TBMM Genel Kurulunda Sağlık, Çevre ve Şehircilik ile İçişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor
HDP'li Dirayet Dilan Taşdemir'in "kolluk kuvvetlerinin yargısız infaz yaptığı" iddiası tartışmaya neden oldu- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:- "(Diyarbakır'daki 2017 Nevruz kutlamalarında Kemal Kurkut'un ölümü) Polis "Dur" ihtarında bulunuyor...
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda Sağlık, Çevre ve Şehircilik ile İçişleri Bakanlığının bütçeleri ile ilgili ve bağlı kuruluşların 2021 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçe üzerinde HDP Grubu adına söz alan Iğdır Milletvekili Habip Eksik, AK Parti iktidarının pandemi sürecini yönetemediğini, bu konuda başarısız olduğunu savundu. Sağlık emekçilerinin taleplerine kulak verilmesini, 650 bin sağlıkçının atamasının yapılmasını talep eden Eksik, "Onlar başarılı oldular, siz başarısız oldunuz." dedi. Eksik, Sağlık Bakanlığının gerçek verileri gizlediği için sağlığa ihanet ettiğini ileri sürdü.
Kovid-19'un meslek hastalığı olduğunu söyleyen Eksik, "Sayın Bakan, sağlıkçıların çığlığına cevap vermediniz, iktidarınızı ikna etmediniz. Bölgede hastanelerin yetersiz olduğunu ve doktorların yetersiz olduğunu her defasında söylememize rağmen kulağınızı tıkadınız." diye konuştu.
- "Kürt düşmanı sizsiniz"
Eksik, pandemiyle mücadeleye ilişkin onlarca dilde spot hazırlanmasına rağmen Kürtçe tek spot yapılmadığını belirterek "Kürt düşmanı bir iktidarınız var." dedi.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP'li Eksik'e "Kürt düşmanı sizsiniz, ayrımcılar." karşılığını verdi.
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, "18 yılın sonunda, dünyada barışın sağlanması için uğraşan bir ülke yerine, dünyanın neresinde bir kargaşa varsa savaş baltasıyla koşan bir devlet yarattınız." ifadesini kullandı.
Salgının ilk günlerinden itibaren tüm sorumluluğun halka, mücadelenin sağlık çalışanlarının sırtına yüklendiğini öne süren Ersoy, "Sağlık çalışanları tükeniyor ve Kovid-19'u meslek hastalığı olarak kabul etmek için daha neyi bekliyorsunuz?" diye sordu.
- "Siyasi parti aleyhine yürütülen kampanya kitapçığı"
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, İçişleri Bakanlığının, "Terörden Arındırılmış Belediyeler ve Hizmetleri" başlıklı kitapçık yayınladığını hatırlatarak "İçişleri Bakanlığı, bir siyasi partinin aleyhine, partimizin aleyhine kitapçık basıp dağıtıyorsa orada demokrasi yoktur." diye konuştu.
Bunun bir siyasi parti aleyhine yürütülen kampanya kitapçığı olduğunu iddia eden Tiryaki'ye, İçişleri Bakanı Soylu, "Teröristliğinizi açığa çıkardık. Belediyeleri PKK'nın emrine verdiniz." tepkisini gösterdi.
İçişleri Bakanlığının kitapçığında "HDP, hakkında soruşturma olanları aday olarak gösterdi." ifadesinin yer aldığını anlatan Tiryaki, "Hakkında ceza soruşturması olan kişileri aday olarak gösterdik. Hakkında ceza soruşturması olan bir kimse belediye başkanlığına aday olamaz mı? Olabilir. Kaldı ki kimin aday olup olamayacağına İçişleri Bakanı değil, Yüksek Seçim Kurulu, il seçim kurulu ve ilçe seçim kurulları karar veriyor." dedi.
İçişleri Bakanı Soylu ise "Terör soruşturmasında olamaz. Dünyada yok." karşılığını verdi.
- Genel Kurulda gerginlik
HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, kolluk kuvvetlerinin, yargısız infaz yaptığını öne sürerek "Bunun son örneği, Diyarbakır'da 2017'de Nevruz'da Kemal Kurkut adlı gencin katledilmesi." ifadesini kullandı.
