Türkiye'nin ürküten uyuşturucu raporu
Türkiye'de geçen yıl uyuşturucu tedavisi gören en küçük bağımlının yaşının 13, en büyük bağımlının yaşının ise 65 olduğu, hastalardan yüzde 0,24'ünün 15 yaşın altında bulunduğu bildirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığına bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (TUBİM), çok sayıda kurumla iş birliği yaparak hazırladığı ''Türkiye Uyuşturucu Raporu'' yayınlandı.
Türkiye'de genel nüfusta bugüne kadar yapılan en kapsamlı madde kullanım yaygınlığı araştırması olan rapor, 25 ilde, Türkiye İstatistik Kurumundan alınan adreslerde yüz yüze görüşme yöntemi ile gerçekleştirildi.
Araştırmada toplam 8 bin 45 kişiyle görüşüldü. 3 bin 943'ü kadın, 4 bin 102'si erkek olan katılımcıların yaş ortalaması 36,10 olarak hesaplandı.
Türkiye'de 15-64 yaş grubu nüfusta herhangi bir yasa dışı bağımlılık yapıcı maddenin en az bir kere denenme oranı yüzde 2,7 olarak hesaplandı. Bu oran erkeklerde yüzde 3,1 ve kadınlarda ise yüzde 2,2 oldu. Madde kullanım yaygınlığının 15-34 yaş grubu genç yetişkinlerde, genel nüfusa göre daha yüksek olduğu tespit edildi. Genç yetişkinlerde herhangi bir uyuşturucunun yaşam boyu kullanım oranı yüzde 3,0, genel nüfusta ise bu oranın yüzde 2,7 olduğu görüldü. Türkiye'de yaşam boyu esrar kullanma yaygınlığı yüzde 0,7 oldu.
-Okullarda durum-
TUBİM okullarda da bugüne kadar yapılan en kapsamlı uyuşturucu madde kullanım yaygınlığı çalışması hazırladı. Araştırma, 32 ilde 63'ü genel, 66'sı teknik lise olmak üzere 129 okulda yüzde 49'u kız 11 bin 812 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Araştırmada Öğrencilerin yüzde 26,7'si sigara, puro, pipo, nargile gibi bir tütün ürününü, yüzde 19,4'ü (2.297 kişi) alkollü içecekleri denediğini, yüzde 2,2'si (258 kişi) hastalık nedeni dışında ilaç kullandığını belirtti.
Öğrencilerde herhangi bir yasa dışı bağımlılık yapıcı uyuşturucu maddenin en az bir kere denenme oranı yüzde 1,5 olarak hesaplandı. Bu oran erkeklerde yüzde 2,3, kızlarda yüzde 0,7 olarak hesaplandı. Uyuşturucu maddeyi ilk kez kullanma yaşı ortalaması 13,88 olarak hesaplandı.
-Madde bağımlılığı tedavisi-
Araştırmada Türkiye'de halihazırda 13 ilde 22 tedavi merkezi bulunduğu, toplam yatak kapasitesinin 544 olduğu belirtildi. Bu merkezlerin 4'ü yatarak tedavi gören çocuk hastaları kabul ediyor. Araştırmaya göre, tedavi merkezi sayısının yetersiz olması ve bunların belli bölgelerde yer alması nedeniyle tedaviye ulaşmada ve tedavinin devam ettirilmesinde birtakım sıkıntılar yaşanıyor.
Bu merkezlere geçen yıl toplam 5 bin 214 yatarak tedavi başvurusu gerçekleşti. Ayaktan tedavi başvuru sayısı ise 155 bin 99 oldu.
Haklarında detaylı veri toplanan ve yatarak tedavi gören 2 bin 117 hastanın yüzde 46,62'sinin daha önce de tedavi gördüğü, yüzde 51,20'sinin ise ilk kez tedavi gördüğü belirtildi.
Tedaviye başvuran hastaların yarısından fazlasının 20-29 yaş grubunda, yaş ortalamasının ise 27,31 olduğu belirtildi. Tedavi gören en küçük bağımlının yaşının 13, en büyüğünün ise 65 olduğu ifade edilen araştırmada, hastaların yüzde 0,24'ünün 15 yaşın altında olduğu kaydedildi. İlk kullanım yaşı ortalamasının ise 20,8 olduğu bildirildi.
Araştırmaya göre, tedavi gören kişilerin yüzde 64,81'i ilköğretim mezunu. Hastaların yüzde 49,31'i işsiz, yüzde 31,93'ünün ise düzenli bir işi bulunuyor. Tedavi görenlerin yüzde 2,26'sı öğrenci.
Tedavi görenlerin yüzde 88,24'ü ailesi ile yaşıyor. Hastaların yüzde 78,28'i İstanbul, Adana, Mersin, Gaziantep, Antalya, Hatay, Kayseri, İzmir, Elazığ ve Ankara'da ikamet ediyor. Tedavi görenlerin yüzde 62,16'sının kendi isteğiyle yüzde 28,44'ünün ise aile ya da arkadaşının etkisi ile başvurduğu görülüyor. 2011 yılında yatarak tedavi görenlerin yüzde 66'sı eroinden tedavi gördü. Yatan her üç hastadan ikisi eroin bağımlısı.
