Türkeş olsaydı ''evet'' derdi
İdamı istendi. Dava sonucunda 2 yıl cezaevinde yattı. Anayasa değişikliğine destek veren Kılıç, MHP yönetiminin referandumda 'hayır' saflarında yer almasına da ilginç bir yorum getirdi.
Ülkücü camianın önde gelen isimlerinden Abdullah Kılıç, 12 Eylül darbesinden sonra MHP davasında yargılanan ve aralarında Namık Kemal Zeybek, Muhsin Yazıcıoğlu, Yılma Durak gibi isimlerin de bulunduğu 'Eğitimciler grubu'nun içindeydi.
REsul Cengiz ve Hüseyin Keleş'in haberi
İdamı istendi. Dava sonucunda 2 yıl cezaevinde yattı. Anayasa değişikliğine destek veren Kılıç, MHP yönetiminin referandumda 'hayır' saflarında yer almasına da ilginç bir yorum getirdi. Kılıç, "Devlet Bahçeli (Genel Başkan) bu işleri bilmiyor. Kimin ne yaşadığını bilmiyor. Alparslan Türkeş'in şu anki MHP zihniyetiyle alakası yoktu. Referandumda kesinlikle 'evet' derdi. Çünkü o, çok çekti ve neler çekildiğini iyi biliyordu." dedi. Bazı MHP milletvekillerinin de parti kararına uymayıp 'evet' oyu vereceğini düşünen Kılıç, ülkücülerin 'hayır' oyu kullanmaya vicdanlarının izin vermeyeceğini söyledi.
Abdullah Kılıç, darbe sonrası günleri, "Rahmetli Türkeş dahil bütün ülkücüler hayvan vagonuyla getirildiler mahkemeye. Yedi gün Mamak Cezaevi'nde kafeste kaldık. O kafeste 36 kişi bir tek kaşıkla yemek yedik. Günlerce su verilmedi." sözleriyle anlatıyor. Oradan sözü referanduma getirerek, "O işkenceleri yaşamış, oradaki adalet yoksunluğunu gören bir insanın bugün bu cunta anayasasından yana tavır koyması çok yanlıştır." diye konuşuyor.
Kılıç'ın referanduma yüklediği anlamlar da çok farklı. Bunu, 'milletin ayağa kalkması' meselesi olarak görüyor. Milletin, ellerinin arkadan ayaklarına bağlı olduğunu söyleyen Kılıç, "Bu milletin ellerinin çözülmesi ve ayağa kalkabilmesi için anayasa reformuna 'evet' denmesi gerekiyor." görüşünde. Bu nedenle de muhalefet partilerinin referandumu iktidarın oylanması şekline dönüştürerek hatalı bir tavır takındıklarını savunuyor. "Bu çok büyük bir stratejik hatadır ve sonuçlarına katlanacaklardır." diyor.
İlk defa milletin önüne büyük bir fırsat geldiğini vurgulayan Abdullah Kılıç, 'evet' oyunun yüzde 60'tan az çıkması halinde üzüleceğini ifade ediyor. 80 ihtilalinden önce yapılan psikolojik savaşın şimdi MHP tarafından yapılıyor olmasına da çok içerlemiş. Psiko-teknik yöntemlerin kullanıldığı bu propaganda ile bir insanın babasını bile öldürebileceğini söylüyor. Bu çerçevede, MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural'ın vuvuzelayla basın toplantısı yapmasını da sert bir dille eleştiriyor: "O Afrika zurnasını bu millet seçimlerde o kişiye öttürecek. Böyle bir ayıba ne lüzum var!"
CHP'nin tavrını da eleştiren Kılıç, referandum için 'hayır' oyu istemeden önce partinin kendisini değiştirmesi gerektiğini belirtiyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cami avlusunda vatandaştan oy istemesine de kızgın. Tepkisini de şöyle dile getiriyor: "Kılıçdaroğlu, cuma salasında insanlardan oy istiyor. Bu, milleti tanımamaktan kaynaklanıyor. Bir kere camide siyaset yapmak yanlıştır. İçine girmediğin caminin avlusuna girip oy istemek o millete saygısızlıktır. Millet bunların hepsini not ediyor ve yeri geldiğinde dersini veriyor."
Prof. Ünal: MHP'lilerin yarısı referandumda 'evet' der
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Ünal, "MHP'lilerin en az yüzde 50'sinin 'evet' vereceğini tahmin ediyorum." dedi. MHP, Türk milliyetçiliği ve demokrasi konularında birçok makalesi bulunan Prof. Ünal, "Bence MHP saçma sapan bir politika takip ediyor. Genel Merkez, tabandan kopuk politikalar izliyor. Partiyi CHP çizgisine getirdiler. Referandumda 'evet' çıkarsa parti içinde tartışmalara da sebep olacaktır. MHP Genel Merkezi'nin politikalarının sorgulanacağı kesindir." değerlendirmesini yaptı. Prof. Ünal, anayasa oylamasında en az yüzde 55 'evet' çıkacağını tahmin ederken, "Böyle bir durumda MHP seçmeni de kendi partisini sorgulayacak. Ciddi kırılmalar meydana gelecektir. 12 Eylül'de yapılan darbede zarar görmüş çok MHP'li var." diye konuştu.
Zaman