TSK'nın görmediği karartma!
TSK dün, balyoz sanıklarının tutukluk halinin devamını anlamakta güçlük çekiyoruz diye açıklama yapmıştı ama "karartılan balyoz belgeleri" öyle demiyor...
Genelkurmay, dün Balyoz davası ile ilgili çok çarpıcı bir açıklama yaptı. Açıklamayı çarpıcı yapan hem içerik hem de zamanlamaydı.
Özetle açıklamada şöyle deniliyordu: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevli veemekli163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekiyoruz."
Yani TSK, Balyoz sanıklarının tutuklu olmadan yargılanmasına atıfta bulunuyor.
Hem muvazzaf hem de emekli balyoz sanıklarının tutuklanmasındaki en önemli gerekçelerden birisi delillerin karartılması meselesiydi.
Bununla ilgili son dönemde çarpıcı bilgiler ortaya çıkmıştı.
DELİLLER KARARTILIYOR MU?
Taraf gazetesi 20 Mart'ta yayımlanan haberinde Balyoz sanığı Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Ahmet Yavuz'un, tutuklanmadan 15 gün önce arşivlerdeki bütün harp oyunu ve plan seminerlerinin silinmesini emrettiğini ortaya çıkardı. Habere göre imha edilenler arasında, Balyoz darbe planıyla ilgili belgeler de yer aldı. Tümgeneral Yavuz'un 27 Ocak 2011'de 'Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın emriyle' akademi personeline gönderdiği emirde, 'gerçek duruma göre icra edilen plan seminerlerine ait gizli dosyaların bilgisayarlarda depolanmaması' emrediliyordu. Arşivlerde bulunan belgelerinelektronikhallerinin de bilgisayardan silinmesini isteyen Yavuz, silinmiş dosyaların 'ortak paylaşım alanı'nda bulunan kopyalarının da imha edilmesini, elektronik olarak silinmesini emretmişti.
DARBE DELİLLERİ 2010'DA KARARTILDI
Geçen yıl, "delil karartma" şüphesi yok diye tahliye edilen Balyoz tutukluluklarının 2002 yılına ait balyoz belgelerini Ekim 2010'da karartıkları ortaya çıkmıştı. Altında Balyoz sanıkları MHP'den de milletvekili adayı olan emekli korgeneral Engin Alan ve emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun'un imzası olan belgelerin, yine balyoz sanığı Tuğgeneral Kasım Erden tarafından karartıldığı öne sürülmüştü.
İşte Bugün Gazetesinin Ortaya çıkardığı "balyozcuların delilleri nasıl karartığına ilişkin geçtiğimiz şubat ayında ortaya çıkardığı belgeler"
İŞTE KARARTILAN BALYOZ BELGELERİ
Tarih: Ekim 2010...
Yer: ‘Delil karartma ihtimalleri yok' gerekçesiyle serbest bırakılan Balyoz sanığı
generalin görev yaptığı birlik...
Suç: Darbe sanığı iki emekli generalin delilleri, kuryeyle yok edildi...
Tuğgeneral Kasım Erdem'in başında olduğu Keşan'daki 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında hiçbir tutanak tutulmadan onlarca belgenin imha edildiği ortaya çıktı. Ancak belgelerin kopyası olayı deşifre etti. İmha edilen belgeleri yazan da yazdıran da imha eden de şimdi Balyoz tutuklusu.
BALYOZ Darbe Planı davasında 163 askerin tutuklanmasma yönelik 'Delil karartma ve kaçma durumları yok' eleştirilerini boşa çıkaran bir gelişme yaşandı.
Balyozla ilgili 2002-2003 yılına ait çok sayıda belgenin 2010 YAŞ'ından sonra imha edildiği ortaya çıktı. Özel kuryelerin yurt genelinde tüm birliklerde Balyoz belgeleriyle ilgili araştırma yaptıkları ve suç unsuru oluşturduğu tespit edilen belgelerin tutanak tutulmadan imha edildiği öne sürüldü. Ancak imha edilen belgelerin bazılarına ulaşıldı.
