Toplu görüşmelerin 1. turu sonlandı
Memurların gözü kulağı bu toplantıda. Toplu görüşmelerin ilk turu tamamlamdı. bakan ve sendika başkanlarından ortak bir açıklama geldi..
Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, ek ödeme kararnamesini muhtemelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklayacağını ifade ederek, ''Sayın Başbakanımız bu konuya çok önem atfetti, bizzat kararnamenin içeriğiyle ilgilendi, bazı rakamların revize edilmesinde talimatı oldu. Herhangi bir aksilik olmazsa yarın bu konuda İstanbul'da bir toplantı yapılacak'' dedi.
Başesgioğlu, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin ilk turunun ardından, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile ortak açıklama yaptı.
Başesgioğlu, toplantıya başlangıçta 3 konfederasyonun katıldığını, KESK Genel Başkanı Sami Evren'in görüşlerini açıkladıktan sonra toplantıdan ayrıldığını söyledi.
Türkiye'de şu anda yaklaşık 930 bin memurun sendikalı olduğunu, sendikalaşma oranının yüzde 55'i bulduğunu kaydeden Başesgioğlu, ülkede sendikacılığın gelişmesini ve güçlü sendikacılığın yaratılmasını istediklerini vurguladı. Başesgioğlu, hükümet olarak sendikaları sadece mensuplarının özlük haklarını savunan kuruluşlar değil, aynı zamanda ülkede demokrasinin yerleşmesi için vazgeçilmez sivil toplum örgütleri olarak gördüklerini ve aralarındaki sosyal diyaloğu geliştirmek istediklerini kaydetti.
Sendikaların kamuoyunu hassaslaştırma, görüşlerini kamuoyuyla paylaşma konusundaki demokratik hareketlerin, taleplerini gayet yerinde gördüklerini dile getiren Başesgioğlu, ''Ancak meselenin çözüm yerinin masa, sosyal diyalog kurumu olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu nedenle toplantının başlangıcına katılan bilahare ayrılan değerli başkana masadaki yerinin hala açık olduğunu, istediği zaman toplu görüşme masasına gelebileceğini bir kez daha ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
Başesgioğlu, toplantıda, önümüzdeki günlerde takip edilecek gündem maddelerini sırasıyla mali ve sosyal haklar, geçmiş yıllara ilişkin mutabakat altına alınan konuların değerlendirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve her statüdeki personelin sorunları özelleştirme uygulamasından kaynaklanan problemler, hizmet kollarının sorunları, sendikal ve demokratik haklar olarak belirlediklerini bildirdi.
Gündem maddeleriyle ilgili 3 ayrı komisyonun kurulmasına karar verildiğini anlatan Başesgioğlu, komisyonların pazartesi gününden itibaren çalışmaya başlayacaklarını ve 21 Ağustos Perşembe günü tekrar bir araya geleceklerini söyledi.
Hükümet olarak konfederasyonların haklı taleplerine her zaman duyarlı olduklarını vurgulayan Başesgioğlu, bu duyarlığın gelecek dönemde de devam edeceğini ifade etti.
EK ÖDEME ÇALIŞMASI
Başesgioğlu, 2005 yılında çıkan kurumsal ek ödeme almayan personele ''denge tazminatı'' adı altında bir iyileştirme yapıldığını, bunun bu yıl 20 20 YTL olarak uygulandığını, hükümetin bu uygulamadan vazgeçerek ''eşit işe eşit ücret'' prensibinin hayata geçmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla önemli bir çalışma başlattığını belirtti.
Önümüzdeki 1-2 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun çıkaracağı kararnamenin yayınlanacağına işaret eden Başesgioğlu, kararnamede 2008 yılı Temmuz ayında alınan iyileştirme ücretlerine ilaveten yeni bir iyileştirme ücretinin 15 Ağustostan itibaren yaklaşık 1 milyon 600 bin kamu çalışanına verileceğini bildirdi.
Konfederasyonlarla rakamlar konusunda belki anlaşamayabileceklerini dile getiren Başesgioğlu, şunları kaydetti:
''Buradaki amaç şudur; kurumlar arasındaki ücret adaletsizliğini gidermek konusunda hükümetimizin Sayın Başbakanımızın çok büyük hassasiyeti var. Bunu yıllara yayarak gidermeyi amaçladık. Bu konuda da önemli bir adım attık. Aslında 2008 Temmuz'unda yapılan iyileştirme ile gündemde herhangi bir iyileştirme söz konusu değildi, ancak bu yeni bir imkan, ilavedir. Bütçe imkanlarını zorlayarak bir düzenleme yapılmıştır. Bu konuda herhangi bir rakam vermeyeceğim. Bir iki gün içinde bu kararnamenin ayrıntıları açıklanacaktır. İnşallah önümüzdeki süreçte bu ücret adaletsizliğini gidermek için daha önemli adımları atma fırsatını yakalayacağız.
