Türkiye şartlarından vazgeçmesin
İsrail’e ahlak, ülkeler arası ilişkiler ve yasalara saygı dersi vermesi için umutlar hâlâ Türkiye’de.
Katar'dan yayın yapan Vatan Gazetesi yazarı Nazin Hammad gazetedeki yazısında İsrail ve Türkiye ilişkileri konusunda ilginç detaylara ışık tutarken Türkiye'nin süreçte kararlı olması gerektiğini söylüyor.
MAZİN HAMMAD*
İsrail’e ahlak, ülkeler arası ilişkiler ve yasalara saygı dersi vermesi için umutlar hâlâ Türkiye’de. Aksi takdirde İsrail kendisini hukukun üstünde görmeye, yargılanmayacağına ve hesap vermeyceğine inanmaya devam edecektir.Bu düşüncemi, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben Eliezer arasında İsviçre’nin Zürih kentinde yapılan gizli görüşmenin ortaya çıkmasının ardından ifade ediyorum. Bu görüşme, İsrail donanmasının Gazze’de ablukasını kırmaya çalışan ‘Özgürlük Filosu’na yönelik bir ay önceki saldırısı sebebiyle İsrail’le kötüleşen ilişkilerin doğal seyrine getirilmesi amacıyla, ABD’nin Ankara’ya baskı yapmasının ardından gerçekleşti.
İsrail komandoları tarafından Akdeniz sularında akıtılan Türk kanı, Ankara’yı İsrail’le ilişkileri yeniden kurmak için bazı şartlar belirlemeye sevk etti. Aynı kan, Türkleri şartlarından en ufak bir ödün vermekten de alıkoyuyor. Bu şartlar şöyle: İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısı sebebiyle Türkiye’den resmen özür dilemesi; İsrail’in bu suçuyla ilgili uluslar arası soruşturma yapılması; kurbanların ailelerine tazminat ödemesi ve Gazze üzerindeki ablukanın sonlandırılması.
Türkiye’nin bu şartlara tutunması, Binyamin Netanyahu hükümeti olumlu yanıt vermedikçe ilişkilerin seviyesinin düşürülmesi konusunda geri adım atmayı kabul etmemesi gerçekten de yüreklere su serpiyor. Belki de Türkiye, Özgürlük Filosu saldırısının cezasız geçiştiril-
memesi ve eğer BM’de kabul görmek istiyorsa, İbrani devletinin başkalarına saygı göstermeye, çılgın davranışlarını ve pervasız maceralarını durdurmaya zorlanması gerektiğini en iyi kavrayan ülke.
İsrail’in de Türkiye’nin adil şartlarına olumlu karşılık vermekle kalmayıp, aynı zamanda uluslararası iradeye boyun eğmesi, iki devletli çözüm doğrultusunda Filistin sorununu çözmesi, yerleşimci genişleme politikasını durdurması, gerek Filistin sürecinde, gerekse de Suriye ve Lübnan süreçlerinde barıştan ve barışın kazanımlarından kaçmaktan vazgeçmesi ve Arap barış girişimiyle olumlu ilişki kurması gerekiyor.
(Katar gazetesi Vatan, 2 Temmuz 2010)
Radikal