Tugay'da imha
İmha çalışmasının yapıldığı birliklerden biri 2. Kolordu Komutanlığına bağlı başında Balyoz sanığı Tuğgeneral Kasım Erdem'in bulunduğu 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı oldu. Erdem'in Balyoz planının hazırlandığı dönemde tugayın komutanı olan emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun ile dönemin 2. Kolordu Komutanı Engin Alan'a ait belgeleri imha ettirdiği öne sürüldü. Halen Korgeneral Raif Akbaş'ın başında olduğu Gelibolu'daki 2. Kolordu komutanlığındaki tüm birliklerde Balyoz belgelerinin karartıldığı belirlendi. Korgeneral Akbaş'ın emri ile Kolordu İstihbarat ve İKK Şube'de görevli İstihbaratçı Albay Ömer Uçar'm Ekim 2010 başında 2. Kolorduya ait tüm tugayları dolaşarak 2002 yılına ait birçok evrakı hiçbir tutanak tutmadan elden toplattığı belirtildi. Kolorduda yapılan incelemelerde bu evrakların, Balyoz davasına ait delil teşkil edecek evraklar olduğu anlaşılınca sözlü emir ile tutanak tutulmadan imha edildiği bildirildi. Balyoz iddianamesinin kabul edildiği 23 Temmuz 2010'da 102 asker hakkında da yakalama kararı verildi. Yakalama kararma yapılan itiraz 'Delillerin toplandığı ve kaçma şüphesinin olmaması" gerekçe gösterilerek kaldırıldı. Milli Savunma Bakanlığı, Balyoz iddianamesi kabul edildiğinde açığa alma yetkisini kullansaydı delillerin yok edilmesi ya da karartılması söz konusu olmayacaktı. Hal böyleyken açığa alınmamış olmaları bu sonucunda Balyoz sanığının başında olduğu tugayda, Balyoz sanıklarına ait delillerin imha edilmesi kafaları karıştırdı. Üç general de geçen yıl delillerin toplandığı gerekçesiyle serbest bırakılan 102 asker arasında yer almıştı.
Yasadışı istihbarat
İmha edilen belgelerin bazılarına ulaıldı. Şok belgeler Balyoz sanığı generallerin görev alanlarında olmadığı halde istihbarat toplattığını ortaya koyuyor. Yasa dışı fişlemeler ve takip etmelerin yer aldığı belgelerde subay ve eşlerinin istihbarat elemanı gibi takip edildiği görülüyor. Hükümetin icraatlarının da denetlenip rapor edildiği ve bu yönde sistemli bilgi ve raporlama yapıldığı da belgelerde yer alıyor. Hukukçular tüm bunların suç unsuru oluşturan hususlar olduğuna dikkat çekiyor.
İŞTE ÖZEL KURYENİN İMHA ETTİĞİ BELGELER
***
(1) ENGİN ALAN'IN İMHA ETTİĞİ BELGE
Balyoz tutuklusu Engin Alan'ın 2002'de 2'nci Kolordu Komutanı olarak imzaladığı emir, tutanaksız bir şekilde imha edilen belgeler arasında yer aldı. Bu belgede yasadışı fişleme yapılması talimatı bulunuyordu.
balyoz.jpg
Balyoz sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ın Kolordu Komutanı olarak imzaladığı bir emirde irtica bahanesiyle komutanlıklara şok emirler veriliyor. 24 Aralık 2002 tarihli 'Kişiye Özel' belgenin konusu 'Kategorili Personel İşlemleri ve İrticai Faaliyetler'. Keşan'daki 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na gönderilen emrin istihbarat kodu ise '3590-247-02' ve belgenin üzerinde resmi evraklara verilen 132029 sayı numarası da bulunuyor. Bu belgede, Engin Alan, 2002 seçimleri sonrasında irticai faaliyetlerde artış olduğunu savunarak TSK personelinin takip edilmesi ve ev ziyaretleri adı altında yapılan fişlemelerle doldurulması gereken formlarla ilgili talimatlar veriyor. Ayrıca İmam Hatip Liselerinde okuyan kız çocuklarının türban takıp takmadığı ve okullarda müdürler yoluyla kadrolaşmadan bahsediyor.
