Türbana Darbe Yapmış
Ergenekon yöneticisi olmakla suçlanan Kemal Alemdaroğlu, başörtülü öğrencilerin İstanbul Üniversitesi'ni İran'a çevirdiğini ileri sürerek...
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon davasının dünkü duruşmasında İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu savunma yaptı. İ.Ü.'nün başörtülü öğrenciler nedeniyle İran'a döndüğünü öne süren Alemdaroğlu, 'Türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesine izin vermedim. Evet darbe yaptım, türbana darbe yaptım' dedi.
DAVA İÇİN AB'Yİ SUÇLADI
Alemdaroğlu, savunmasında AB'nin Ergenekon davasında sonuna kadar gidilmesi için beyanat verdiğini ve böylece vatanın bütünlüğünü savunan Atatürkçü Türk aydınlarının seslerinin kesilmesinin istendiğini savundu.
GÖRÜNTÜ İRAN GİBİYDİ
Kendisine yönelik 'darbe kışkırtıcısı' yakıştırmasının art niyetli olduğunu öne süren Alemdaroğlu, "İstanbul Üniversitesi'nin açık ve kapalı alanlarındaki görüntü o günlerde bir anlamda İran üniversitelerini andırıyordu. Bu davanın sebebi türbanla ilgili yargı kararlarını uygulamamdır. İstanbul Üniversitesi'nde görev yaptığım süre içinde türbanlı kişilerin üniversiteye girmesine izin vermedim. Evet ben darbe yaptım, türban yasağını uygulayarak' dedi.
'KAPATMA'YA SARILDI
Siyasi iktidarın gitmesini istemenin demokratik bir talep olduğunu belirten Alemdaroğlu, kendisi ve kendisi gibi düşünenlerin rejim konusunda endişe duyma haklarının Anayasa'da bulunduğunu ileri sürerek AK Parti'ye açılan kapatma davasıyla savunma yaptı. Alemdaroğlu, "Kaygılarımızda ne denli haklı olduğumuz, Anayasa Mahkemesi'nin 10 üyesinin siyasi iktidarın laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu yönündeki kesin kararı ile de sabit olmuştur" iddiasında bulundu.
Perinçek'e hukuk fırçası
Savcı Alemdaroğlu'na İşçi Partisi'ne üye olup, olmadığını sorunca Doğu Perinçek, "Soruya itiraz ediyorum" diye bağırdı. Ayağa kalkan Perinçek, "İşçi Partisi'ni yasa dışı olarak gösteremezler" dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ise "Siz 'soramaz' diyemezsiniz. Siz talepte bulunabilirsiniz" diyerek Perinçek'i uyardı. "Ben hepinize hukuku öğretirim" diyen Perinçek'i azarlayan Şengün, "Önce kendinize öğretin. Burası duruşma salonu" sözleriyle Perinçek'ten yerine oturmasını istedi.
'Elimize silah alıp dağa mı çıkalım' sözü ayılar içinmiş
Alemdaroğlu, eski Genelkurmay başkanlarından emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile yaptığı telefon konuşmasında geçen "Elimize silah alıp dağa mı çıkacağız?" sözlerini savunurken ilginç bir benzetme yaptı. Darbe çağrısı sözlerini dayanamayıp söylediğini vurgulayan Alemdaroğlu, "Bunun darbeyle ne alakası var? Dağda, ayılara karşı mı darbe yapacağız?" dedi.
VELİ KÜÇÜK'Ü AZ ÖNCE TANIDIM
Alemdaroğlu, sanıklardan Sevgi Erenerol ve Muzaffer Tekin ile Levent Camii'nde cenazede bir araya geldikleri iddiasını da "Şehit cenazesinde bulunmak nasıl örgütsel suç olarak yer alıyor? Erenerol ve Tekin'i bu duruşmalar başlayana kadar tanımamıştım. Veli Küçük'ü tanımıyordum. Ancak bugünkü duruşmadan 5 dakika öncesine kadar" diye konuştu.