-Sağlık İlişkileri-
Türkiye'de ilk kez 1985 yılında saptanan HIV enfeksiyonu, geçen yıl 2010 yılına kıyasla yüzde 11,8'lik artış göstererek, hastalığın tanımlandığı en yüksek rakam olan 699 kişiye ulaştı. Bunların yüzde 1,14'ünde olası bulaşma yolu, damar içi uyuşturucu madde kullanımı olarak bildirildi. 2011'de bağımlılık tedavi merkezlerinde yatarak tedavi gören ve damar içi uyuşturucu kullanıcısı olan 886 kişiden 716'sının HIV testinden geçirildiği ve bunların yüzde 0,3'ünde pozitif sonuç bulunduğu kaydedildi.
Araştırmaya göre, Türkiye'de 2011 yılında 105'i doğrudan, 260'ı dolaylı, 365 uyuşturucu madde bağlantılı ölüm meydana geldi. Doğrudan uyuşturucu madde bağlantılı ölüm olgularının yüzde 95,2'sinin erkek, yüzde 4,8'inin ise kadın olduğu belirtildi.
Ölümler 28 ilde görüldü. En yüksek ölüm oranları sırasıyla İstanbul, Adana, Mersin, Antalya ve Ankara'da gerçekleşti.
-Cezaevleri-
Geçen yıl ülke genelinde 67 bin 99 uyuşturucu olayı meydana geldi, bu olaylarda 105 bin 665 şüpheli yakalandı. 2011 yılında Türkiye'de de 3 bin 306 eroin, 58 bin 727 esrar, bin 457 kokain, 2 bin 587 ecstasy ve 123 captagon olayı meydana geldi. 2011 yılında 2010 yılına kıyasla; eroin, esrar ve captagon olay sayılarında bir düşüş görülürken, kokain, ecstasy ve metamfetamin olaylarında artış oldu.
Verilerine göre: kullanıcıların uyuşturucu maddeye başlama nedeni olarak, ilk iki sırada ''yüzde 40,3 ile merak'' ve ''yüzde 23,89 ile arkadaş etkisi'' gelirken, bunu yüzde 15,23 ile kişisel sorunlar ve yüzde 14,31'lik bir oranla aile sorunları takip etti. Kullanıcıların yüzde 41,16'sı uyuşturucu maddeyi arkadaşından temin ettiğini belirtti. Türkiye'de en fazla kullanılan uyuşturucu esrar oldu. Başlama sırasına göre, ilk sırada sigara gelirken, bunu esrar takip etti.
-Uyuşturucu madde piyasası-
Türkiye'nin de üzerinde bulunduğu Balkan rotası, eroin kaçakçılık organizasyonları tarafından aktif olarak kullanıldı. 2009 ve 2010 yıllarında Afganistan'daki haşhaş ekim alanlarında görülen hastalığın ardından, üretimdeki düşüşe paralel olarak Türkiye'deki eroin yakalamalarında da düşüşler meydana geldi.
2011'de Türkiye'de 7 bin 293 kilogram eroin yakalandı.
Araştırmaya göre, Türkiye'de de en çok üretilen ve tüketilen yasa dışı uyuşturucu madde esrar. Yasal ekimin yanı sıra Türkiye'nin hemen her bölgesinde yasa dışı kenevir ekimi gerçekleştiriliyor. Esrar yakalamalarında son 5 yılda yüzde 140 oranında ciddi bir artış görüldü.
Geçen yıl 592 kilogram kokain ele geçirildi. Son üç yılda Türkiye'de yakalanan kokain miktarında yüzde 572 oranında artış görüldü. Yakalanan miktarın artmasında son yıllarda Türkiye'nin hedef ülke olmasının yanı sıra transit olarak kullanılmaya başlamasının da etkisi bulunduğu vurgulandı.
Araştırmada, Türkiye'nin, Hollanda ve Belçika menşeli ecstasy kaçakçılığında hedef ülke olarak etkilenmeye devam ettiği değerlendirildi. Geçen yıl Türkiye'de 1 milyon 364 bin 253 tablet ecstasy ele geçirildi. Bu sayı 2010 yılına göre yüzde 45,7 oranında bir artışı ifade ediyor.
Türkiye captagon kaçakçılığından hem transit hem de pazar olarak etkileniyor. Geçen yıl ülkede 1 milyon 94 bin 770 adet captagon tablet ele geçirildi. Bu rakam, 2010 yılına oranla yüzde 2,4'lük bir artışı gösteriyor.
Metamfetamin, son yıllarda küresel kullanımı artan bir uyuşturucu olarak ön plana çıktı. Türkiye'de ilk defa 2009 yılında 103 kilo olarak gerçekleşen metamfetamin yakalaması, 2010 yılında 125, 2011 yılında ise 350 kilograma yükseldi. Metamfetamin yakalamalarının, 2012 yılının ilk altı aylık döneminde 300 kilogramı geçtiği TUBİM'e bildirildi. 2011 yılında Türkiye'deki metamfetamin olaylarında yakalanan şüphelilerin çoğunluğunu, 2009 ve 2010 yıllarında olduğu gibi İranlılar oluşturdu.
Kaynak: AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.