Türkiye Siyasetini Koç Yönetiyormuş!..
İnan Kıraç'la ilgili bomba bir haber yayınlayan Taraf gazetesi, bugün yine "İnan Kıraç bunu hep yapıyormuş" manşetiyle çıktı. İşte Taraf'ta yayınlanan o haber...
Deniz Baykal’a kaset komplosundan yaklaşık üç ay önce CHP Genel Merkezi’nde Baykal’ı ziyaret ederek, “Önder Sav, Onur Öymen ve Mustafa Özyürek’i listeye alma” dediği öne sürülen işadamı İnan Kıraç’ın daha önce de DYP-MHP koalisyonunu engellediği iddia edildi.
1995-99 yılları arasında başbakanlık yapan Tansu Çiller’in Başdanışmanı Hüseyin Kocabıyık, önceki gece çıktığı bir televizyon kanalında İnan Kıraç’ın siyaseti nasıl dizayn ettiğini ayrıntılarıyla anlattı.
Tansu Çiller’i yanılttı
Kıraç’ın, 1995 yılında gündeme gelen DYP-MHP ittifakını partilerin oy oranlarını yüksek gösteren anketleri genel başkanlara ulaştırarak engelledini iddia eden Kocabıyık şunları söyledi: “1995 yılında hiç unutmuyorum DYP ile MHP koalisyon görüşmeleri yapıyordu. Tansu Hanım önce bunu kabul etti sonra bir günde bozuldu bu iş. Tansu Hanım’a son güne kadar ben yalvardım. Yapmayın bunu dedim yani bakın hükümeti kaybedersiniz. DYP-MHP ittifakı olsaydı yüzde 30’un üzerinde oy alacaklardı ve bir koalisyon kuracaklardı. Yeniden hükümet olacaklardı. Tansu Hanım dedi ki, ‘Yalnız dedi bizim oyumuzun yüzde 29 olduğunu söylüyorlar.’ Kim söylüyor bunu dedim. ‘İnan Kıraç bir araştırma yaptırmış, o söyledi’ dedi. Yine son ana kadar ben yalvardım kendisine, şahitler var. Zaten kendisi de ‘danışmanlarımı dinlemedim’ diye açıklama yaptı.”
Sabah MHP’de, öğlen DYP’de
Kıraç’ın olası bir koalisyonu engellemek için dönemin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’le de görüştüğünü kaydeden Kocabıyık o günleri şöyle anlattı: “Seçim oldu. DYP birinci parti oldu ama işte yüzde 22 mi 23 mü öyle bir oy aldı. İktidar olamadı tek başına tabi. Şubat ayı falandı, 96’nın Şubat ayı. Rahmetli Türkeş, Kasım Gülek ve ben, Kasım Gülek’in evinde oturuyoruz. O aralar ahbaplık vardı aramızda. Rahmetli Kasım Bey’in kızı Tayyibe Gülek de vardı. Ben rahmetli Türkeş’e sordum. Efendim dedim, bu kadar ittifak yapma lüzumu açıkken niçin bu ittifakı yapmadınız dedim. Rahmetli Türkeş dedi ki, ‘Evladım ben bu ittifakı yapmak istedim, Tansu Hanım’la güzel bir şey yaparız, iktidar oluruz falan diye de düşündük. Fakat önce Tansu Hanım’ın çevresindeki adamlar bu işi sabote ettiler. Sonra da bizi de kandırdılar’ dedi. Nasıl, kim kandırdı falan dedim, laf genişleyince. İnan Kıraç’ın MHP’nin oyunun yüzde 15 olduğuna dair bir araştırma verdiğini söyledi. İkisini birleştirdiğim zaman İnan Kıraç Bey Ankara’ya geliyor, öğleden evvel MHP’ye bir araştırma veriyor yüzde 15, öğleden sonra DYP’ye bir araştırma veriyor yüzde 29. Yani bir seçim ittifakı yapmanıza gerek yok.” İnan Kıraç’ın Gümrük Birliği’ne karşı olduğu için Çiller’e sıcak bakmadığı öne sürülüyor.
Dalan’la bağlantısı var
İnan Kıraç’ın siyasetle ilişkisi bununla sınırlı değil. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede, Kıraç’ın, firari sanık Bedrettin Dalan’la ilişkisine dair ayrıntılara yer veriliyor.
Dalan, dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz’le yaptığı konuşmada İnan Kıraç’ı dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e aracı olarak gönderdiğini söylüyor. Kayıtlarda, Dalan TSK’nın iktidara karşı demokratik tutum takınmasından rahatsız olduğunu anlatıyor. Dalan’ın eleştirisine Ersöz “Biz de azmetmedik canım” karşılığını veriyor.
