TÜBİTAK'tan müthiş hamle
TÜBİTAK, cazip imkanlar nedeniyle araştırmalarını ABD'de sürdüren Türk araştırmacılara "Amerika'dan Türkiye'ye dön'' çağrısı yaptı.
TÜBİTAK, cazip imkanlar nedeniyle araştırmalarını ABD'de sürdüren Türk araştırmacılara ''Avrupa Komisyonu'nun desteğiyle Amerika'dan Türkiye'ye dön'' çağrısı yaptı.
TÜBİTAK AB 7. Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi, AB Komisyonu'nun verdiği destekle ''Destination Turkey'' sloganıyla başlattığı ve bir seri halinde sürecek çalıştaylarını yaklaşık 200 üniversiteyi barındıran ve çok sayıda Türk'ün yaşadığı Boston'dan başlattı.
Northeastern Üniversitesi'nde düzenlenen etkinliğe, aralarında Arçelik, Yıldız Holding, Aselsan, Türk Telekom gibi önemli sanayi kuruluşları ve üniversiteleri de katılırken, etkinliğin düzenlenmesine Avrupa Komisyonu da büyük destek verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'nin ABD'de 1990 lisans, 1049 yüksek lisans, 889 doktora öğrencisi bulunuyor.
TÜBİTAK, tam adı ''Hedef Türkiye, Beyin Dolaşımı, Ar-Ge İşbirliği ve Araştırma Kariyeri İçin Avrupa ve Ulusal Fon Olanakları Çalıştayı'' isimli etkinliği için Boston eyaletindeki Northeastern Üniversitesi'ni seçti. Üniversitede 100'ün üzerinde doktora ve doktora sonrası araştırmalar yapan Türk'ün bulunduğu belirtiliyor.
TÜBİTAK'ın aylar öncesinden ABD'de yaşayan Türkleri haberdar ettiği etkinliğe, ABD'nin dört tarafından ve Boston'daki Harvard ve MIT gibi dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim alan araştırmacılarla, bu üniversitelerde doktora ve sonrası eğitim alan 200'e yakın Türk araştırmacı katıldı.
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Ömer Anlağan, burada Türk araştırmacılara hitaben yaptığı konuşmada, bilim ve teknoloji araştırmalarının ülkeler arasındaki işbirlikleriyle daha da güç kazanacağını vurguladı.
''Eskiden beyin göçü vardı. Artık bunun bir önemi kalmadı. Artık beyin dolaşımı gündemimizde'' diyen Anlağan, Türkiye'nin tersine beyin göçü fonlarını kullanan ülkeler sıralamasında ikinci ülke olan Türkiye'yi listede ilk sıraya yerleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
AB ve TÜBİTAK fonlarının ülkeye geri dönüş için cazip imkanlar yarattığını belirten Anlağan, Türk araştırmacılara yurt dışında kazandıkları deneyimleri, yürütecekleri projelerle bir şekilde ülkelerine de aktarmalarını istedi.
TERSİNE BEYİN GÖÇÜNE AB KOMİSYONU DA DESTEK VERDİ
Avrupa Komisyonu, tersine beyin göçünü teşvik için ABD'de düzenlenen bir etkinliğe ilk kez destek verdi.
AB Komisyonu temsilcisi Dr. Alain Crag, çalıştaya gelerek Türk araştırmacılara hitaben bir konuşma yaptı.
Avrupa Komisyonu'nun ilk kez ABD'de düzenlenen bir çalıştaya destek verdiğini bildiren Crag, Türk araştırmacılara ''İsterseniz kalıcı olarak ülkenize dönün ve stratejik araştırmalarda çalışın. İsterseniz sadece bir projeyle yola çıkın ve diğer ülkelerin araştırmacılarıyla işbirliği yapın. Her ne yaparsanız yapın AB fonlarını kullanın'' sözleriyle seslendi.
Crag, AB Çerçeve programlarının sağladığı fonları anlatırken de desteklerin 1 ile 4 yıl süreyle yıllık 25 bin avrodan 200 bin avroya kadar değişebildiğini belirtti.