İşte Engin Alan imzalı imha edilen o talimat:
İrtica birinci öncelikli tehdit
1-) Ülkemizi bölmeye çalışan terörist örgüt faaliyetleri ile laik ve demokratik devlet yapımıza karşı yürütülen rejim aleyhtarı irticai faaliyetler, birinci öncelikli tehdit olarak ele alınacak, bölücü ve irticai faaliyetlere karşı bütün personel bilgilendirilecek, azami ölçüde dikkatli olunacak gelişmeler sürekli olarak izlenecek ve bu konuda asla taviz verilmeyecektir.
2-) 03 Kasım 2002 seçimlerinden itibaren oluşan atmosfer çerçevesinde, irticai faaliyetler ve oluşumlarda artış, buna paralel olarak takip ve kontrol altında bulunan kategorili personelin tutum ve davranşlarında da olumsuz değişikliklerin olabileceği değerlendirilmektedir.
Eş ve çocuklarını takip edin
3-) Sıralı tüm sicil amirleri birliğindeki personelini ve bu personelin aile yapısı ve yaşantısını çok iyi bilecektir. Özellikle 1. Sicil amirlerinin bir plan dahilinde yapacakları ev ziyaretleri ile personelin eş ve çocuklarının da tutum ve davranışları ile giyim tarzları gözlemlenecek. Giyim kuşamlara belli bir ideolojiyi temsil edecek şekilde giyinen personel uyarılacak. Bu personel titizlikle takip ve kontrol edilecektir.
4-) Birlik geceleri, yemekli toplantılar düzenlemek suretiyle bu toplantılara bütün personelin eşleri ile birlikte katılmaları sağlanacak, personel arasında birbirlerini tanıma ve dayanışma ruhu geliştirilecektir. Resmi bayram, bayramlaşma ve yemekli toplantılara eşleri ile birlikte katılmaktan kaçınan personel üzerindeki takip ve kontrol yoğunlaştırılacaktır. Bu kapsamda.
Kesinlikle müsamaha yok
a) Kategorili personel çok dikkatli bir şekilde izlenecek, tespit edilen menfi tutum ve davranışları belgelenerek kanaat raporlarına eklenecektir.
b) Tutum ve davranışlarında olumlu gelişme görülmeyen personele kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek. Aralık 2002 Kanaat Raporları hiçbir tereddüte mahal vermeden doldurulacaktır.
c) Bu personelin haklarında daha fazla gecikmeye meydan vermeden ilgi (a) yönerge ve ilgi (b) emir esaslarına göre işlem yapılacaktır.
5- Son zamanlarda bazı çevrelerin Anayasal Devlet düzenimizin temelini oluşturan "Laiklik" ilkesini; kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda yorumlayarak, kamu hizmetlerinin yerine getirildiği başta öğretim kurumları olmak üzere, çeşitli kurum ve kuruluşlarda türban kullanılmasında ısrarlı oldukları ve bu hususu her fırsatta gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. İlgi (c) ile yayınlanan emirde konu ile ilgili yasal prosedür TSK Personelinin dikkat etmesi gereken hususlar açıklanmıştır.
6-) İrticai grup ve oluşumlar ile bunlara destek veren çevrelerin hak ve özgürlükler kapsamında masumane bir tercih olarak devamlı olarak gündeme getirdikleri türban ve benzeri isteklerin; Laik Cumhuriyet İlkeleri karşı dine dayalı bir Devlet düzeni kurmaya yönelik, din ve vicdan hürriyetini aşan sistemli çabaların bir parçası olduğu bütün personel tarafından bilinecektir.
7-) 2001 - 2002 Eğitim ve Öğretim yılı birinci döneminde, İstanbul'daki 23 adet İmam Hatip Lisesi (İHL)'inde öğrenim gören 8056 kız öğrencinin yüzde 90'ı Milli Güvenlik Bilgisi Dersi dışındaki tüm derslere türbanlı olarak katılırken, kılık ve kıyafet yönetmeliğine uygun şekilde MGBD'ne katılan kız öğrencilerin oranı yüzde 63 olarak saptanmıştır. Söz konusu okullarda yapılan bayrak törenleri ne kız öğrencilerin büyük çoğunlukla türbanlı olarak katıldıkları tespit edilmiştir.
