Suriye'de günün gelişmesi

Suriye'de günün gelişmesi

Dakika dakika Suriye'de yaşanan son gelişmeler...

SON DAKİKA... HALEP'E SALDIRI

Halep'te ekmek kuyruğunda bekleyen halka yönelik düzenlenen saldırıda 25 kişi öldü, 27 kişi yaralandı.

FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI FABIUS TÜRKİYE'YE GELİYOR

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, yarın Türkiye'ye gelecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Fabius'un Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun davetine icabetle, yarın Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceği belirtildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Sayın Bakanımızın 5 Temmuz 2012 tarihinde Fransa'ya gerçekleştirdikleri ziyaretin iadesi niteliğini taşıyan bu ziyaret vesilesiyle, ağırlıklı olarak bölgesel uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulması ve ayrıca Türk-Fransız ikili ilişkilerinin de ele alınması öngörülmektedir.

Dışişleri Bakanı Sayın Fabius'un, geçici koruma sağlanan Suriyelilerin kalmakta olduğu bir barınma merkezini ziyaret etmesi, bilahare Ankara'da Sayın Bakanımız ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirmesini müteakip ülkemizden ayrılması tasarlanmaktadır.

Sayın Bakanımızın Fransa ziyaretlerinin ardından gerçekleştirilecek olan Fransa Dışişleri Bakanı Fabius'un ülkemizi iade-i ziyaretinin, Türk-Fransız ilişkilerinin geliştirilmesi için ortaya konulan ortak iradenin pekişmesine imkan sağlaması ve Türkiye ile Fransa'nın güncel bölgesel ve uluslararası konulara ilişkin ayrıntılı fikir alışverişinde bulunmalarına vesile teşkil etmesi beklenmektedir.''

ÖLEN FİLİSTİNLİ SAYISI 215'E YÜKSELDİ

Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Yermuk Filistin Mülteci Kampı'ndaki yerleşim yerlerine roket ve havan mermilerinin düşmesi sonucu 25 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Filistin Enformasyon Merkezi'nden (FEM) yapılan açıklamaya göre, Esed yönetimine bağlı Şebbiha milislerinin düzenlediği saldırıda, Cemal Ebu'l Heyca adlı bir Filistinli mülteci ile kızı Hanin Heyca, evlerinin yakınına havan topu mermisinin düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

FEM, mülteci kapına gece boyunca devam eden roket saldırılarının sürdüğünü ve şu ana kadar toplam 25 Filistinlinin hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini bildirdi.

Dün akşam iftar saatinde başlayan saldırılar üzerine yüzlerce Filistinli mültecinin de yerlerini terk ederek Lübnan'a sığındığı belirtildi.

3 Ağustos'ta Esed yönetimine bağlı Şebbiha milislerinin Yermuk Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda da 2'si çocuk 21 Filistinli hayatını kaybetmişti.

Suriye Devrim Şehitleri Veritabanı'nın (SRMD) verilerine göre, 15 Mart 2011'den bu yana Suriye'de devam eden olaylarda toplam 215 Filistinli Esed yönetimi güçlerince öldürüldü.

ALMANYA'DAN RUSYA VE ÇİN'E ESED ÇAĞRISI

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, "Rusya'yı ve Çin'i, Esed rejimini korumaktan vazgeçmeye, uluslararası camiayla birlik olmaya ve bizimle birlikte yaptırım kararı almaya davet ediyorum" dedi.

Westerwelle, "rbb-Inforadio"ya yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye'ye yönelik askeri müdahaleye karşı olduğunu, bunun yerine Esed rejimine yönelik yaptırımların artırılması gerektiğini belirterek, olası bir askeri müdahalenin "tüm bölgeyi ateşe verecek bir yangına sebep olabileceğini" söyledi.

Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti'nden Esed rejimine destek vermekten vazgeçmelerini de isteyen Westerwelle, "Rusya'yı ve Çin'i, Esed rejimini korumaktan vazgeçmeye, uluslararası camiayla birlik olmaya ve bizimle birlikte yaptırım kararı almaya davet ediyorum" şeklinde konuştu.

Esed rejiminin içten içe yıkılmakta olduğunu ifade eden Westerwelle, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Suriye'nin üyeliğini askıya alma kararının da, Esed'e karşı olan tutumun Batı'nın bir komplosu olmadığının en açık ifadesi olduğunu kaydetti.

Westerwelle, "Tüm İslam dünyasının da bu şiddete daha fazla tahammül etmek istemediği açıkça görülüyor" diye konuştu.