ABD'nin TÜBİTAK benzeri kuruluşu U.S National Science Foundatin'dan (NSF) Dr. Carleen Maitland da etkinliğe katılarak bir sunum yaptı.
Maitland, konuşmasına ''Biz ülkemizdeki tüm araştırmacıların ülkeden gitmesi yerine kalmalarını elbette tercih ederiz'' sözleriyle başladı.
ABD'deki araştırmacılara sunulan fon kaynaklarını anlatan Maitland, NSF'de ABD'de yaşayan Türklerin ülkelerindeki araştırmacılarla işbirliği kurmalarını sağlayacak mekanizmaların varlığından bahsetti.
'TÜRKİYE'DEKİ AR-GE İKLİMİ KONUSUNDA İKNA OLDULAR
AB 7. ÇP Ulusal Koordinatörü Okan Kara ise etkinliği AA muhabirine değerlendirirken, etkinliğin pilot bir çalışma olduğunu söyledi ve ''Çok sayıda üniversite ve sanayi kuruluşu ve araştırmacının ilk deneme çalıştayına bu kadar ilgi göstermesi bizi çok cesaretlendirdi. Türkiye'ye döndükten sonraki ilk işimiz Türklerin yoğun olarak yaşadığı eyaletleri yeniden tespit edip o bölgelere daha fazla sayıda sanayici ve üniversite temsilcisi ile gitmek olacak'' dedi.
Türk araştırmacıların çalışmalarını Türkiye'de yürütme konusundaki kaygılarını aktaran Kara, şöyle konuştu:
''Maddi kaygıların elbette var. Ancak AB, TÜBİTAK, DPT ve proje destekleri gibi pek çok kanaldan bu sorunlarının çözüldüğünü gördüler. Diğer yandan Türkiye'deki araştırma ortamında karşılaşabilecekleri kurumsal ve alt yapı sorunlarını merak ediyorlardı. Biz de onlara Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda alınan kararlar doğrultusunda yapılan iyileştirmeleri anlattık. Görünen o ki Türkiye'deki uygun Ar-Ge iklimi konusunda ikna oldular.''
Kara, TÜBİTAK'ın yeni başlattığı tersine beyin göçü fonununa 24 ay boyunca aylık 1.800 dolar destek verdiğini belirterek, araştırmacıların bu fona yoğun ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.
DÖNENLER, DÖNECEKLERE CESARET VERDİ
Bilkent üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı ve ABD'nin TÜBİTAK dengi kuruluşu olan NSF'de uzun yıllar görev yaptıktan sonra iki yıl önce Türkiye'ye dönen Prof. Dr. Adnan Akay da Türk araştırmacılarla biraraya gelerek onların sorularını yanıtladı.
Türkiye'deki ar-ge ortamının son yıllarda büyük bir yükseliş trendine girdiğini anlatan Akay, ''Türkiye'ye döndüğünüzde çalışma alanınıza uygun kurumları arayın ve bulun. Global problemlerin çözümü, global işbirlikleri gerektirir. Bunun için de beyin dolaşımı diyoruz. Dolaşmak herkes için iyidir. Bu dolaşım her ülke ve çalışanı için büyük yarar getirecektir'' dedi.
Akay, Türkiye'ye dönme nedenini ''Bilkent'i ülkem ve insanlık için yapabileceklerime uygun bir ortam olarak gördüm ve hala da öyle görüyorum'' şeklinde özetledi.
ABD'deki Baltimore Maryland Üniversitesi'nden 3 yıl önce dönen ve halen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyeliği görevini sürdüren Yrd. Doç. Dr. Petek Ballar, Türk araştırmacılarla Türkiye'ye dönüş sürecini paylaştı.
Ege Üniversitesi'nde eczacılık eğitimi aldıktan sonra yurt dışına gittiğini ve her zaman dönmeyi düşündüğünü anlatan Ballar, ''Hocalarım (sana ihtiyacımız var mutlaka geri dön) demişlerdi. Üzerimde bunun sorumluluğunu hep taşıdım'' diye konuştu.