Tabii bunu yaparken bütçe imkanları önemli, makro ekonomik imkanlar ve çerçeve önemli. Bütün bunları düşünerek bir düzenleme yapmak istiyoruz. Amacımız, kamu çalışanlarının refahının artması, satın alma güçlerinin yükseltilmesidir. Ayrıca kamuda etkinliğin ve verimliliğin sağlanması Kamu Personel Rejimi'nin yapılması konusunda, kamu çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği haklarının sağlanması konusunda da önümüzdeki dönemde değerli konfederasyonlarımızla önemli adımlar atacağız. Bunu yapmak, özellikle Kamu Personel Rejimi'ni hayata geçirmek zorundayız.''
''GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN RAKAMLAR ÇOK YÜKSEK AMA''
Başesgioğlu, bir basın mensubunun, ''ek ödemeler konusunda yarın İstanbul'da bir açıklama yapılıp yapılmayacağı'' yönündeki sorusu üzerine şöyle konuştu:
''Kararnamenin açıklanmasını muhtemelen Sayın Başbakanımız yapacak, biz de Maliye Bakanımızla beraber olacağız. Sayın Başbakanımız bu konuya çok önem atfetti, bizzat kararnamenin içeriğiyle ilgilendi, bazı rakamların revize edilmesinde talimatı oldu. Herhangi bir aksilik olmazsa yarın bu konuda İstanbul'da bir toplantı yapılacak. İnşallah çalışanlarımızın memnun olacağı bir rakam olur. Gönlümüzden geçen rakamlar çok yüksek ama bütçe imkanları ve diğer bazı ekonomik disiplinler imkanlarımızın sınırlı olamasını gerektiriyor.''
Başesgioğlu, Bircan Akyıldız'ın, ''30 Ağustosta ya şölen ya da açlık grevi yapacağız'' sözlerinin hatırlatılması üzerine, sendikaların demokratik tepki ve çıkışlarını saygıyla karşıladıklarını söyledi. Sendikaların grev ve toplu sözleşme düzenine geçene kadar bu tür enstrümanları kullanabileceklerini dile getiren Başesgioğlu, sorunlara ancak masa etrafında köklü çözümler bulunabileceğini söyledi.
Başesgioğlu, ''kamu çalışanlarını grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınması konusunda hükümetin, belli bir takvime bağlı çalışması var mı?'' sorusu üzerine de, çalışacak komisyonlardan birinin bu konuyu inceleyeceğini ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun aksayan yönlerini gündeme getireceğini söyledi.
İŞÇİ-MEMUR AYRIMININ KALDIRILMASI
Toplu sözleşme ve grev konusunun çok tartışılan bir konu olduğuna işaret eden Başesgioğlu, ''Bunun için bazı temel Anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması gerekiyor'' dedi. Başesgioğlu, şöyle devam etti:
''Biz tartışılsın diye ortaya şöyle bir öneri koyduk; çalışan kavramı etrafında sendikacılık gelişsin. İşçi ve memur ayrımı ortadan kalksın, çalışan kavramını tam tarif ederek koordinatlarını çizerek, kamu çalışanlarına bir sendika hakkı ve sendika hakkının bahşetmiş olduğu toplu sözleşme ve grev hakkı tanınsın. Bu, ülkemizde güçlü sendikacılığı ortaya çıkarır ve taleplerini kamuoyu nezdinde daha güçlü bir şekilde dile getirmelerini sağlar. Bu öneri çok tartışılmaya muhtaç bir öneri. Bunun konfederasyonlarımız tarafından ne derece kabul göreceği önemli. Hükümet olarak bu önerinin kabul edilebilirliği inancındayız, güçlü sendikacılığı doğuracağı inancındayız. Günün sonunda geleceğimiz nokta budur. Toplu sözleşmeli ve grevli düzene kamu sendikacılığının da geçmesi gerekir.''