TOPLAM 8 BİN SURİYELİ TÜRKİYE'YE SIĞINDI

Reyhanlı ilçesine bağlı sınır köylerinden son 10 gün içerisinde ülkelerindeki olaylardan kaçan 232'si asker, 156'sı yaralı, 8 bin 872 Suriyeli Türkiye'ye sığındı.

İlçeye bağlı Kuşaklı, Bükülmez ve Kavalcık köyleri sınırına gelen, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Suriyelilerin Türkiye'ye gelişleri sürüyor.

Sınırın sıfır noktasına kadar kamyonet, otomobillerle getirilen Suriyeliler, güvenlik önlemleri altında sınırdan minibüslerle alınarak bakım yemek ve ihtiyaçlarının karşılanması için Reyhanlı Hac Konaklama Tesisleri'ne getiriliyor.

Son 10 gün içerisinde Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki sınır köylerinden 232'si asker, 156'sı yaralı toplam 8 bin 872 kişi Türkiye'ye geçiş yaptı.

Türkiye'ye yaralı olarak getirilen ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybeden 14 Suriyelinin cenazesi Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Bükülmez köyü sınırında akrabalarına teslim edilerek ülkelerine gönderildi.

SURİYE'DE KAÇIRILAN GAZETECİLER SERBEST

Suriye devlet televizyonu, muhalifler tarafından kaçırılan 3 gazetecinin kurtarıldığını bildirdi.

Suriye devlet televizyonu, geçen hafta Şam çevresindeki çatışmaları takip ederken muhalifler tarafından kaçırılan rejim yanlısı el-Ahbariye televizyonu ekibinin, bugün Şam'ın kuzeyindeki el-Tal kasabasında düzenlenen operasyonla kurtatıldığını belirtti. Operasyonun detayları hakkında ise bilgi verilmedi.

Öte yandan İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, yerel kaynaklara dayandırıdığı açıklamasında, gazetecilerin kurtarılması için düzenlenen operasyon sırasında el-Tal bölgesine yoğun bombardıman düzenlendiğini bildirdi.

SURİYE'NİN ÜYELİĞİ ASKIYA ALINDI

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 4. Olağanüstü Zirvesi'nde Suriye'nin İİT üyeliği askıya alındı.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) dün başlayan ve bugün karara bağlanan 4. Olağanüstü Zirvesi Mekke'de tamamlandı. Zirve'de alınan karara göre, Suriye'nin İİT'ye üyeliği askıya alındı.

İİT 4. Olağanüstü Zirvesi, Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde toplandı. 56 müslüman ülkenin katıldığı zirvede, Suriye'nin üyeliğinin askıya alınmasına karar verildi. Karara gerekçe olarak ise Suriye'de Esed yönetiminin halka yönelik şiddet kulllanması gösterildi.

İran, zirve öncesi Suriye’nin üyeliğinin iptaline karşı olduğunu duyurmuştu. İİT zivesi öncesi biraraya gelen dışişleri bakanları ise Suriye'nin üyeliğinin askıya alınması konusunda uzlaşma sağlamıştı.

AZERBAYCAN'DAN SURİYE KARARINA DESTEK GELDİ

Azerbaycan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Suriye
ile ilgili aldığı kararı desteklediğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Elman Abdullayev, düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan'ın İİT'nin Mekke'deki 4. Olağanüstü Zirvesi'nde Suriye'nin üyeliğinin askıya alınması kararını desteklediğini belirtti.

Azerbaycan'ın Suriye'deki olaylardan ve masum insanların katledilmesinden rahatsız olduğunu ifade eden Abdullayev, "Biz, Suriye'de bir an önce silahların susması ve barışın sağlanmasından yanayız. Olaylar, bölgenin de güvenliğini tehlikeye atıyor. Durum, İslam alemi açısından da önem taşımaktadır. Dünya kamuoyu Suriye'de yaşananlara kayıtsız kalmamalı" diye konuştu.

727 SURİYELİ TÜRKİYE'YE SIĞINDI

Ülkelerindeki olaylardan kaçan, 14'ü asker, 10'u yaralı toplam 727 Suriyeli Türkiye'ye sığındı.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı, Bükülmez ve Kavalcık köyleri sınırına gelen, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Suriyeliler, Türkiye'ye sığınma talebinde bulundu.

Güvenlik önlemleri altında sınırdan minibüslerle alınan Suriyeliler, Reyhanlı Hac Konaklama Tesisleri'ne getirildi.