İlk önce AB komisyonundan aldığı destekle işe koyulduğunu dile getiren Ballar, daha sonra TÜBİTAK, TÜBA ve DPT fonlarıyla çalışmalarını ilerlettiğini anlattı.
Ballar, Ege Üniversitesinde kurduğu laboratuvarda 4 araştırmacının çalıştığını ve çok sayıda kuruluşla işbirlikleri yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Aslında çalışıp birazcık sabırlı olunca kaynak sıkıntısı yok Türkiye'de. Sadece işler yavaş ilerliyor o kadar. Ama artık, ABD'de de işler kriz nedeniyle yavaş ilerliyor.
Türkiye'de ABD'den daha fazla kaynak var diyebilirim. ABD'de ekonomik nedenlerle öğrencilerini işten çıkaran laboratuvarlar var. O nedenle şimdilerde Türkiye'deki kaynaklar çok daha iyi. Ayrıca Türkiye'de ekonomik krizin etkileri ABD'deki krizin etkileri kadar belirgin değil ve araştırmacılara daha bonkör davranılıyor galiba.''
Ballar, Türk araştırmacılara hitaben yaptığı konuşmanın da onları Türkiye'ye dönmeleri konusunda cesaretlendirdiğini söyledi.
TÜRK ARAŞTIRMACILAR NE DEDİ?
ABD'nin New Jersey Rutgers Üniversitesi'nde fizik alanında doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Mehmet Ramazanoğlu da etkinlik sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye dönmesiyle ilgili korkularını ''Aslına bakarsanız burda 11 sene yaşadıktan sonra 26 yıl yaşadığım Türkiye'ye gitmek beni korkutuyordu. Çin'de İngilizce konuşulan bir bölgeye gitmekle Türkiye'ye gitmek arasında bir fark yok gibi geliyordu'' sözleriyle dile getiren Ramazanoğlu, bu toplantı sayesinde bu görüşünün değiştiğini söyledi.
TÜBİTAK'ın düzenlediği etkinlikten çok etkilendiğini dile getiren Ramazanoğlu, ''Araştırma fonlarının yüksekliği ülkemde yapacağım araştırmaların da güçlü olmasına kaktı verecektir. Belki ilk aşamada Türkiye'ye bir iki yıllığına giderek deneme yapılabilir. Zamanın ne getireceğini kim bilir?'' dedi.
ABD'de ekonomik krizin etkilerinin hala sürdüğünü ifade eden Ramazanoğlu, ''ABD, daha dibi görmedi. Bu nedenle araştırma fonları giderek azalıyor. Türkiye, şu aşamada cazip bir ülke gibi görünüyor'' diye konuştu.
Kök hücre biyolojisi alanındaki araştırmalarını 3 yıldır ABD'deki Colombia Üniversitesi'nde sürdüren Sibel Yıldırım da TÜBİTAK bursuyla ABD'de çalışan Türk araştırmacılardan.
Yıldırım, TÜBİTAK'ın etkinliği ve Türkiye'deki çalışma olanaklarıyla ilgili şu görüşlerini dile getirdi:
''ABD'ye gelip kendi ülkesine dönenlerin sayısı çok fazla. Herkes eğitimini alıp ülkesine dönüyor.
Türkiye'de araştırmamı nasıl devam ettireceğim konusunda tereddütlerim vardı ama bu etkinlikte öğrendiklerim sayesinde artık yok. TÜBİTAK'ın buraya kadar kalkıp gelmesi bile çok önemli. Yüzyüze yapılan bu görüşmeler, bu konudaki kararlılığı da gösteriyor.
Biz de kalkıp etkinlik için NewYork'tan geldik. Çünkü biz de ülkemize dönmek istiyoruz.''
Bu arada TÜBİTAK ÇP Ulusal Koordinasyon Ofisi aracılığıyla araştırmacılara ayrılan fonlarla ilgili detaylı bilgilere ncpmobility@tbitak.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor.
ABD'deki etkinlikleri kapsamında Boston'dan Michagen eyaletine geçen TÜBİTAK heyeti, bugün eyaletteki Türk araştırmacılarla buluşacak. Ajansspor