Murat Başesgioğlu, Anayasa'nın 90. maddesinin kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanıdığı yorumlarının hatırlatılması üzerine, ''Benim şahsi kanaatim, iç hukukumuzun 90. maddenin uygulanmasına henüz imkan vermediği noktasında, yani Türkiye'de toplu sözleşmeli ve grevli kamu sendikacılığının ancak anayasal bir değişiklikten sonra mümkün olacağı kanaatindeyim'' dedi.
AA
Başesgioğlu, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin ilk turunun ardından, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile ortak açıklama yaptı.
Başesgioğlu, toplantıya başlangıçta 3 konfederasyonun katıldığını, KESK Genel Başkanı Sami Evren'in görüşlerini açıkladıktan sonra toplantıdan ayrıldığını söyledi.
Türkiye'de şu anda yaklaşık 930 bin memurun sendikalı olduğunu, sendikalaşma oranının yüzde 55'i bulduğunu kaydeden Başesgioğlu, ülkede sendikacılığın gelişmesini ve güçlü sendikacılığın yaratılmasını istediklerini vurguladı. Başesgioğlu, hükümet olarak sendikaları sadece mensuplarının özlük haklarını savunan kuruluşlar değil, aynı zamanda ülkede demokrasinin yerleşmesi için vazgeçilmez sivil toplum örgütleri olarak gördüklerini ve aralarındaki sosyal diyaloğu geliştirmek istediklerini kaydetti.
Sendikaların kamuoyunu hassaslaştırma, görüşlerini kamuoyuyla paylaşma konusundaki demokratik hareketlerin, taleplerini gayet yerinde gördüklerini dile getiren Başesgioğlu, ''Ancak meselenin çözüm yerinin masa, sosyal diyalog kurumu olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu nedenle toplantının başlangıcına katılan bilahare ayrılan değerli başkana masadaki yerinin hala açık olduğunu, istediği zaman toplu görüşme masasına gelebileceğini bir kez daha ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
Başesgioğlu, toplantıda, önümüzdeki günlerde takip edilecek gündem maddelerini sırasıyla mali ve sosyal haklar, geçmiş yıllara ilişkin mutabakat altına alınan konuların değerlendirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve her statüdeki personelin sorunları özelleştirme uygulamasından kaynaklanan problemler, hizmet kollarının sorunları, sendikal ve demokratik haklar olarak belirlediklerini bildirdi.
Gündem maddeleriyle ilgili 3 ayrı komisyonun kurulmasına karar verildiğini anlatan Başesgioğlu, komisyonların pazartesi gününden itibaren çalışmaya başlayacaklarını ve 21 Ağustos Perşembe günü tekrar bir araya geleceklerini söyledi.
Hükümet olarak konfederasyonların haklı taleplerine her zaman duyarlı olduklarını vurgulayan Başesgioğlu, bu duyarlığın gelecek dönemde de devam edeceğini ifade etti.
EK ÖDEME ÇALIŞMASI
Başesgioğlu, 2005 yılında çıkan kurumsal ek ödeme almayan personele ''denge tazminatı'' adı altında bir iyileştirme yapıldığını, bunun bu yıl 20 20 YTL olarak uygulandığını, hükümetin bu uygulamadan vazgeçerek ''eşit işe eşit ücret'' prensibinin hayata geçmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla önemli bir çalışma başlattığını belirtti.
Önümüzdeki 1-2 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun çıkaracağı kararnamenin yayınlanacağına işaret eden Başesgioğlu, kararnamede 2008 yılı Temmuz ayında alınan iyileştirme ücretlerine ilaveten yeni bir iyileştirme ücretinin 15 Ağustostan itibaren yaklaşık 1 milyon 600 bin kamu çalışanına verileceğini bildirdi.
Konfederasyonlarla rakamlar konusunda belki anlaşamayabileceklerini dile getiren Başesgioğlu, şunları kaydetti:
''Buradaki amaç şudur; kurumlar arasındaki ücret adaletsizliğini gidermek konusunda hükümetimizin Sayın Başbakanımızın çok büyük hassasiyeti var. Bunu yıllara yayarak gidermeyi amaçladık. Bu konuda da önemli bir adım attık. Aslında 2008 Temmuz'unda yapılan iyileştirme ile gündemde herhangi bir iyileştirme söz konusu değildi, ancak bu yeni bir imkan, ilavedir. Bütçe imkanlarını zorlayarak bir düzenleme yapılmıştır. Bu konuda herhangi bir rakam vermeyeceğim. Bir iki gün içinde bu kararnamenin ayrıntıları açıklanacaktır. İnşallah önümüzdeki süreçte bu ücret adaletsizliğini gidermek için daha önemli adımları atma fırsatını yakalayacağız.
