Türkiye'yi AB'nin içinde göreceğiz"
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı'ndan Van'da mesaj
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert, ''Çok uzun olmayan bir süreçte Türkiye'yi AB'nin içinde göreceğiz'' dedi.
Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Van'a gelen AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert, kentteki basın kuruluşlarını temsilcileri ile bir araya geldi.
Ripert, burada yaptığı konuşmada, Van ziyaretinin üç temel amacı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Birincisi buradaki realiteyi bizzat görmek istedim. İstanbul'dan, Ankara'dan burası hakkında çok sağlıklı bilgi sahibi olamıyoruz. Bu nedenle gelip bu bölge hakkında bilgi sahibi olmak istedim. İkinci amacım ise geçtiğimiz yıl burada yaşanan deprem sonrasında AB'nin Van halkı ile dayanışma içinde olduğunu göstermek. Türkiye, Avrupa Birliği'ne girmeye aday bir ülke. Bu nedenle Türkiye'nin tüm bölgelerindeki gelişmeleri AB'ye iletmem gerekiyor. Bunlar sosyal, siyasi ve ekonomik gelişmeler.''
AB ve Türkiye ilişkileri konusunda da açıklama yapmak istediğini vurgulayan Ripert, konuşmasına şöyle devam etti:
''Müzakere sürecinin çok yavaş ilerlediğini ve bunun olumsuzluklara neden olduğunu farkındayız. Biz Türkiye'yi AB'nin içinde görmek istiyoruz. Çok karamsar olmayalım, genel anlamda olumlu gelişmeler var. Türkiye'ye yapılan yatırımlara bakıldığında, yüzde 80'inin AB'ye üye ülkelerden geldiğini görüyoruz. Ayrıca Avrupa Birliği'nin eğitimlerinden yararlanan öğrenci, öğretmen, akademisyen sayısında da Türkiye'den çok kişi var. AB, bu yıl Türkiye ile uyum sürecine destek amacıyla ülkeye 850 milyon Avro'nun üzerinde bir para aktardı. Bu para insanların daha gelişmiş koşullarda yaşamalarını sağlamak amacıyla kullanılacak.
Ayrıca katılım sürecini hızlandırmak amacıyla da pozitif gündemi ortaya koyduk. Türkiye ile vize diyaloğu başlatıldı. Durum belki tatminkar değil ama bir ilerleme var. Çok uzun olmayan bir süreçte Türkiye'yi AB'nin içinde göreceğiz.''
Ripert, Türkiye'nin tamamı ile ilgilendiklerine ve bölgeler arasında bir ayrım yapmadıklarına dikkati çekerek, ülkedeki istatistikleri göz önünde bulundurduklarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının daha fazla olduğunu gördüklerini söyledi.
Bu nedenle AB yardımlarının bu bölgeye yönlendirilmesinin son derece normal olduğunu kaydeden Ripert, AB'nin Türkiye'ye sağladığı yardımların amacının Türk insanının yaşam koşullarını iyileştirmek ve artırmak olduğunu ifade etti.
KÜRT SORUNU
Kürt sorunun çözümü ile ilgili gelişmeleri takip ettiklerinin altını çizen Ripert, AB'nin, her zaman şiddet içermeyen çözümlerden yana olduğunu dile getirdi.
''Sürece katkı sağlayacak her girişimi olumlu karşılıyoruz'' diyen Ripert, Başbakan'ın 2009 yılında başlattığı demokratik açılıma da olumlu yaklaştıklarını bildirdi.
Bir gazetecenin, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Leyla Zana'nın görüşmesini' hatırlatması üzerine, görüşmeyi yakından takip ettiklerini belirtti.
Anayasa hazırlık sürecinde, kapsayıcılığı gözönünde bulundurularak tüm kesimlerin dinlenmesini ümit ettiklerini anlatan Ripert, ''Sürecin sonunda Kürt meselesinin çözülmesini umuyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'nin son derece güçlü ve büyük bir ülke olduğuna dikkati çeken Ripert, ''AB'nin binlerce kanunu ve mevzuatı var. Türkiye'nin AB'ye katılabilmesi için bu kanun ve mevzuatları yerine getirmesi gerekir. Bu süreç uzun bir süreç olduğu için biz Türkiye'ye yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu ülkenin yaptığı ticarete baktığınızda yüzde 50'si AB ülkeleri ile yapılıyor. Dolayısıyla gümrük birliğinin Türkiye'ye faydalı olduğunu söyleyebiliriz'' ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.