Bu durum üzerine 1. Or. K.'lığı tarafından;
a) 24 Aralık 2001 ve 07 Şubat 2002 tarihlerinde yapılan "İstanbul İl Emniyet Komisyonu" toplantılarında bu husus gündeme getirilmiş konunun hassasiyeti fotoğraf ve belgelerle ortaya konularak il/ilçe yöneticileri tarafından gerekli tedbirlerin alınması gerektiği ısrarla vurgulanmıştır.
Bakanlıktaki kadrolaşma!
b) Değişik zamanlarda ordu karargahında toplantılar düzenlenmiş MGBD öğretmenleri konu hakkında bilgilendirilmişlerdir. Okullardaki gelişmeler MGBD öğretmenleri vasıtasıyla devamlı olarak takip edilmiş ve İstanbul Valiliği'nin Kılık-Kıyafet Yönetmeliği doğrultusunda reaksiyon göstermesi sağlanmıştır.
c) İstanbul Valiliği'nin genelgesi gereği 2.inci Eğitim ve Öğretim döneminin başlangıcından (26 Şubat 2002) itibaren, tüm okullarda kılık kıyafet yönetmeliği uygulamaya konulmuştur.
8-) Milli Eğitim Bakanlığı'nda kadrolaşmaya yönelik olarak muhtelif seviyelerdeki 6000 vekil müdürün görevden alınması ve bunların yerlerine başka atamaların yapılmasını içeren [plan, ilgi (d) genelge ile aşamalı olarak uygulamaya konuşmuştur.
Uygulamada;
a) Önce vekil müdürlerin yerlerine Vali/Kaymakam yetkisi ile, geçici olarak yeni vekil müdürler atanacak
b) Son aşamada da uygun gördükleri müdürlerin asaleten atamaları yapılacaktır.
9-) Milli Eğitim Bakanlığı'nın kadrolaşmaya yönelik bu politikası ile ilgili meydana gelen gelişmeler EMASYA Bölge ve Tali Bölge K.lıkları tarafından hassasiyetle takip edilerek elde edilen somut bilgi ve belgeler ivedilikle 2.inci Kor.'lığına gönderilecektir.
Bu konu kapsamında;
a) Özellikle İmam Hatip Liseleri (İHL)'inde ve diğer hassas (Özel ve Kamuya ait) okullarda görevli MGBD öğretmenleri, kılık ve kıyafet yönetmeliği hükümlerinin uygulanması konusunda asla geri adım atamayacaklar ve EK - A, Kontrol Formu çerçevesinde hazırlayacakları raporları ders öğretmeni görevlendiren komutanlığı bildireceklerdir.
b) Değişik uygulama çabaları kılık - kıyafet yönetmeliğinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar, İl Valilikleri İlçe Kaymakamlıkları başkanlığında düzenlenen "Emniyet ve Asayiş" koordinasyon toplantılarında açık ve belgelendirilerek ortaya konulacak.
***
(2) TUĞGENERAL KEMAL TUTKUN TARAFINDAN İMHA EDİLEN BELGE
İmha edilen Balyoz belgelerinden biri de Tuğgeneral Tutkun imzalı askeri evrak. Belgede sicil amirlerinin personelini dikkatlice izlemesi talimatı veriliyor.
Emekli Tuğgeneral Kemal Tutkun'un 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanı iken emrindeki birliklere gönderdiği 23 Aralık 2002 tarihli Balyoz talimatı da imha edilen belgeler arasında yer aldı. Balyoz'un tutuklu sanığı Tutkun'un talimatında, dini hassasiyeti olan askerlere karşı yapılması gerekenler ile Milli Güvenlik Bilgisi Dersi (MGBD) öğretmenleri aracılığıyla okullarda yapılması planlanan fişlemelerde izlenecek yöntem anlatılıyor. Kemal Tutkun, Uzunköprü, Keşan, İpsala, Enez gibi ilçelerde bulunan emrindeki komutanlıklara irticayla mücadele adı altında fişleme talimatı veriyor.