Tabii bunu yaparken bütçe imkanları önemli, makro ekonomik imkanlar ve çerçeve önemli. Bütün bunları düşünerek bir düzenleme yapmak istiyoruz. Amacımız, kamu çalışanlarının refahının artması, satın alma güçlerinin yükseltilmesidir. Ayrıca kamuda etkinliğin ve verimliliğin sağlanması Kamu Personel Rejimi'nin yapılması konusunda, kamu çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği haklarının sağlanması konusunda da önümüzdeki dönemde değerli konfederasyonlarımızla önemli adımlar atacağız. Bunu yapmak, özellikle Kamu Personel Rejimi'ni hayata geçirmek zorundayız.''
''GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN RAKAMLAR ÇOK YÜKSEK AMA''
Başesgioğlu, bir basın mensubunun, ''ek ödemeler konusunda yarın İstanbul'da bir açıklama yapılıp yapılmayacağı'' yönündeki sorusu üzerine şöyle konuştu:
''Kararnamenin açıklanmasını muhtemelen Sayın Başbakanımız yapacak, biz de Maliye Bakanımızla beraber olacağız. Sayın Başbakanımız bu konuya çok önem atfetti, bizzat kararnamenin içeriğiyle ilgilendi, bazı rakamların revize edilmesinde talimatı oldu. Herhangi bir aksilik olmazsa yarın bu konuda İstanbul'da bir toplantı yapılacak. İnşallah çalışanlarımızın memnun olacağı bir rakam olur. Gönlümüzden geçen rakamlar çok yüksek ama bütçe imkanları ve diğer bazı ekonomik disiplinler imkanlarımızın sınırlı olamasını gerektiriyor.''
Başesgioğlu, Bircan Akyıldız'ın, ''30 Ağustosta ya şölen ya da açlık grevi yapacağız'' sözlerinin hatırlatılması üzerine, sendikaların demokratik tepki ve çıkışlarını saygıyla karşıladıklarını söyledi. Sendikaların grev ve toplu sözleşme düzenine geçene kadar bu tür enstrümanları kullanabileceklerini dile getiren Başesgioğlu, sorunlara ancak masa etrafında köklü çözümler bulunabileceğini söyledi.
Başesgioğlu, ''kamu çalışanlarını grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınması konusunda hükümetin, belli bir takvime bağlı çalışması var mı?'' sorusu üzerine de, çalışacak komisyonlardan birinin bu konuyu inceleyeceğini ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun aksayan yönlerini gündeme getireceğini söyledi.
İŞÇİ-MEMUR AYRIMININ KALDIRILMASI
Toplu sözleşme ve grev konusunun çok tartışılan bir konu olduğuna işaret eden Başesgioğlu, ''Bunun için bazı temel Anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması gerekiyor'' dedi. Başesgioğlu, şöyle devam etti:
''Biz tartışılsın diye ortaya şöyle bir öneri koyduk; çalışan kavramı etrafında sendikacılık gelişsin. İşçi ve memur ayrımı ortadan kalksın, çalışan kavramını tam tarif ederek koordinatlarını çizerek, kamu çalışanlarına bir sendika hakkı ve sendika hakkının bahşetmiş olduğu toplu sözleşme ve grev hakkı tanınsın. Bu, ülkemizde güçlü sendikacılığı ortaya çıkarır ve taleplerini kamuoyu nezdinde daha güçlü bir şekilde dile getirmelerini sağlar. Bu öneri çok tartışılmaya muhtaç bir öneri. Bunun konfederasyonlarımız tarafından ne derece kabul göreceği önemli. Hükümet olarak bu önerinin kabul edilebilirliği inancındayız, güçlü sendikacılığı doğuracağı inancındayız. Günün sonunda geleceğimiz nokta budur. Toplu sözleşmeli ve grevli düzene kamu sendikacılığının da geçmesi gerekir.''
Murat Başesgioğlu, Anayasa'nın 90. maddesinin kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanıdığı yorumlarının hatırlatılması üzerine, ''Benim şahsi kanaatim, iç hukukumuzun 90. maddenin uygulanmasına henüz imkan vermediği noktasında, yani Türkiye'de toplu sözleşmeli ve grevli kamu sendikacılığının ancak anayasal bir değişiklikten sonra mümkün olacağı kanaatindeyim'' dedi.
AA