Sosyal tesisler boşaltılsın, asker ihtiyacı karşılansın!

Savunma Sanayi Uzmanı emekli Binbaşı Yakup Evirgen aylardır ülkenin gündemi oluşturan TSK’nın üzerinde çalıştığı tek tip askerlik konusunda TSK'nın çalışmalarını önemsediğini ancak daha öncelikli konunun, askere alınanların ihtiyaca uygunluk ve verimliliğinin olduğunu söyledi. 65 bin ile 184 bin arasında değişen askerin orduevleri, askeri gazinolar, kamplar, lojmanlar gibi sosyal tesislerde görevlendirildiğini, dolayısı ile bunların milli savunma hizmetine doğrudan bir katkılarının olmadığını vurgulayan Evirgen,

“silah altına aldığımız insanları maksada uygun değerlendirip değerlendirmediğimizi ve ülke gerçeklerine göre bir optimizasyon içinde vatan hizmeti yaptırıp yaptırmadığımızı konuşmanın zamanıdır” dedi.

ASKER ELBETTE YETMEZ!

Birçok devletin ordusundaki asker miktarının bu kadar olmadığını vurgulayan Evirgen, “ Asgarisi bile muazzam bir sayı olan bu kadar insanı yedir, içir, giydir, eğit, yatır ve daha birçok şey için masraf et. Üstelik bu binlerce insanın sevk ve idaresi için de birçok rütbeli personeli buralarda görevlendir. Sonra da terörle mücadele için asker yetmediği, askerlik süresinin fazla olmadığı ve herkesin tek tip askerlik yapmasının daha doğru olacağını savun. Önce bu israfı masaya yatırmalıyız” diye konuştu.

İŞTE TSK’YA YOL HARİTASI

“Çoğunlukla general, subay, astsubayların istifade ettiği söz konusu sosyal tesislerin envanteri çıkarılmalıdır” diyen Evirgen, “Her tesisin bütün giderleri ve bu giderlerin karşılandığı kaynaklar da açıklanmalıdır. Gerçekçi bir hesap yapılırsa; buralarda ‘vatan görevini’ yapan bir askerin aylık maliyetinin asgari ücretten fazla olduğu görülecektir. Hâlbuki berber, bayan kuaförü, müzisyen, garson, aşçı, resepsiyonist, çaycı, tatlıcı, lostra, kasiyer, şoför, otel kat görevi, ütücü, çamaşırcı, nöbet vb. daha pek çok hizmeti yürüten askerler kıtalarda olmalıdır. Askeri lojmanlarda çoğunluğu nöbet ve emniyet hizmetlerinde olmak üzere görev yapan askerlerin yerine özel güvenlik hizmeti ikame edilmelidir. Bu tesislere atanmış veya görevlendirilmiş muvazzaf personel de asli görevlerinde çalıştırılmalıdır. Mevcut durum ve yapı içinde ihtiyaç duyulan personelin karşılanması maksadıyla alınması gereken ilk ve acil tedbir bu olmalıdır” dedi.

İNSAN KAYNAĞINDAN VERİMLİ İSTİFADE EDİLMELİDİR

Bu hizmetlerin sivillerden karşılanmasının istihdama da katkı verecek bir çözüm olduğunu savunan Evirgen,  “Bundan sonra asker ihtiyacı belirlenirken öncelikle, dış tehdit değerlendirmeleri siyasi otorite ile birlikte yapılmalıdır. Sonra kısa-orta ve uzun vadede kuvvet ihtiyacı ortaya çıkarılmalıdır. Kuvvet ihtiyacına uygun kuvvet yapısı ve bu yapı içinde ne kadar insana ihtiyaç duyulacağının doğru belirlenmesi gerekir. Milli Savunma hizmetinde insan kaynağından etkin ve verimli şekilde istifade etmek esas olmalıdır” şeklinde konuştu.

TEKTİP İLE TEREDDÜTLER SONA ERMEZ

“Tek tip askerlik konusunda gerçek ihtiyacı belirlemeden yapılacak düzenlemeler bu alandaki israfın devam etmesi anlamına gelecektir” diyen Evirgen, sözlerini şu şekilde sürdürdü:  “Komşu ülkelerin tehdit seviyelerinin iyice düştüğü bir zaman diliminde bir milyona yakın insanı silah altında tutacağız, her yıl milli bütçenin hiç azımsanmayacak çok önemli bir kısmını bu iş için harcayacağız, sonra da hala asker yetmiyor, kısa dönemi kaldıralım diyeceğiz. Bunun alternatifi gibi dillendirilen uzun dönem, bedelli, kısa dönem ve yedek subaylık devam etsin fakat süreleri kısalmalı görüşü uygulansa ne değişecek? İş hayatının başında ekonomiye katılımdan alıkoyduğumuz gençler ve aileleri memnun mu olacaklar? Şu andaki tartışma bile bu işin çok sağlıklı, amaca uygun, hakkaniyet ve eşitlik içinde olmadığının kanıtıdır. Çok ciddi israf olarak gördüğüm mevcut uygulamada yapılacak küçük değişiklikler milletin kafasındaki askerlikle ilgili tereddütleri gidermeye yetmeyecektir.”

HEDEF PROFESYONEL ORDU OLMALI

Evirgen, “Askere gönderdiğimiz gençlerin giderken ve terhislerindeki düşünce ve değerlendirmeleri bile dikkate alınsa; gerçek askerlik hizmeti yaptırmadığımız binlerce gencimizin olduğunu anlamamız zor olmaz. Her türlü kaynak ve gayret israfını önledikten sonra, dış reel politik koşullar da dikkate alındığında, bugünkünden daha kısa bir askerlik süresi ortaya çıkacaktır. Bir de askere giden gençlerimizi olabildiğince, eğitimlerine, yeteneklerine, uygun şekilde değerlendirdiğimizde askerlikle ilgili tartışmalar asgariye inecek ve milletin gönlündeki olumsuza yakın kanaatler azalacaktır. Önemli olan ülkenin milli hedeflerine ulaşması için yürütülen milli politikaları destekleme kabiliyet ve kararlılığında olan bir Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığıdır. İdeali de tümüyle profesyonel bir orduya sahip olmaktır. Bu hakikat temelinde, ideal yapıya geçinceye kadar, imkân ve kısıtlarımızı dikkate alan, bugünkü zincir karargâhları azaltılmış, operasyonel yapı ağırlıklı ve sistem yaklaşımı içerisinde esnek bir uygulama anlayışına ihtiyaç var”  diye konuştu.  Başak Medya Ajansı