İSTANBUL (AA) - Amerikan-Türk İş Geliştirme Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu, bugüne kadar Amerikalıların Türkiye'de 54 milyar dolar, Türklerin de ABD'de 20 milyar dolar civarında yatırımı bulunduğunu belirterek, "Bütün bunları dikkate alıp yürümek gerekir. Bu ticaret ve yatırım rakamları ilişkilerin garantisidir." dedi.

Terzioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ve ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı olarak askıya almasının iş dünyasının faaliyetlerini çok fazla etkilemeyeceğini ve bu sorunun kısa zamanda çözüleceğine inandığını ifade etti.

ABD'de Beyaz Saray yönetiminin bu yönde bir izahatı olmadığını aktaran Terzioğlu, "Bu, tayini çıkan ve gitmekte olan büyükelçinin belki bakanlığından onaylatarak yaptığı bir işlem. Bunu bizimkiler de biliyor ki aynı şekilde karşılığını verdiler ve biz de aynı tedbiri aldık. Bizim konsey bünyesindeki üyelerden Patrick Anderson'la konuştum. 'Trump buna hızlıca müdahale eder. Bu bürokrasinin kendi kendine yaptığı bir olay. ABD dış işlerinde hala Obama'nın etkileri devam ediyor.' dedi." ifadelerini kullandı.

Terzioğlu, bugüne kadar Amerikalıların Türkiye'de 54 milyar dolar, Türklerin de ABD'de 20 milyar dolar civarında yatırımı bulunduğuna işaret ederek, "Bütün bunları dikkate alıp yürümek gerekir. Dolayısıyla bu ticaret ve yatırım rakamları ilişkilerin garantisidir." dedi.

Her iki devletin de vize işlemlerini askıya alma sürecini bir an evvel bitirmesi temennisinde bulunan Terzioğlu, "ABD ile Türkiye arasında o kadar kaynaşmış ilişkiler var ki buna aile içinde kavga denilebilir." diye konuştu.

- "İki müttefik ülkenin bu sorunları aşabileceğine inanıyoruz"

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem ise "ABD ve Türkiye merkezli uluslararası şirketler, Türkiye ile ABD gibi iki önemli ekonomik gücün ve NATO müttefikinin iş birliğinin ve iyi ilişkilerinin gelişmesini istemekte ve yapmış oldukları yatırımlarla da bu ortaklığa katkı sağlamaktadır." ifadelerini kullandı.

YASED olarak Türkiye ile ABD arasındaki siyasi sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi ve ikili ilişkilerin kısa süre içinde normale dönmesi beklentisinde olduklarını belirten Erdem, iki müttefik ülkenin bu sorunları aşabileceğine inandıklarını aktardı.

- "ABD'nin vize kriziyle elde edebileceği hiçbir sonuç yok"

BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Ünsal da Türkiye ile derin müttefiklik ilişkisi içinde olan ABD'nin, istikrarlı bir şekilde devam eden ticari, siyasi, ekonomik ve askeri iş birliğini sekteye uğratmadan bu vize kararını gözden geçirmesi ve derhal geri çekmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye ve ABD'nin NATO üyesi ülkeler olarak yıllardır iş birliği içerisinde bulunduğuna değinen Ünsal, "Bugünlerde Orta Doğu'da yaşanan gerilimlerin son bulması, küresel ekonomi dengelerinin daha da istikrarlı bir şekilde devam etmesi için iki ülke arasındaki ilişkilerin sorunsuz devam etmesi gerekmektedir. Ülkemizin iş ve dış terör tehditlerine karşı gereken önlemleri alması en tabii hakkıdır. Türkiye'nin İdlip, Musul ve Kerkük konusundaki tavrı desteklenmeli, müttefiklerimiz de bu konuda üstüne düşen sorumlulukları samimiyetle yerine getirmelidir." diye konuştu.

Osman Ünsal, vize kararı karşısında aynı tavrı ABD'ye göstermesinin Türkiye'nin en doğal hakkı olduğunu belirterek, "Son 8 ay içinde 14 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizin daha da artması için ABD'nin uzlaşmacı adımlar atması, terör konusunda samimiyetini ortaya koyması, FETÖ elebaşını ülkemize teslim etmesi, Kuzey Irak'taki oluşumdan desteğini çekmesi ve Orta Doğu'da ülkemizin haklarını koruması gerekmektedir." yorumunu yaptı.

Türkiye'nin komşu ülkeler ve müttefikleriyle ilişkilerini üst seviyede tutmak adına tüm samimiyetini ortaya koyduğunu bildiren Ünsal, ABD'nin vize kriziyle elde edebileceği hiçbir sonuç olmadığını kaydetti.

- "Talihsiz bir karar"

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut ise ABD’nin Türkiye'deki misyonlarında göçmenlik dışındaki vize işlemlerini durdurma kararının ilişkiler açısından üzücü bir gelişme olduğunu belirtti.

Bulut, ABD'nin Türkiye vatandaşlarına yönelik seyahat vizesi işlemlerini süresiz askıya alma kararınının iki ülke arasındaki ekonomik ve politik bağlar göz önüne alındığında önemli sonuçlara sebebiyet verecek talihsiz bir karar olduğunu bildirdi.

Mütekabiliyet esası gereği atılması kaçınılmaz adımlar kapsamında, önemli ticari ve stratejik ilişkilere sahip iki ülkenin anlaşmazlığının etki alanının geniş olacağını belirten Bulut, şunları kaydetti:

"İş insanlarından öğrencilere, akademisyenlere, kültür ve sanat çevrelerine kadar iki ülke arasında bağ kurmuş her kesim bu vize krizinin sonuçlarından etkilenecek, geliştirilmesi gereken ilişkilerimiz de bundan ne yazık ki zarar görebilecektir. NATO üyesi iki ülke arasında yaşanan vize krizinin ciddi bir güven krizine evrilmesi, bölgesel ve küresel barışın tesisinde engeller oluşturması ihtimali, şüphesiz ki endişe vericidir. Bu vize krizinin sağduyulu ve yapıcı bir anlayışla çözüme kavuşturulması için her türlü diplomatik adımın atılmasını ve ilişkiler kalıcı şekilde zarar görmeden anlaşmazlıkların giderilmesini ümit ediyoruz."