TBMM Başkanı Kurtulmuş, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile görüştü
"Sayın Guterres'in Gazze sınır kapısında bekletilip içeri sokulmadığı gün BM artık bitmiştir,
TBMM (AA) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Barışı sağlamak için savaş yanlılarından daha aktif ve daha gözü kara olmamız lazım. Aksi takdirde korkarım ki önümüzdeki on yıllar dünya çok büyük bir türbülansın içine girecektir. Savaştan ve öldürmekten başka bir şey bilmeyenleri ancak uluslararası sistem güçle durdurabilir." dedi.
Kurtulmuş, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Meclis'te bir araya geldi.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Stubb'u TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, Stubb'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirecekleri görüşmenin ve Türkiye'deki resmi ziyaretlerinin verimli olmasını diledi.
Türkiye ve Finlandiya arasında her alandaki tarihi ve köklü ilişkilerin önemine işaret eden Kurtulmuş, iki ülkenin birçok uluslararası platformda müşterek ilişkilerinin olduğunu, en son NATO kapsamında da Finlandiya ile ilişkileri geliştirecek olmaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.
Numan Kurtulmuş, Finlandiya, İsveç ve Türkiye'nin üçlü mekanizmasının, ilişkilerin geliştirilmesi için de bir fırsat olduğu kanaatini aktardı.
Cumhurbaşkanı Stubb'un, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulundaki konuşmasındaki bazı mesajlara dikkati çeken Kurtulmuş, Stubb'un, barışın sağlanması, özellikle Orta Doğu'da yaşananlar konusunda iki devletli çözümün gerçekleşmesi, süratle bir ateşkesin temin edilmesi konusundaki fikirlerini ilgiyle takip ettiklerini kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, iki ülke arasındaki pozitif ikili ilişkilerin gelecek dönemde daha da ileri gitmesi için parlamenter diplomasinin imkanlarından da istifade etmenin önemini vurguladı.
Uluslararası gelişmelere işaret ederek, yeni dünya sisteminin çok kutupluluk üstüne inşa edileceğini dile getiren Kurtulmuş, ayrıca Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan çatışma alanlarına dikkati çekti.
Numan Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
"Özellikle iki büyük çatışma alanına dikkat çekmek isterim. Bunlardan birisi, Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim ve kaostur. Türkiye, her iki tarafla da görüşebilen tek ülke olarak Rusya ve Ukrayna'yı Dolmabahçe'de bir araya getirmiş, barış konusundaki ön anlaşma iki ülke tarafında da paraf edilmişti. Maalesef bazı ülkeler Ukrayna'nın barış yapmasını istemedi. Binlerce masum insan bu savaşta öldü ve ölmeye devam ediyor. Ama daha önemlisi bu savaş, genişleme ve bütün bölgeyi özellikle Avrupa'yı tehdit etme potansiyeli taşıyor. Türkiye olarak bir an evvel tekrar barış masasının kurulmasını talep ediyoruz. Rusya'nın olmayacağı bir barış masasından da sonuç alınmayacağına inanıyoruz. Türkiye olarak pozisyonumuz çok net ve açıktır. Biz, Rusya-Ukrayna krizinde barışı savunuyoruz."
- "Bütün bölge halklarına karşı açık bir saldırganlık"
Şu anda İsrail tarafından bölgede sürdürülen politikayı da asla kabul edilemez bulduklarını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"İsrail, sadece Filistin topraklarına karşı bir saldırganlık değil bütün bölge ülkelerine karşı açık bir saldırganlığı ilan etmiştir. Filistin'in egemenliğini yok saymıştır, İran'ın egemenliğini yok saymıştır. Lübnan'da yapmış olduğu suikastlar, siber saldırılarla Lübnan'ın egemenlik hakkını yok saymıştır, en son dün gece Şam'a yaptığı saldırıyla Suriye'nin egemenliğini yok saymıştır. Bütün bölge halklarına karşı açık bir saldırganlığı ilan etmiştir. Ayrıca İsrail'in saldırgan tutumu, savaşı daha da genişletme potansiyeli taşıyor. İsrail, bu çatışmanın başından itibaren kural bazlı uluslararası sistemi yerle bir etmiştir. Ne yazık ki başta ABD olmak üzere bazı ülkeler de İsrail'in bu saldırganlığına sınırsız destek vererek bu insanlık suçlarının, katliamların, soykırımın ortağı olmuştur. Burada Finlandiya'yı, Türkiye'yi ve barış yanlısı bütün ülkeleri bekleyen önemli bir ödev şudur: Yeni bir küresel, siyasal sistemin inşa edilmesi zorunludur. Açık konuşayım, İsrail, 2 milyon Filistinlinin hepsini öldürse ABD'nin BM Güvenlik Konseyinde veto hakkı olduğu müddetçe İsrail'i durdurmak imkansızdır. Rusya'yı, veto hakkı olduğu müddetçe nasıl durduracaksınız? Sayın Guterres'in Gazze sınır kapısında bekletilip içeri sokulmadığı gün BM artık bitmiştir, çökmüştür. Şimdi hep beraber bütün siyasi farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak nasıl daha adil, daha hakkaniyetli bir dünya sistemi kurabiliriz, bunun üzerine yoğunlaşmamız lazım."
Yeni küresel siyasal sistemin iki temel ayağının olması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, bunlardan birisinin "insanların yaratılışta eşitliği", diğerinin ise "ülkelerin egemenlikte eşitliği" olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Barışı sağlamak için savaş yanlılarından daha aktif ve daha gözü kara olmamız lazım. Aksi takdirde korkarım ki önümüzdeki on yıllar dünya çok büyük bir türbülansın içine girecektir. Savaştan ve öldürmekten başka bir şey bilmeyenleri, ancak uluslararası sistem, güçle durdurabilir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Finlandiya ve Türkiye gibi ülkeler için en önemli konu uluslararası hukuk"
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ise Türkiye'de olmaktan memnuniyet duyduğunu, artık NATO'da birlikte oldukları için Türkiye ile ortak noktalarının arttığını vurguladı.
Stubb, BM'de barışın tesisi alanındaki dostluk ve ittifak başta olmak üzere yıllar içerisinde Türkiye ile çeşitli platformlarda yakın çalışma içerisinde olduklarını ifade etti.
Uluslararası gelişmeler konusunda değerlendirmede bulunan Stubb, düzensiz bir sistemde yaşandığını, bu düzensizlikten yeniden düzene dönebilmenin yolunun çok taraflı işbirliği olduğunu anlattı.
BM'nin "birilerini hariç tutan yapısındansa daha kapsayıcı olması gerektiğine" inandığını kaydeden Stubb, Ukrayna'ya karşı Rusya'nın veto hakkını kullanmasının, İsrail için de Amerika'nın veto hakkını kullanmasının ne yeni reformları ne de varılmak istenilen noktayı mümkün kıldığını belirtti.
Genişleyip daha büyük coğrafyaları sarmasından endişelendiği çatışmanın, Filistin ve Lübnan'daki olduğunu aktaran Stubb, Finlandiya ve Türkiye gibi ülkeler için en önemli konunun uluslararası hukuk olduğuna dikkati çekti.
Alexander Stubb, her iki çatışmanın sonlandırılmasında Türkiye'nin çok önemli arabuluculuk rolüne sahip olduğunu söyledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.