Evrak numarası İSTH.: 3590307-02/585 İKK. ve Güv. (385) olan talimatın konu bölümünde ise "Kategorili Personel İşlemleri ve İrticai Faaliyetler" ifadesi yer alıyor. 'Gizli' ibareli belgenin ekinde ise 'MGBD öğretmenlerinin görevli oldukları okullarda dikkat edecekleri konular kontrol formu' adı altındaki fişleme çizelgesi ile 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanhğı'nda görevli askerlerin isim, rütbe ve imzalarının yer aldığı Tebliğ Çizelgesi de bulunuyor.
Emekli Tuğgeneral Tutkun talimatında, terörist örgüt faaliyetleri ile laik ve demokratik devlet yapısına karşı yürütüldüğünü iddia ettiği rejim aleyhtarı irticai faaliyetlerin birinci öncelikli tehdit olduğunu belirtiyor. Azami dikkat ve takip emrini veren tutkun bu konularda asla taviz verilmeyeceğini vurguluyor.
İşte o belgede geçen çarpıcı ifadelerden bazıları:
"3 Kasım 2002 seçimlerinden itibaren oluşan atmosfer çerçevesinde, irticai çevrelerden alacakları cesaretle kategorik* personelin tutum ve davranışlarında oluşabilecek muhtemel değişiklikler, sıralı tüm sicil amirlerince dikkatle izlenecek;
a- Menfi tutum ve davranışları belgelenerek kanaat raporlarına eklenecek,
b- Kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek, tanzim edilen Kanaat Raporları tereddüde mahal vermeksizin doldurulacak.
c- Haklarında gecikmeksizin ilgi (a) yönerge ve ilgi (b) emir esaslarına göre işlem yapılacaktır
OKULLARDA AJAN ÖĞRETMENLER
Milli Güvenlik Bilgisi dersi öğretmenleri tarafından, görev yaptıkları okullardaki uygulamaların titizlikle takip edilmesini isteyen Balyoz sanığı Tutkun, Kontrol Formu çerçevesinde hazırlanacak rapor, bilgi ve belgelerin 10 Şubat ve 10 Haziran tarihlerinde Birlik Komutanlıklarınca Tugay Komutanlığı'na gönderilmesini emrediyor. Okullardaki laik karşıtı durumların rapor edilmesinin ardından bu bilgilerin İl Emniyet Asayiş Koordinasyon toplantılarında açıkça ve belgelendirilerek ortaya konulmasını isteyen Tutkun'un okullarda öğretmen sıfatıyla görev yapan askerlerden doldurmalarını istediği formda yer alan 18 sorudan birkaçı şöyle:
■ Kıyafet Yönetmeliği'ne uygun kıyafetle MGBD'ne giren ve kıyafeti uygun olmaması nedeniyle girmeyen öğrenciler tespit edilerek sayısal kaydı tutuluyor mu? Kıyafetler uygun mu?
■ Okul idareci ve öğretmenlerinin kıyafetleri yönetmeliğe uygun mu?
■ Okulun içerisindeAtatürkköşesi mevcut mu? Bakımına itina gösteriliyor mu?
■ Okulda karma eğitim ( erkek ve kız öğrencilerin aynı sınıfta öğrenim görmesi) uygulanıyor mu?
■ Okula öğretmen ve öğrenciler arasında; Atatürk, Laiklik ve Cumhuriyet aleyhine kışkırtıcı çalışmalar ve gruplaşmalar var mı? Varsa kimlikleri tespit edildi mi?
■ Kıyafet yönetmeliğine uymayan öğrencilere okul idaresi tarafından işlem yapılıyor mu? Okulda laiklik karşıtı uygulamalar var mı? Kıyafet yönetmeliğinin uygulanmasına karşı okul yönetiminin ve öğretmenlerin tepkileri ve yaklaşımları olumlu mu?
■ Yönetmeliğe uyulmaması yönünde öğrencileri kışkırtan öğretmen, öğrenci veya idareci var mı? Varsa kimlikleri belirlendi mi?
■ Milli bayramlarda ve anma günlerinde okulun içinde veya bahçesinde yapılan törenlerde Atatürk ve Cumhuriyet'le ilgili olumlu veya olumsuz konuşmalar yapılıyor mu?AKTİF HABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.