Sayın'ı rahatlatmak için darbe muhabbeti
Alemdaroğlu, sanık Ümit Sayın'a telefonda söylediği darbe içerikli cümlelerini de izah etmekte güçlük çekti. Alemdarğlu, Yalçın Küçük'ün bir TV programındaki konuşmasını aktaran sanık Ümit Sayın'a 'Bu geri zekalı şey yani hasta tip, o da darbe dediyse...' şeklindeki sözlerini Sayın'ı rahatlatmak amacıyla söylediğini ileri sürdü. Alemdaroğlu, "Ümit Sayın'ın psikolojisi bozuk. Konuşmalarımda onu rahatlatmaya çalışıyorum" dedi. Alemdaroğlu, yardımcısı olduğu ileri sürülen Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Ergenekon yöneticisi olmakla suçlanan yazar İlhan Selçuk'la iktidara karşı aynı görüşleri paylaştığını, bu nedenle birlikte hareket ettiklerini belirtti.
'Çapraz'da sustu
Alemdaroğlu, suç olmadığını savunduğu darbe konuşmalarıyla ilgili savcının sorularına cevap vermedi.
Alemdaroğlu, çapraz sorguda, suç unsuru olmadığını söylediği telefon konuşmalarıyla ilgili sessiz kalmayı tercih etti. Çapraz sorguda Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, "Derin devlet ve Ergenekon hakkında ne biliyorsunuz?" sorusuna Alemdaroğlu, "Sizden öğrenmeye çalışıyorum Ergenekon'u" diye cevap verdi.
SORUYA KAÇAMAK CEVAP
Alemdaroğlu, Pekgüzel'in, "Ümit Sayın size derin devlet ile ilgili bir mail göndermiş. Siz tüm maillerinizi okumadığınızı söylüyorsunuz, bu maili okumuş muydunuz?" sorusunu ise "Siz maille ilgilenmeyi bırakın da Sayın'ın piyasadaki kitaplarına bakın" diyerek kaçamak cevap verdi. Kendisinde ele geçirilen bazı notlarla ilgili soruya da Alemdaroğlu cevap vermek istemedi.
27 MAYIS MİLLİ DEVRİM
Ümit Sayın ile sabit telefonla görüşmesinin nedenini 'dinleme korkusu' ile açıklayan Alemdaroğlu "Komutanlardan bir şey beklemiyoruz. Demokrasi seçim sandıklarında başlar, biter. 1946, 1940, Kemalizm ruhu budur” dedi. Pekgüzel'in "27 Mayıs'ı milli demokratik devrim olarak mı niteliyorsunuz?" demesi üzerine Alemdaroğlu, “27 Mayıs'ı yapanlar bunu 'Ak devrim' olarak nitelendiriyor” diye konuştu. Alemdaroğlu, Savcı Nihat Taşkın'ın “27 Mayıs darbe mi devrim mi?” sorusuna da cevap vermeyeceğini söyledi.
DARBE KONUŞMASI SUSTURDU
Pekgüzel'in Ümit Sayın ile yaptığı darbe konuşmasını okuyarak, soru sorması üzerine Alemdaroğlu, Sayın'ın psikolojik rahatsızlığı olduğunu, rahatlatmak için konuştuğunu ileri sürdü. Avukat Çetinbaş ise telefon konuşmalarıyla ilgili sorulara karşı 'susma haklarını kullanacaklarını' belirtti. Alemdaroğlu da 'susma hakkını' kullanacağını söyledi.
Alemdaroğlu, adının geçtiği Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek'in 'Darbe Günlükleri'yle ilgili soruya da “Örnek, böyle bir günlüğünün olmadığını söylüyor. Kemal Gürüz ile böyle bir konuşmam yok. Hiçbir askeri yetkili ile bir toplantıda bulunmadım” şeklinde cevap verdi.