AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, anayasa değişikliği referandumunun ülke gündemine girmesinin ardından artan terör olaylarına dikkat çekerek, bunda 'hayır' cephesinin parmağının olduğunu iddia etti. Kılıç, süreci baltalama adına yalanlarla, hilelerle, desiselerle iftiralarla, aldatmacalarla, karalamalarla, kara propagandalarla milletin kafasını karıştırarak oyunu çalmaya çalışan muhalefetin milli irade hırsızlığı yaptığını kaydetti.

Anadolu Aslanları Saniyiciler ve İşadamları Derneği (ASKON) Samsun Şubesi'nin Zali Restourant'ta verdiği sabah kahvaltısına katılan AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, burada anayasa değişikliği referandumuna 'hayır' diyen muhalefeti sert dille eleştirdi. Referandumun gündeme gelmesiyle birlikte ülkede terör olaylarının tırmandırıldığına dikkat çeken Kılıç, PKK'nın milletin kafasını karıştırmak ve halkın moralini bozmak için hayırcıların değirmenine su taşımakla meşgul olduğunu söyledi. Kılıç, "Son günlerde yaşanan terör olaylarının arkasında hayır cephesinin parmağı vardır. İnegöl provokasyonunun arkasında da Hatay Dörtyol'daki provokasyonun arkasında da anayasa referandumunda 'hayır' cephesine destek verme girişimi vardır." dedi.

Anayasa değişikliğinin yıkım projesi olarak görülmesinin halk nezdinde inandırıcı bulunmadığını söyleyen AK Parti Grup Başkan Vekili Kılıç, "Anayasaya yıkım anayasası diyerek, milletin vicdanını yalanlarıyla iftiralarıyla kirletiyorlar. Bu anayasa yıkım projesiyse PKK ve BDP niye karşı çıkıyor. Diyarbakır Belediye Başkanı, vatandaşı tahrik etmek için hükümete karşı oy toplamak bahanesiyle anayasaya hayır oyu toparlayabilmek için ayrı bayraktan bile söz etmeye başladı. Bunların hepsi hain kirli bir tezgahın izdüşümleridir. Bu anayasanın vadettiği demokrasi, özgürlükler CHP'nin işine gelmiyor, MHP'nin hesaplarıyla örtüşmüyor, BDP'nin ekmeğine yağ sürmüyor. Bilakis su ve ekmek kaynaklarını kesiyor. O nedenle demokrasiye giden yola mayınlar döşüyorlar, dikenler seriyorlar. Ama bu millet takozlara mayınlara rağmen bu anayasa sahip çıkma iradesini ortaya koyacaktır." diye konuştu.

Muhalefetin milli irade hırsızlığı yaptığını vurgulayan Suat Kılıç, "Hırsızlık iki türlü yapılır. Ya insanın cüzdanını çalarlar ki bu hırsızlığın basit olanıdır. Bir de milli irade hırsızlığı vardır. Şu an hayır cephesinin yapmakta olduğu şey, milli irade hırsızlığıdır. Yalanlarla, hilelerle, desiselerle iftiralarla, aldatmacalarla, karalamalarla, kara propagandalarla milletimizin kafasını karıştırarak oyunu çalmaya çalışıyorlar. Yalanlarla milletin oyunu başkalaştırmanın adı milli irade hırsızlığıdır." şeklinde konuştu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin paketin tek taraflı hazırlandığı gerekçesiyle destek vermedikleri yönündeki açıklamasına da tepki gösteren Kılıç, "O günlerde MHP'den randevu talebimiz gündeme geldiğinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, 'Bizim AK Parti ile görüşecek bir anayasa düşüncemiz yoktur, anayasa gelecek dönem TBMM'de ele alınmalıdır, AK Parti heyeti gelirler çaylarını içerler ve giderler.' demek suretiyle uzlaşmaya, konuşmaya el sıkışmaya tamamen kapalı tutum içinde olduklarını kamuoyuna deklare etti. Bu nedenle anayasa paketini MHP ile görüşme zemini kalmamıştır. Sonraki süreçte MHP'nin bu anayasaya bölücülük anayasası demesinin nedeni de bellidir. MHP ve CHP yönetimlerinin bu anayasa hayır demelerinin inandırıcı ve gerçekçi temeli olan tutarlı olan bir gerekçesi yoktur." ifadelerini kullandı.

"TSK İLE KAVGA ETMEMİZ SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Hükümet ile TSK arasında bugüne kadar herhangi bir gerilim ve kavga yaşanmadığını hatırlatan Kılıç, YAŞ toplantılarını ise şu sözlerle değerlendirdi: "TSK ile hükümet arasında hiçbir sorunun vaki olmadığına, TSK'nın Atatürk'ün gösterdiği doğrultuda egemenliğin kayıtsız şartsız millete ve millet adına TBMM'de olduğu gerçeğiyle hareket ettiğine inanıyoruz. Bu çerçevede Cumhuriyet'in kurumları, demokrasi ve hukuk içerisinde ilişkilerini sürdürmeye devam edecek. Son günlerde YAŞ çalışmaları etrafında devam eden atamalar sürecinde MHP ve CHP genel başkanları başta olmak üzere bazı muhalefete liderlerinin kavga kaos kriz arayışı içerisine girmiş olmalarını çok kötü bir fırsatçılık arayışı ve demokrasiye yönelik tahammülsüzlük girişimi olarak değerlendiriyorum. Hükümette olduğumuz sürece Cumhuriyet'in kurumları arasında kavga görüntüsü olmayacaktır."