgürlüğünün sınırlarını aşan gösteriler, hatta çalışmalar olarak yansıyor. Gelişmelerden ülke adına çok ciddi endişe duyuyor, tüm siyaset ve toplum kesimlerine itidal ve sağduyu çağrısı yapma ihtiyacı hissediyoruz. Siyasi ortam sertleştikçe kaybeden her zaman demokrasi oluyor." Türkiye'nin ekseninin Batı'dan Doğu'ya kaydığı görüşüne karşı çıkan Mustafa Koç, dış politikada komşularıyla sıfır problem politikasıyla hareket edilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Koç, "Bu coğrafyanın külfetleri kadar nimetlerini de tatmak istiyorsak Doğu dünyası ile olan bağlarımızı sonuna kadar kullanmak zorundayız. Batı için kıymetli olan Türkiye, Doğu ile sağlam ilişkileri olan Türkiye'dir." diye konuştu. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ise Türkiye'nin sürekli 'Para Fonu programlarıyla' işlerini yürütmesi gerekmediğini belirterek, "Ancak uygun bir anlaşma olsaydı bu, daha iyi bir performansı destekleyebilirdi. Bu konuda ekonomi yönetimini eleştirmiyorum. Kendi yağımızla kavrulacağız." dedi.

Toplantıda Danıştay kararı ile geleceği muallak bir hal alan meslek liselerine de vurgu yapıldı. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, açılış konuşmasında Türkiye'nin, eğitim sistemini 21. yüzyılın gereklerine uyarlamasının şart olduğunu vurguladı. Toplantı bitiminde Zaman'ın sorularını cevaplayan Yalçındağ, 21. yüzyılda meslek eğitiminin önemli yeri olduğunu belirterek, "Ara elemana ihtiyaç var. Danıştay kararı ile ilgili detaylı bilgi sahibi değilim. Ama sonuçta çocuklara yazık oluyor." dedi. TÜSİAD üyesi ve Cey Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı da dünya ile rekabette 'vasıflı elemanın' olmazsa olmaz yükümlülük taşıdığını vurgulayarak, "İş dünyasının en ihtiyaç duyduğu şey nitelikli eleman. Ama daha çok ilkokul veya üniversite mezunu ile karşılaşılıyor." bilgisini verdi.