ANKARA (AA) - Türkiye Adalet Akademisi (TAA) Başkanı Muhittin Özdemir, "Hedefimiz hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hakim ve savcılar yetiştirmektir." dedi.

Avrupa Birliği ile Türkiye Adalet Akademisi iş birliğiyle düzenlenen "Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması Ortak Projesi"nin açılışı, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, TAA Başkanı Muhittin Özdemir, Avrupa Birliği temsilcileri ve yargı mensuplarının katılımıyla bir otelde gerçekleştirildi.

Burada konuşan Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü devlet ve adalet gelenekleri üzerinde yükseldiğine ve Türkiye'nin hukuk kültüründe "Adalet mülkün temelidir" sözünün yer aldığına işaret etti.

Hukukun üstünlüğü ile temel hak ve özgürlükleri esas alan adalet sisteminin ancak hakim, cumhuriyet savcısı ve yargı personelinin yetkin ve donanımlı olması ile mümkün olabileceğini bildiren Özdemir, bu kapsamda akademinin faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getirdi.

"Hedefimiz hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hakim ve savcılar yetiştirmektir." ifadelerini kullanan Özdemir, hakim ve savcı eğitiminin adaletin, yargının kaderini değiştirecek derecede öneme haiz olduğunu kaydetti.

Ailenin toplumun temeli olduğunu söyleyen Özdemir, Anayasa'nın 41'inci maddesinde "ailenin korunması ve çocuk hakları"nın güvence altına alındığını, TAA olarak da aday eğitim müfredatında, meslek içi eğitimlerde Aile Hukuku ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulamalarına her dönem yer verdiklerini aktardı.

Bu kapsamda Avrupa Birliği ile iş birliği içinde projeyi düzenlediklerini ifade eden Özdemir, "Projemiz adalet ve aile gibi iki önemli kavramın temelinde yükselmektedir. Bu iki kavramın merkezinde, sorunlara hukuki çözümler geliştirilmesi ve aile mahkemelerinin etkinliğinin arttırılması hedeflediğinden, sonuçları itibariyle sadece yargı sektörünü değil, esasen tüm toplumu ilgilendirmektedir." diye konuştu.

Projenin, kurulduğu günden bugüne aile mahkemelerini ilk defa bir bütün olarak ele aldığını söyleyen Özdemir, projede Hakimler ve Savcılar Kurulu, Adalet ve Aile Bakanlıklarının ilgili birimleri, barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin de yer aldığını dile getirdi.

Konuşmasında proje kapsamında kurulan pilot adliyelerden de bahseden Özdemir, şunları kaydetti:

"Pilot adliyelerimizi batıda İzmir, doğuda Kars, güneyde Hatay'a kadar ülkemizin yedi bölgesinden belirledik. Aynı zamanda iş yükü ve mahkeme sayısı bakımından da çeşitliliğe önem verdik. Bu sayede tüm bölgelerimizin aile hukuku bakımdan sosyal, kültürel ve hukuki durumunu görüp, buna göre çözüm önerileri getirmenin daha isabetli olacağını değerlendirdik."