ÖSS, tüm adayların kişisel tarihinde yerini aldı. 'ÖSS bitti, artık rahatladık.' derken adayları bir başka heyecan verici süreç bekliyor.
Elif KALELİ YAZIYOR


Sırada üniversite ve bölüm tercihleri var.



4 AĞUSTOS'A KADAR 24 TERCİH BELİRLEMELİSİNİZ
Son derece yorucu bir yılın ardından nihayet üniversite ve bölüm seçiminde karar aşamasına geldiniz. Şu anda yapacağınız tercih büyük oranda gelecekteki mesleğinizi de belirleyecek. Belki pek çok üniversite adayı genç böyle bir karar için henüz çok erken olduğunu düşünüyor. Ancak 4 Ağustos'a kadar 24 seçenekten oluşan tercih listenizi ÖSYM'ye göndermek durumundasınız. İşte bu karar aşamasında iyi niyetli pek çok öneriyle karşılaşacaksınız.
Yüzyılın meslekleri neler, hangi sektörde gelecek daha aydınlık vs., derken tercih dönemini adeta hayatınızın sırat köprüsüymüş gibi görebilirsiniz. Ancak unutmayınız ki, üniversite tercihi geleceğinizi şekillendirme yolunda attığınız ilk adım olacak.


BAŞUCU KİTABINIZ ÖSYM'NİN KILAVUZU OLACAK
ÖSYM'nin kuralları net. Adaylar her yıl olduğu gibi ÖSS'de elde ettikleri başarı çerçevesinde seçim yapacaklar. Bu seçimi yaparken de ÖSYM'nin 2008 yükseköğretim programları ve kontenjanlar kılavuzu tüm adaylar için yol gösterici tek kaynak olacaktır. Özellikle bölümlerin geçen yıl ki kontenjanlarıyla, bu yıl ki kontenjanlarının karşılaştırılması büyük önem taşıyacaktır.En çok tercih edilen üniversitelerin ve bölümlerin kontenjanları doğal olarak sınırlıyken özellikle başarı sırası ortalarda olan çoğunluk ister istemez karamsarlığa kapılıyor. 'Ben en yüksek puanlı ilk 5 üniversiteye yerleşemezsem bittim.' düşüncesi adayların heveslerini adeta kursağında bırakıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki, yüksek öğretim önemli ama esas belirleyici süreç mezuniyet döneminde, akademik alt yapınızı iş yaşamınızda ne kadar kullanabildiğinizden geçiyor. Elbette öğrenim görecekleri üniversitenin sağlayacağı koşullar önemli ancak belirleyici olan adayların kendilerini geliştirmek adına harcayacakları çaba olacaktır. İş yaşamına erken başlamak, yabancı dil(ler) öğrenmek, geliştirici kulüp faaliyetlerine katılmak, gençlerin üniversite sonrası uyum sürecini hızlandıracak unsurlardır.

ASLA İSTEMEDİĞİNİZ BÖLÜMLERİ TERCİH LİSTENİZE ALMAYIN
Tercih dönemine gelince, bu süreci kazasız atlatabilmeniz için elbette öncelikle bir rehber uzmandan destek almanızı öneriyorum. Bu aşamada yapacağınız en büyük hata, neresi olursa olsun yerleşeyim, düşüncesiyle hareket etmeniz olacaktır.Unutmayın ki, tercihlerinizin sorumluluğu birinci derecede size ait olmalıdır. ÖSYM Başkanı'nın açıklamalarında da belirttiği gibi 24 tercih hakkını kullanırken, başarı sırasını baz almak durumundayız. Ancak artan kontenjanlar nedeniyle başarı sırasında da bu yıl kaymalar yaşanacak ve adaylar listelerini oluştururken geniş bir yelpaze oluşturacaklardır. Siz siz olun kesinlikle istemediğiniz bir üniversiteyi veya bölümü tercih listenize yazmayın. İlla 24 tercihinizi de doldurmak durumunda değilsiniz. Tercihlerle ilgili önümüzdeki günlerde sizlere bazı teknik bilgiler de vereceğiz.

KARAR AŞAMASINDA AİLENİN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Şüphesiz, üniversite tercihleri adaylar için olduğu kadar aileleri için de son derece önemli bir süreç. Zira çocuklarıyla aynı fikirde olmayan ebeveynler için bu aşama adeta bir sınav niteliği taşıyacak. Ebeveynler kendi hayalleriyle, çocuklarının hedefi arasında bir köprü kurma çabasına girecekler. Elbette bu hayat öncelikle gençlerin. Tercih dönemlerinde, aile içinde zaman zaman tanık olduğumuz gerilimlerin aza indirgenebilmesi için öncelikle 'iletişim kanallarının' her iki taraf açısından da açık tutulması gerekiyor. Özellikle 'anlaşmazlık' yaşanan durumlarda kilit kavram yine 'empati' olmalı. Mutlaka ortak bir uzlaşma alanı yaratılmalı. Tercih edilen üniversite ve bölümlerle ilgili bilgi toplanmalı hatta üniversiteler bizzat gidip görülmeli. Özellikle şehir dışı tercihlerde bulunacak adayların, mümkünse orada okuyan öğrencilerden bilgi alması oldukça faydalı olur. Bu konuda yapılacak 'akran dayanışması' şehir dışı tercihin objektif koşulları hakkında adayı bilgilendirecektir. Tercih dönemi sonrası istemediği bir bölüm yada üniversiteye yerleşen genç mutsuz olacak ve ailesini eleştirecektir. Unutmayın yanlış tercih en az 4 yıl, yanlış meslek seçimiyse neredeyse bir ömür adayların mutsuz olmasına neden olacaktır.