Van Çatak'ta helikopterden atıldığı iddia edilen Osman Şiban ve Servet Turgut'u hatırlatan Taşdemir, "Biz ne olduğunu biliyoruz ama failler bulunana kadar, sorumlular cezalandırılana kadar biz bu soruyu hep sormaya devam edeceğiz." diye konuştu.
HDP'ye uzun süredir sistematik saldırı olduğunu savunan Taşdemir'in "Partimize, Kobani eylemleri bahane edilerek 6 yıl sonra kumpas davası açıldı. Partimizden IŞİD'in intikamı alınmak isteniyor. DTK ve HDK, TJA gibi demokratik kurumlarımız hedef haline getiriliyor." sözleri gerginliğe neden oldu.
AK Parti milletvekillerinin, Taşdemir'e tepki göstermesinin ardından HDP ve AK Parti milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. Gerginliği bazı milletvekilleri araya girerek yatıştırmaya çalıştı.
Milletvekillerini yerlerine oturmaları konusunda uyaran TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, tartışmanın sürmesi üzerine oturuma ara verdi.
- "Devlet provokasyona müsaade etmemek için gerekli tedbiri aldı"
Sataşmadan söz alan İçişleri Bakanı Soylu, Van'da iki köylünün helikopterden atıldığı iddiası ile Kemal Kurkut hakkındaki iddialara cevap verdi.
Diyarbakır'da 21 Mart 2017'deki Nevruz kutlamasında, güvenlik çemberinden üstü çıplak bir vaziyette, elinde bıçakla atlayarak kalabalığa doğru koşan Kemal Kurkut'a polisin "Dur" ihtarında bulunduğunu söyleyen Soylu, "Kendimi patlatacağım.' diyor. Bize gelen ifade bu. Güvenlik güçlerimizin bu konuda tedbir almasını gerektirdiğinden dolayı onu 'Dur' ihtarından sonra durmadığı için kalabalığa ve topluluğa herhangi bir zarar verebileceğini düşünerek etkisiz hale getiriyorlar, sonra da hastanede hayatını kaybediyor." diye konuştu.
Kemal Kurkut'un, topluluğun üzerine bıçakla yürüdüğünü belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Pantolonunun altında ne var bilmiyoruz. Sadece şunu anlatayım; dün biz Viranşehir ve Mardin sınırında, kökenini DEAŞ'lı bildiğimiz ama PYD ve PKK tarafından satın alınarak ve etrafındaki ailesi rehin alınarak sınırımızdan sokulup 1,5 kilo patlayıcıyı pantolonunun içerisine saklayan bir teröristi etkisiz hale getirdik. Orada devlet, HDP mitingini korumak, bir provokasyona müsaade etmemek için gerekli tedbiri aldı. Bu tedbiri defalarca alırız. Bizim görevimiz budur."
- "Bütün operasyon insansız hava aracıyla kayıt altında"
Soylu, Van'da iki köylünün helikopterden atıldığı iddiasına ilişkin ise "Bunu size anlattım, sesinizi çıkarmadınız. Bir tek soru sormadınız. Bugün buna 'hikaye' diyorsunuz. Yalanlarınızla birlikte ikna etmeye çalışacağınız samimi Kürt vatandaşlarımıza bunu anlatıyorum." dedi.
Bunun üzerine HDP milletvekilleri, sıra kapaklarına vurmaya başladı.
HDP milletvekillerine "Doğruyu istemiyorsunuz değil mi?" diye soran Soylu, Çatak kırsalında 11 Eylül'de düzenlenen "Yıldırım-10 Norduz Operasyonu"nda, Jandarma Yüzbaşı Mahmut Top, Jandarma Uzman Çavuş Yusuf Uyar ile Jandarma Uzman Çavuş Sezer Uçar'ın şehit olduğunu hatırlattı.
