Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Ülkemizde Yaşanan Deprem Felaketine İlişkin Basın Açıklaması Yayımladı.

Tihek'in Açıklaması:

"06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan ilçesi merkezli 7.6 büyüklüğünde iki büyük deprem meydana gelmiştir. Söz konusu depremler Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerimizde ağır yıkımlara neden olmuştur. Yakın çevredeki bazı illerde de küçük çaplı hasarlara sebebiyet vermiştir. Cumhuriyet tarihinin 1939’daki Erzincan depreminden sonraki en büyük iki afeti aynı gün ardı ardına yaşanmıştır. Asrın felaketinde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüz bini aşkın vatandaşımız yaralanmış, maddi ve manevi zarara uğramıştır.

Arama kurtarma ve insani yardım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının koordinasyonunda kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından tüm imkânlar seferber edilmiştir. Bunun yanında, depremin hemen ardından yapılan uluslararası yardım çağrısına 100 ülke tarafından cevap verilmiştir. Bu kapsamda onlarca ülkeden arama kurtarma personeli dayanışma ruhuyla deprem bölgesindeki çalışmalara katılım sağlayarak ülkemize insani yardım ulaştırmıştır. Hâlihazırda deprem bölgesinde bulunan kurum ve kuruluşlar; arama kurtarma, tahliye ve transfer çalışmalarında üstün gayret göstermeye devam etmektedir.

Yaşanan depremler sonrasında; tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası yardım kuruluşlarının, bölgede çalışan gönüllülerinin ve aziz milletimizin ortaya koyduğu çaba ve üstün dayanışma, bu felaket karşısında birlik ve beraberlik içerisinde sıkıca kenetlendiğini bir kez daha göstermiştir.

Birlik ve bütünlüğün hayati önem taşıdığı günlerde yazılı, görsel ve sosyal medyada ayrımcı ve nefret söylemi içeren ifadelerin yer aldığı görülmektedir. Özellikle kırılgan gruplara yönelik ayrımcı söylem, tutum ve davranışlar, insan haklarının temel ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi deprem sonrası oluşan yaraların derinleşmesine de yol açacaktır. Dil, din, ırk, renk, cinsiyet ayırt etmeksizin yıkıma sebep olan deprem felaketinde, nefret söylemlerinden ve ayrımcı tutumlardan uzak durulmasına dikkat edilmelidir.

Bununla birlikte, bu süreçte çeşitli mecralarda “yağmacı” oldukları iddiasıyla bazı kişilerin kötü muameleye maruz bırakıldıklarını içeren çeşitli görüntü ve videolar yer almaktadır. Yetkili kamu görevlileri tarafından her türlü suç iddiasının hukuk devleti ilkesi çerçevesinde hassasiyetle ele alınması gerekmektedir.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak ülkemizin tamamını derinden etkileyen bu dönemde, dayanışma ruhuyla mücadele veren aziz milletimizin birliği ve bütünlüğüne zarar gelmemesi adına toplumumuzun her kesimini sağduyulu olmaya davet ediyoruz.

Temel misyonu insan onurunu temel alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Kurumumuz, deprem felaketinin sonuçlarını, uzun bir sürece yayılan çalışma gerektirdiği bilinciyle kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli paydaşlar ile iş birliği içerisinde takip edecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."