Terbiye Dışı Bir İş Yapmışlar
Kanal 24'te canlı yayına katılan Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin sorulara değinirken ortaya çıkan ses kayıtlarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Kanal 24'de Açık Görüş programının konuğu olan Başbakan Erdoğan Türkiye'nin gündemine ilişkin sorulara cevap veriyor.
Başbakan Erdoğan, hükümetin yaptığı açılımların birçoğunu hazmedemediler. TRT Şeş'i hazmedemediler, çetelelere karşı verdiğimiz mücadele anamuhalefeti rahatsız etti. Özellikle ana muhalefet ben avukatıyım dedi. Diğer muhalefet ise suskun duruyor ve yeri hala belli değil.
Bugüne kadar sümenaltı edilen birçok iş bu hükümet tarafından hemen uygulamaya konuyor gereği yapılıyor. Biz artık cek cak dönemini geride bıraktık, biz eğitim, sağlık, adalet gibi noklarda yükselteceğiz. Bununla birlikte dış politikada ülkenin onurunu ve gücünü yansıtacak bir uygulama yapıyoruz.
Belediyecilik bizim işimiz, insana modern yaşanabilir bir belediyecilik istiyorsanız bizi tercih edin diyoruz. Bize göre demokrasi, siyaset yerelde başlar. Damdan düşmek çok önemlidir, biz damdan düşerek geldik. Biz dertliyiz sevdalıyız, bugün hala diğer liderler Sivas'ın ötesine geçmediler, geçmelerini istiyorum. Bunu kalpten istiyorum bu ülke için çok önemli. Tüm partilerin her ilde teşkilatlarını kurmaları faaliyetlerini sürdürmeleri Türkiye'nin birliği bütünlüğü için çok önemlidir.
Diğer parti liderlerinin Can güvenliği gibi bir gerekçe çok çirkin bir ithamdır, böyle bir itham hem güvenlik birimleri hem de bölge halkı için de büyük bir büthandır.
1 Mayıs konusunda karar altına aldığımız bir konu yok. Benim bir tv programında olur veya olmaz şeklinde açıklama yapmam benim arkadaşlarıma ve partime karşı saygısızlık olur.
Çetelerden muhalefetin neden rahatsız olduğu konusu muhalefetin sorunudur. Her geçen gün kasetler CD'ler ortaya çıkıyor. Türkiye'de neler olmuş. Gönlümüz arzu eder ki böyle birşeyler hiç olmayan bir Türkiye olsun. İnsanların birbirinin hafıza kayıtları tutulmuş. Bu tür olaylar ülkenin yönetimine de sirayet ediyor.
Biz besmele çeker gibi laiklik ifadelerini kullanmaya çalışırken hakkımızda anti laik ithamlarda bulunuyorlar.
KASET SAVAŞLARI VE SAVCININ DURUMU
Kaset savaşlarını nasıl değerlendirmek lazım konusunda ise, bu süreç çok ciddi riskler taşıyor. telekomünikasyonun geliştiği bu süreçte resmi makamların dışında başka kesimler de dinleme yapabilir hale geldi. Farklı servisler de yapabilirler. Dünya bunun nasıl tedbirini alıyorsa biz de aynı tedbirler alma peşindeyiz. Teknolojide en ileri noktada olan ülkeler bile yüzde yüz tedbir alamıyor. Onlar da benzer sorunlar yaşanıyor. Burada önemli olan kişiler birbirinin hukukuna saygı duyması gerekir. İnsanların mahremine girmek çok büyük bir insan hakları ihlalidir.
Ergenekon operasyonuyla ilgili İtalya'da Savcının yaptığı operasyona alkış tutan Türk medyası bizim savcının ugulamaları için ise tam tersi bir tavır sergiliyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bizde yargının işini kolaylaştırmak yerine işini daha da zorlaştırmak ya da sulandırmak için büyük gayret gösteriliyor.
TEHDİTLER VAR
Gerekirse bedelini öderim dediniz tehdit mi var sorusuna ise, Elbette tehditler var, bu tehditler içerden de dışardan da oluyor. Başbakan olarak bunları anlattığmızda anormal olarak yorumlanıyor. Mafya ve çetenin de zaten ruhunda tehdit var. Türkiye olarak bu konuları aşmış durumdayız. Bu hükümet olarak yapılanlar vatandaşa umut vermiştir. İstediğimiz kadar yasal düzenleme yapalım, eğer yürütmenin başında olanlar eğer adil değilse neticeye varmak mümkün değildir. Yargı, yürütme ve yasama aynı noktada olacak. Bunların dayanışması önem arzediyor. Bunlar ortak tavır takınırsa bu işin beli kırılır. Türkiye krallıkla padişahlıkla yönetilmiyor. Öyle yönetilmiş olsa bu işi yaptım der biter. Böyle bir mutabakat olsa Türkiye bu sıkıntıları çekmez. Yasamada siyasette farklılıklar var.
İSTANBUL'DAKİ AÇILIŞTAKİ PANKART
Ben İstanbul'daki açılışta o pankartı görmedim, yanlış yapmışlar terbiye dışı bir şey. Benimsemediğim birşey. Üstelik Rizeli imişler, provakasyon yapmış olsalar ancak bu kadar olurdu.