"Peki neden şehit oldular?" diye soran Soylu, operasyona ilişkin İHA görselini göstererek şunları kaydetti:
"Şurası Osman Şiban'ın evi. Allah'tan insansız hava aracı var. Bütün operasyon insansız hava aracıyla kayıt altında. Bütün kayıtları da bende. İsteyene veririm ve gösteririm. Osman Şiban'ın evine 21.00 sularında 2-3 kişi geliyor ve insansız hava aracıyla takip ediliyor. Osman Şiban'ın evine 3 terörist giriyor. Bunlardan biri Apo'nun, Murat Karayılan'ın, Murat Kalkan'ın en yakın arkadaşı, kırmızı listedeki Vahdettin Karay. Osman Şiban'ın evinden çıkıyorlar, daha sonra, şu hareketlilikle beraber doğru mağaraya gidiyorlar. Sonra biz Türk Hava Kuvvetlerinden F16'ları istiyoruz ve F16'larla beraber şu kayalıkların içinde bu teröristleri etkisiz hale getiriyoruz. Sonra bu kayalıklarda, 3 teröristten 1'i ölmüyor. Kahraman Yüzbaşı Mahmut Top, 2 arkadaşıyla beraber kayalığın içine giriyor ve 3 kişiyi etkisiz hale getiriyor."
- FETÖ tartışması
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, HDP milletvekillerinin, ulusal güvenlik, toplumsal barışla ilgili konuşmaları hakkında hiç kaygı duymamasının manidar olduğunu, bu konuda hiç konuşmadığını söyledi.
Bunun üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Altay, FETÖ'yü 15 Temmuz'dan önce de terör örgütü olarak gördüklerini dile getirdi. DEAŞ'ı kurulduğundan beri terör örgütü olarak gördüklerini, PKK'yı 1984'ten beri terör örgütü olarak nitelendirip lanetlediklerini belirten Altay, "Biz sizin gibi, işimize gelince 'Sayın Öcalan', işimize gelmeyince 'bebek katili' demiyoruz. Öcalan'a hep 'terörist' dedik. Ama suçluluğu kesinleşmeden masumiyet karinesi ilkesine dayalı olarak Selahattin Demirtaş'a'terörist' demiyoruz. 6 milyon oy alan bir siyasi partiyi kriminalize ederseniz, terörize ederseniz siz Türkiye'yi kafalarda zaten bölmüş olursunuz. Ondan sonra da 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' deyip durmayın. Tavrımız bellidir." sözlerini sarf etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, ülkenin ekonomik kaynaklarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 83 milyon arasında adalete ve hakça paylaşıma dayalı olarak paylaştırıldığı için terör örgütleri FETÖ, PKK, DEAŞ ve DHKP-C ile faiz baronlarının hedefi haline geldiklerini belirtti.
Altay, Özkan'a "Cahit Bey, ekonomik enkazı terör tartışmasıyla örtemezsin." karşılığını verdi.
AK Parti'lileri 4 kategoriye ayırdığını söyleyen Altay, "7 Şubat 2012 MİT krizinde FETÖ'yle yolunu ayıranlar, 17-25 Aralık asrın yolsuzluk ve nüfuz suistimalinden sonra FETÖ'yle yollarını ayıranlar, 15 Temmuz 2016'dan sonra FETÖ'yle yollarını ayıranlar var. Bir de ayırmadıkları halde halen içinizde olanlar var. İşte onlar Tayyip Bey'e yaranmak için CHP'ye çok bağıranlar, hakaret edenler. Bence siz onlardan sakının." ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, milli irade ve AK Parti'nin, FETÖ elebaşının, derin ve paralel yapıların hedefinde olduğunu kaydetti.
FETÖ'nün Türkiye'de sivil toplum ve siyaset arenasında bazı dizayn girişimlerinde bulunduğunu hatırlatan Özkan, "Deniz Baykal'a kurban olun. Kasetli ve silahlı terör örgütü bu kumpasları yaptığı zaman teslim oldunuz ve ondan sonra maalesef terör örgütünün istikameti içerisine girdiniz. Kasetle gelen Genel Başkanınız sizi FETÖ'nün istikametine soktu, özeti budur." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.