İnan git Kurmay’la konuş
Dalan, bu durumun içlerinde tartışmaya neden olduğunu anlatıyor. İkili arasındaki görüşme şöyle devam ediyor. Dalan: “Bundan 6-7 ay önce İnan Kıraç’la beraber geldik. Böyle Sakarya Meydan Muharebesi gibi üç kişi kavga ettik, gırtlaklıyordum ben. ‘İnan git Ankara’ya. Kurmay’la konuş benden ne şikayetiniz var diye öğren’ dedim.”
Firari Dalan’la telefon sohbeti
İnan Kıraç’ın, Bedrettin Dalan’la telefonda da görüştüğü belirlendi. 30 Nisan 2008’de Bedrettin Dalan’ın, Coşkun Umur’a kayıtlı telefondan İnan Kıraç’la konuştuğu tesbit edildi.
Kayıtlara göre ikili arasındaki görüşmede şunlar konuşuldu:
“- Bedrettin Dalan: İnancığım nasılsın iyi misin?
- İnan Kıraç: Sayın Başkanım iyiyim iyi de değilim aslında. O çok benim sevdiğim abim sizden biraz büyük 78 yaşındaydı. Burak çok uğraştı onlar da uğraştılar dün sabah kaybettik. Çok üzüldüm çünkü çok uzun süreler bana abilik yapmıştı. Ve onun şeysi içindeyim. Üzüntüsü içindeyim bugün bir ara şeye gittim İlhan Selçuk Bey’e gittim. Durumu iyi sizi de onu daha yakınlaştıracağım öyle bir misyon aldım.”
Baykal’la otomotiv sanayiini konuştum
Taraf’ın önceki gün manşetten yayımladığı “İnan Kıraç denedi, kaset halletti” başlıklı haberle ilgili işadamı İnan Kıraç’tan açıklama geldi. Deniz Baykal’la görüştüğünü kabul eden Kıraç, açıklamasında şunları söyledi:
“Parti liderleri ve ülkemizi yönetenlerle, zaman zaman gerçekleşen görüşmelerim Türk ekonomisinin ve otomotiv sanayinin gidişatı ile sınırlıdır. Sayın Baykal ile görüşmemiz de bu çerçevede olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde tanıdığım kişiler bir elin beş parmağını geçmez.
Gücümün ima edilmesi hoşuma gitti ama...
Galatasaray’a gelince; 30 yıldır Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanıyım. Dolayısıyla, Galatasaray camiasının büyük bir çoğunluğuyla tanışmışımdır. Camiamızla ilgili sorunları tartışmamız, konuşmamız ve çözüm aramamız gayet anlaşılır bir durumdur.
Ülkemizde pek çok kurumun (ki buna Galatasaray Eğitim Vakfı da dahildir) yönetiminin gençleşmesi gerekliliği ayrı bir konudur, ancak parti yönetimlerini etkileyecek bir güce sahip olduğumun ima edilmesi hoşuma gitmekle birlikte, böyle bir gücümün olmadığını ifade etmek isterim.
Eşimin şekillendirdiği hayatı yaşıyorum
Son 12 yıldır eşim Suna’nın sağlık koşullarının şekillendirdiği bir hayatı yaşıyorum. Onun istekleri doğrultusunda, eğitim, sağlık, kültür ve sanat konuları ile meşgul oluyorum. 1998 yılında kurduğum şirketlerimin yönetimini de arkadaşlarıma devretmişimdir.
Siyasi konulara ismimin karıştırılmasını samimiyetle anlamış değilim. Üzüntümü kamuoyuna bildiririm.”
Gelişmeler doğruluyor
İddiaların odağındaki diğer isim CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek şunları dile getirdi: “İddiaların doğru olmamasını dilerdim, bekledim. Ancak sanki gelişmeler bu iddiaları doğruluyor. Gerek yeni kadroların oluşumda, gerek kurultayda, gerekse milletvekili adaylarının belirlenmesinde çeşitli çevrelerin telkinleri etki oldu. Bunu basından da okuyoruz.”
Bir Galatasaraylı’dan beklemezdim
Deniz Baykal’ın yakın çalışma arkadaşlarından olan ve bu dönem aday gösterilmeyen CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, İnan Kıraç ile Galatasaray Lisesi mezunu olmaları nedeniyle çeşitli vesilelerle görüştüklerini söyledi. Öymen, şunları söyledi: “Bir Galatasaraylı’nın diğer bir Galatasaraylı için böyle bir plan içinde olabileceğini düşünmek istemiyorum. Zira bizde dayanışma çok güçlüdür. Kendisine bu iddiaları yakıştırmak istemem. Belki Kıraç, başka birilerinin görüşleri aktarmıştır. Kendisini aramadım, zaten aramak da ona düşer. Ancak Sayın Baykal’ın ve eski yönetimin ardından CHP politikalarında köklü değişikliklerin olması, iddialarda adı geçenlerin hiçbirinin listelerde ve yönetimde yer almaması tesadüf müdür, takdir sizin?”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.