Münevver Karabulut cinayetinde, Cem Garipoğlu'nun yakalanmasının ardından sıra 197 günlük firarın ayrıntılarının deşifresine geldi. Önceki gece şafak baskınıyla gözaltına alınan Mehmet Nida Garipoğlu'nun şoförü Ahmet B., eşi Kamuran B., aile şirketinin Satın Alma Müdürü Mehmet K. ile Habib K. ve Hakan Ç.'nin sorguları tamamlandı. Ahmet B., Mehmet K. ve Habib K., Cem'i babasının kaçırdığını öne sürdü.

Gözaltındakilerden hiçbiri kendileriyle birlikte kimin Emniyet'e getirildiğini bilmiyordu. Cinayet Masası dedektifleri, sorgudan önce bir çember çizerek ortasına Cem'i koydu. Etrafına gözaltındaki isimler yerleştirildi. Önce şoför Ahmet B. sorgulandı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin Akdoğan, Asayiş Şube Müdürü Mahir Çakallı ve Müdür Yardımcısı Ali Tuna Coşkun sorguyu aynalı odadan izledi.

NEDEN RAKI GÖTÜRDÜN
Sorguyu bu alandaki uzman isimlerden olan 'Avcı' lakaplı Cinayet Masası Büro Amiri Fahrettin Gömbe yaptı. 15 saatlik sorguda, psikolojik baskı uygulandı, sık sık 'Sizin de çocuğunuz var yazık değil mi' dendi. Ahmet B., ilk olarak 'Bahçelievler'deki evimde oturuyordum. Mehmet K. aradı; rakı alıp Büyükçekmece'deki evine gitmemi istedi' dedi. Ancak Emniyet Amiri Gömbe, '40 kilometre uzağa niye rakı götürdün?' diye sordu.

'EVDEN ÇIKMAYIN' DEDİ
Ahmet B., 'Haklısın' diyerek olay gecesini anlattı: 'Evde Mehmet ve Habib vardı. Mehmet Nida Garipoğlu geldi. Yanında Cem vardı. Cem'i bize teslim ederek evden çıkmamamızı istedi. 1 saat sonra Megane marka bir arabayla gelerek Cem'i tekrar aldı. O ana kadar cinayetten haberimiz yoktu.' Basında gördünüz niçin söylemediniz? sorusuna Ahmet B. 'Ekmeğimiz için çalışan insanlarız. Bu kaygıdan söylemedik' yanıtını verdi.

VİCDAN AZABI ÇEKTİK
Müdür Mehmet K. ve Habib K. da benzer ifadeler verdi, Cem'i babasının kaçırdığını öne sürdü. 3 isim, televizyonlarda Münevver'i gördükleri zaman vicdan azabı çektiklerini, ağladıklarını söyledi. Mehmet K., Habib K. ve Ahmet B.'nin cinayetten sonraki ifadelerini polis çelişkili bulmuştu. Bu nedenle, şüpheliler Cem teslim olana kadar hem teknik hem de fiziki takibe alınmış, Cem ile temasa geçmeleri beklenmişti.

KAFE İDDİASIYLA ÇELİŞKİLİ
CEM Garipoğlu, babasının aracıyla kendisini Bahçeşehir'deki bir kafeye bıraktığını, yolda cinayet işlediğini söylediğini öne sürmüştü. Cem, 'Babam arabasıyla geri döndü. Bir süre sonra bir adam kafeye geldi. Bana doğru 'Cem' diye seslenerek işaret yaptı. Babamın adamlarından biri olduğunu düşünerek yanına gittim. Bana 'Arabaya atla' dedi. Ben arabanın arkasına bindim. Üzerime örtecek bir şey verdi. Yaklaşık 6-7 saat kadar yol gittik. Bir eve geldik. Bu evde ben 6 ay alnız başıma yaşadım' demişti.

CİNAYETİN FATURASI 12 BİN TL
ADLİ Tıp Kurumu, Münevver cinayeti sonrası, işlemler için 12 bin TL'lik fatura çıkarttı. Cinayet sonrası kurumda otopsi, mikroskobik iç organ tetkiki, kemik, iskelet, kıl muayenesi, kan grubu tayini DNA tespiti gibi işlemler yapıldı. Kurumun bu işlemler karşılığı çıkardığı fatura 12 bin TL. Gözaltındaki kişilere yapılacak testlerden sonra bu rakamın, 15 bin TL'yi geçmesi bekleniyor. Tutarı mahkeme sonunda Garipoğlu Ailesi ödeyecek.

YENİ GÖZALTILAR OLABİLİR
İSTANBUL Valisi Muammer Güler, Münevver Karabulut cinayetine ilişkin yeni gözaltılar olabileceğini söyledi. Adli sürecin başladığını belirten Güler, 'Cumhuriyet savcılarımız topladıkları delillerle davanın çözümüne çalışıyor. Bu kapsamda da yardım, yataklıktan dolayı gözaltılar oldu. Daha sonra da gözaltılar olabilir. Kararı savcılar verecek' dedi.

ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEYİP GİTTİ
BABA Mehmet Nida Garipoğlu da dün yeniden sorgulandı. İlk ifadesinde, oğlunun cinayet işlediği bilmediğini, olay gecesi Cem'i kafeye bıraktığını öne süren Garipoğlu, bu kez 'Cem bana böyle bir durumdan bahsetti ve arabadan indi. Bir daha görmedim' dedi. Garipoğlu, olay günü yaptığı telefon görüşmeleri ve gözaltındaki 5 kişi ile ilgili susma hakkını kullandı. İfade verirken ağabeyi Hayyam Garipoğlu'nun dışarıda olduğu gözlendi.

AİHM'E GİDECEĞİZ: Garipoğlu'nun avukatı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Cem'in avukatı Aytekin Kaya ile yaptığı basın açıklamasında 'Olay günü oğlu yakalanmadı, ifade vermedi. Bugün ifade verdi. Anayasa ve CMK'ya göre kimse kendi çocuğunu suçlu olduğuna dair beyanda vermeye zorlayamaz. Hukuki hakkını kullandı. Anayasa'da temel haklar yazılıdır. Parantez açılıp 'Nida Garipoğlu hariç yazmıyor. Olay günü başka bir yerde olan bir insanın cinayete iştirakten tutuklu kalmasını kabullenmek mümkün değil. AİHM'e gideceğiz' dedi.