Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, Türk mallarının Rusya gümrüklerinde hala 45 gün süre ile bekletildiğini, bunun Rusya'da faaliyette bulunan Türk firmaları açısından büyük zararlara neden olduğunu söyledi.


Rusya'da yayınlanan liberal eğilimli Rossiskaya Federatsiya Sevodnya dergisine açıklamada bulunan Akıncı, Rus gümrük yetkililerinin anlaşılmaz tutumu nedeni ile sorunun çözülemediğini söyledi. Akıncı: "Bu yaz aylarından bu yana Türk mallarına karşı sıkı bir gümrük kontrol uygulaması devreye girdi. Mallarımız 45 gün ve daha uzun süreli gümrüklerinizde bekletiliyor. Eskiden gümrüklerdeki kontrol işlemleri 1-2 gün sürerken, şimdi Türk malları için total bir kontrol sistemi uygulanmaktadır. Bildiğim kadarıyla böylesi, başka hiçbir ülkeye uygulanmıyor. Bunun nedenini bilmiyoruz. Bu konuda ikili resmi görüşmeler yapıldı. Temmuz ayı sonunda Türkiye'ye Rusya Gümrük Komitesi heyeti gitti, ondan sonra da Eylül ayında Türk Gümrük Heyeti Moskova'ya geldi ve burada ortak bir protokol imzalandı. Buna rağmen Rusya'da sınır kapılarındaki durumda bir değişiklik olmadı. dedi.


Gümrük sorununun ikili ilişkileri etkilediğine işaret eden Büyükelçi şu uyarıda bulundu: "Rusya'da faaliyet gösteren Türk firmaları gerekli malzemeyi zamanında temin edemiyor ve bunun sonucunda işler aksıyor. Sonuçta zamanında mallarını alamayan Türk firmaları kapanmak zorunda kalıyor. Eğer bütün bunlar kaçakçılıkla mücadele çerçevesinde yapılıyorsa, bunun yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Kaçakçılıkla mücadele, Türk mallarının Rusya'ya gelişini engellememelidir."


Derginin Genel Yayın Yönetmeni Yuri Hrenov'un Türkiye'nin Rusya piyasasında bir kısım rakipleri olduğu ve bunların Rus bürokratları etkiledeği yönündeki sorusuna Akıncı bir Büyükelçi olarak bu konuda yorumda bulunamayacağını belirtti. Türkiye'de yolsuzlukla mücadelede önemli adımlar atıldığına dikkat çeken Akıncı yatırım yapmak isteyenler için Türkiye'de bürokratik işlemlerin hayli azaltıldığını, bir günde gerekli izinlerin alınabildiğine dikkat çekti.


"KIBRIS RUM KESİMİ RUS SERMAYESİNİN AKLANDIĞI YER"


Türkiye'nin 2001 yılında yaşanan mali krizden gerekli dersi aldığını ve sağlam bir bankacılık sistemi oluşturulduğunu kaydeden Akıncı, Türkiye'de yaşanan krizde spekülatörlerin etkili olduğunu, Türkiye'nin bunlardan kurtulmasını arzuladığını ifade etti. Rusya'da durumun farklı olduğuna işaret eden Akıncı ilginç tespitlerde bulundu: "Rusya'daki durum biraz daha farklı. Rusya'ya gelen yatırımlar daha ziyade Rus kökenlidir. Bu yatırımlar, vaktiyle Rusya'da kazanılmış olup, buradan dışarıya aktarılmış ve orada "aklanmış" olan paralardır. Örneğin, Kıbrıs Rum kesimi, Rus sermayesinin en büyük para aklama kaynaklarından biridir. Bu olmasaydı, acaba Kıbrıslı Rumların bu kadar çok parası olabilir miydi?"


"GÜNEY AKIM GEREKSİZ"


Rusya ile Türkiye arasında enerji ilişkilerine değinen Akıncı Rusya'nın Türkiye'yi by-pass ederek Bulgaristan üzerinden güney Avrupa'ya ulaşmayı öngören Güney Akım doğalgaz boru hattı projesinin gereksiz olduğunu söyledi. Mavi Akım'ın kapasitesinin artırılma imkanı olduğuna değinen Büyükelçi," Karadeniz'in altından döşenmiş bir boru hattı varken, yeni bir boru hattı inşa etme gereksiz. Son 24 yıl içinde Türkiye, kendisinin güvenilir, diğer bazı ülkelere oranla hatta daha güvenilir bir ortak olduğunu ispat etmiştir." dedi. Doğalgazın üzerinde hangi menşeli olduğunun yazılı olmadığına değinen Akıncı, Nabucco'ya İran ve Orta Asya'dan doğalgaz alımının planlandığını, bunun diğer projelerin rakibi olmadığını söyledi.