TRT'ye büyük komplo

TRT'ye büyük komplo

TRT yeni yönetimiyle birlikte atağa kalktı ve paradan da kısmayarak yüksek kalitede dizi ve programları ardı ardına yayına sokmaya başladı. Ama!


DEVLETİN REYTİNGİ DENİZ...

TRT yeni yönetimiyle birlikte atağa kalktı ve paradan da kısmayarak yüksek kalitede dizi ve programları ardı ardına yayına sokmaya başladı.

Bunun karşılığında TRT’nin reytinglerinde neredeyse hiçbir değişim gerçekleşmedi. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin bu duruma sert tepki gösterdi ve AGB’yi hedef alan açıklamalar yapmaya başladı. Sonrasında TRT’nin dizi ve yeni yapımları kısmi reyting almaya başladı.

Daha sonra TRT’nin özellikle büyük bütçeli dizileri hakkında şaibeler başladı. Yayını süren diziler hakkında “yayından kaldırıldı, reyting kurbanı oldu” gibi büyük gazetelere haberler servis edildi.

Son halkada, bu diziler hakkında ortaya skandal bir reyting iddiası atıldı. İddiaya göre TRT’ye iş yapan iki yapımcı, evinde peoplemeter (reyting ölçüm cihazı) bulunan ailelere aylık 300 TL rüşvet vererek kendi yapımlarının izlenmesini sağladılar.

Konu savcılığa intikal ettirilirken, telaffuz edilen ev sayısı 20’ydi…
AGB sisteminin beyni TİAK’ın Başkanı Ömer Kayalıoğlu, etkilenen ev sayısının 20'ye yakın olmasından şüphelendiklerini söyleyerek "Bu evler, hemen ölçüm dışı bırakıldı. Savcılık raporuna göre çok ciddi bir tazminat davası açılacak. Belki TRT bile dava açabilir" dedi.

Ancak sistemin kodlarını bilen isimlerden ve televizyon dünyasının en derin ismi, üstelik TİAK üyesi olan Nuri Çolakoğlu, Kayalıoğlu’ndan farklı açıklamalar yapıyordu. Çolakoğlu, rüşvet olayından sonra 200 denek ailenin değiştirildiğini Habertürk Gazetesi’ne açıkladı.

AGB ortada hiçbir mahkeme kararı olmadan, rüşvet iddiası kesinleşmeden sözkonusu aileleri sistemin dışına attı. Şaibeli ailelerin sayısı TİAK Başkanı’nın verdiği sayıya göre 20’ydi… Ancak sistemden çıkartılan sayısı tam on katı, yani 200 aile oldu. Bu 200 ailenin hangi delillerle, neye dayanılarak sistemden çıkartıldığı sorularına AGB kesinlikle cevap vermiyor.

Şimdi ortada bu 200 ailenin, TRT izleyen, TRT izlemeye meyilli insanlardan oluştuğu iddiası var. Yani bir anlamda sistemden 200 TRT izleyicisi adeta kazınmış oldu.

Bu operasyondan sonra TRT’nin reytinglerinde hızlı düşüş başladı. Toplam cihaz sayısının 2500 olduğu düşünüldüğünde 200 cihaz yaklaşık yüzde 9 izlenme oranına tekabül ediyor. Çoğu gün, yüzde 9 – 10 reytin alan programlar ilk 3’e girebiliyor. Bu 200 ailenin önemini göstermesi açısından çarpıcı ve TRT adına çok büyük bir kayıp.

Aynı zamanda 3 milyar dolarlık reklam piyasasında her bir puan milyonlarca dolar reklam geliri demek.

TİAK’ın yaptığı başka bir skandal ise yargı aşamasında kesin karar olmadan, kurumların maddi zarar görmemesi için sözkonusu rüşvet verdiği iddia edilen dizilerin ve dizilerin yayınlandığı kurumların isimlerinin açıklanmamasıydı.
Oysa TİAK sözkonusu iki dizinin ismini ve bu dizilerin TRT’de yayınlandığını açıkladı. Evinde reyting cihazı bulunan aileler de doğal olarak rüşvet şaibesi altında kalmamak için TRT izleyecekleri varsa da korkarak TRT izlememeye başladılar.

TRT yönetiminin konunun ifşa edilmesinden çok büyük tepki duyduğu, TİAK’ın bu davranışında kötü niyet aradığı, tüm bunların hesaplanarak yapıldığını düşündüğü ve dava açmaya hazırlandığı belirtiliyor.

Etiketler :