TRT, 'Ehlen ve Sehlen' diyecek
TRT, yarın dünyanın 22 Arap ülkesinde yaşayan yaklaşık 350 milyon kişiye 'kendi dillerinde' seslenecek.
TRT, yarın dünyanın 22 Arap ülkesinde yaşayan yaklaşık 350 milyon kişiye 'kendi dillerinde' seslenecek. "Türkiye hakkında her şey"i Arapça anlatarak, iki ülke insanları arasındaki 'tercüme dili' saf dışı bırakmayı hedefleyen TRT, ilk kez doğrudan iletişimin temelini atacak. Kanalın Koordinatörü Sefer Turan, "Türkiye, son yüzyıldır Arap ülkeleriyle 3. kişiler aracığılıyla dolaylı diyalog kuruyordu. Bu da her iki ülke insanları arasında yanlış tanınmaya yol açıyordu. 750 kanallı Arap dünyasında TRT Arapça olarak birinci elden iletişim kuracağız" dedi.
TRT'nin Arapça yayın yapan kanalı yarın açılıyor. Bir yıllık çalışmanın ardından kurulan kanal, 22 Arap ülkesinde yaşayan yaklaşık 350 milyon kişiye ulaşacak. Türkiye'de yaşayan Arap kökenli vatandaşlar da kanalın hedef kitlesi arasında yerini alıyor. Kanal, Arap ülkeleri ve Türkiye arasında son yıllarda büyük bir ivme kazanan siyasi ilişkilere, sosyal alanda katkı sağlayacak olması açısından TRT'nin uluslararası alanda attığı önemli bir adım.
ARACISIZ TANIMATRT Arapça Kanalı Koordinatörü Sefer Turan ile kanalın neden kurulduğunu, nasıl bir yayın politikası izleyeceğini, hedeflerini, uluslararası ilişkiler alanında Türkiye için nasıl bir anlam taşıdığını konuştuk.
Arap ülkelerine Arapça yayın yapan bir devlet kanalı, Türkiye açısından nasıl bir ihtiyacın ürünü?
Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler son yıllarda siyasi alanda çok büyük gelişme gösterdi. Sık ziyaretler, ortak adımlar, vizelerin kaldırılması... Bunun neticesinde de Arap ülkeleri Türkiye'yi daha bir merak eder oldu. Siyasetteki bu yakınlaşmanın kültüre, sanata ve halklar arasındaki diğer ilişkilere yansıyabilmesi ise, bir televizyon kanalı veya güçlü bir iletişim aracı vasıtasıyla olabilir. Arap ülkelerinin bu merakını giderebilmek adına TRT Arapça, çok büyük bir fonksiyon üstlenecek. Türkiye'nin anlatacağı çok şey var. Kültürümüz, sanatımız, müziğimiz, yemeğimiz ve çok güzel bir coğrafyamız... Her şeyi yalın bir dille ekrana getireceğiz.
BOŞLUĞU DOLDURACAK
Araplar, Türkiye'yi ne kadar biliyor?
Bilgileri yeterli değil. Araplar açısından Türkiye deyince akla İstanbul, Antalya biraz da Bursa gelir. Türkiye'nin bu geniş coğrafyası içinde tanıtılacak anlatılacak çok daha fazla unsuru var. TRT Arapça çok büyük bir boşluğu dolduracak. Türkiye'yi doğrudan tanıma fırsatı bulacaklar.
"Doğrudan tanıma" kavramından kastınız nedir?
İki taraf geçtiğimiz yüzyıl içinde birbirlerini hep üçüncü kişiler üzerinden tanıdılar. Araplar bizi yapılan tercümeler yoluyla, yanlış ve eksik tanıdılar. Aynı şekilde biz de. TRT Arapça'yla artık bu sürecin geride kalmasını istiyoruz. Oralarda yapacağımız programları Türkçe'ye tercüme ederek TRT'nin diğer kanalları vasıtasıyla Türkçe yayın da yapacağız. İki yönlü bir işlev üstleneceğiz.
AİLE KANALI OLACAĞIZ
Bir aile kanalı olacağız. Bir televizyon kanalında olması gereken ne varsa bizde olacak. Yaklaşık 750 kanalın faaliyet gösterdiği bir Arap dünyasına yayın yapacağız. Programlarımızı buna göre hazırlıyoruz. Konsept olarak da içinde haber bültenleri, tartışma ve yarışma programları olacak. Müzik ve eğlence de. Türkiye'yi anlatacak belgeseller çok önemli. Müzik eğlence programını Türk ve Arap sanatçılar beraber yapacak.
TARİHİ BİR MİSYON
Kadroda bu müştereklik var mı, ekibinizi nasıl oluşturdunuz?
Asıl kadroyu Arap ülkelerindeki televizyon kanallarında çalışanlardan oluşturmaya çalıştık. Spikerler, ekran yüzleri hep Arap ülkelerinden. Onların arasına Türkiye'den iyi düzeyde Arapça bilen arkadaşlarımızı da ekledik. Bu bir ilk. Umarız bundan sonraki süreçte Arapça yayın yapabilecek kadrolar yetiştiririz. Bu açıdan da TRT Arapça, çok önemli bir misyon daha üstlenmiş oluyor.
TEST YAYINA İLGİ BÜYÜKTÜ
Hedef kitlemiz 22 Arap ülkesinde yaşayan yaklaşık 350 milyon insan. Aynı zamanda Türkiye'deki Arap kökenli vatandaşlarımız. Test yayınlarımıza ilgi büyüktü. Mesela uyduya test yayını olarak bir görüntü gönderdik. Enteresandır, hiç ilan etmememize rağmen bize dönüşleri oldu Arapların. Bu çok mutlu etti bizi. İzleyicilerimiz kanallarına, Türksat, Nilesat ve Arabsat üzerinden ulaşabilecekler.
Tanıdık simalarla 'Ehlen ve sehlen'
Türkiye'den tanıdık simalar ekranda olacak. Mesela Selami Şahin, Yasemin Kutsi gibi sanatçılarımız var. Yasemin Kutsi, Mısırlı bir sunucumuzla sabah programı yapacak. Kısaca TRT Arapça'da Arapça'yı çok iyi konuşan sanatçılar ve akademisyenler kendine yer bulacak. Öte yandan, ciddi bir habercilik de yapacağız. Mesela Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeler, Arap ülkelerinde çok merak ediliyor. Ağırlıklı olarak Türkiye haberlerini ekrana getirmeyi planlıyoruz. Tabii Arap ülkelerinde; hatta bazı batılı ülkelerde muhabirlerimiz olacak. İstanbul ve Beyrut'ta da programlar yapacağız. Hatta "İstanbul'dan" isimli bir tartışma programımız bile olacak.
Türk-Arap yapımı diziler çekeceğiz
TRT'nin daha önceden yayınlamış olduğu dizileri dublajladık. Onları yayınlayacağız. Ama benim asıl amacım ileride mümkünse müşterek diziler yapabilmek. Çünkü bu bir süreç. Türk dizileri yaklaşık 3 yıldır Arap ülkelerinde ilgi ve beğeniyle çok izleniyor. Artık bir üst aşamaya geçmek gerekiyor. Ortak hikayeleri ekrana getirmek, ortak sanatçıların yer alacağı diziler yapmak gerekiyor. Dublajları tamamlanan 'İkinci Bahar' ve 'Yeditepe İstanbul' bu dizilerden sadece ikisi.