Grupta bulunan aralarında 2 albay, 2 binbaşı, 2 yüzbaşının da olduğu 14 asker ve bu kişilerin aileleri Apaydın Kampı'na, diğer Suriyeliler Akçakale'ye gönderildi.

Suriye'nin Halep ve İdlip kentlerine bağlı köylerde çıkan çatışmalarda yaralandığı belirtilen 10 Suriyeli de Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Bu arada, Suriye'deki olaylarda ateşli silahla yaralanarak Türkiye'deki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınan ve durumu ağır olan 3 Suriyeli yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Hayatını kaybeden 3 Suriyelinin cenazesi Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Bükülmez köyü sınırında akrabalarına teslim edilerek ülkelerine gönderildi.

Suriyelilerden Türkiye'ye teşekkür

Ülkelerindeki iç karışıklıktan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde kalan Suriye vatandaşları Türkiye'ye teşekkür için bir araya geldi.

Reyhanlı ilçesindeki Yenişehir Gölü girişinde toplanan Suriyeliler karışıklıkların yaşandığı ülkelerindeki olaylara kayıtsız kalmayan ve kendilerine kucak açan Türkiye'ye teşekkür etti.

Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriyeliler, Beşşar Esed aleyhine slogan atarak, Türkiye'ye teşekkür etti.

Kilis'te hayatını kaybedenlerin sayısı 14'e yükseldi

Halep'in Azez ilçesi yakınlarındaki saldırılarda yaralanarak Kilis'e getirilenlerin sayısı 98'e, ölenlerin sayısı ise 14'e yükseldi.

Yetkililerden alınan bilgiye göre, dün Azez ilçesi yakınlarındaki saldırının ardından Kilis Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Suriyeliler'in sayısı arttı.

Bu çerçevede hastaneye kaldırılan yaralıların sayısı 98'e, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 14'e yükseldi. Durumu ağır olan bazı yaralıların Gaziantep'e sevk edildiği belirtildi.

Öte yandan son 24 saatte ülkesindeki olaylardan kaçan çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan bin 7 Suriyeli, Kilis Öncüpınar Gümrük Bölgesi'nden Türkiye'ye giriş yaptı.

İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince işlemleri yapılan Suriyeli sığınmacılardan 987'si Adıyaman'a, 20'si ise Hatay'daki Apaydın Çadır Kenti'ne gönderildi.

Dün Hayep'in Azez ilçesi yakınlarındaki saldırılarda yaralanan 86 Suriyeli Türkiye'ye getirilmiş, bunlardan 13'ü hayatını kaybetmişti.

2 Suriyeli Tarsus'ta tedavi altına alındı

Suriye'deki olaylarda yaralandıktan sonra Türkiye'ye getirilen 2 Suriyeli, Tarsus ilçesinde tedavi altına alındı.

Ülkelerindeki olaylarda silahla yaralandıktan sonra Türkiye'ye getirilen 3 yaşındaki Haniyen Zivani ile Abdullah İsa (57) kaldırıldıkları Reyhanlı Devlet Hastanesi'ndeki müdahalenin ardından Tarsus'a sevk edildi.

Hatay'da yapılan müdahaleyle sol ayağı kesilen 3 yaşındaki kız çocuğu Haniyen Zivani ile karın bölgesinden yaralanan ve ameliyat edilen Abdullah İsa, Medical Park Tarsus Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Hastanenin Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Ali Kutta Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, 3 yaşındaki Haniyen Zivani'nin sol ayağından ateşle silahla yaralanması sonucu 7 gün önce Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığını belirterek, ''Burada 2 defa ameliyat olmuş. 3 gün önce de sol ayağını kesmişler. Ameliyat alanında çok ciddi enfeksiyonlar var. Kontrol edilemediği için bize sevk edilmiş. Yarın ufak bir operasyon yapıp, oradaki ölü dokuları temizleyeceğiz. Sonra da antibiyotik tedavisine başlayacağız'' diye konuştu.

Hastane başhekimi İbrahim Halil Karakan da, Abdullah İsa'nın 20 gün önce ateşli silah yaralanması sonucu Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde karın bölgesinden ameliyat edildiğini, tedavinin takip edilmesi amacıyla hastanın kendilerine gönderildiğini kaydetti.

Ayağı kesilen 3 yaşındaki Haniyen Zivani'nin amcası Eymen Zivani ise, tercüman aracılığıyla yaptığı konuşmada, Suriye'deki olayların çok kötü olduğunu ve uçaksavarlarla ateş edildiğini, yeğeninin de bu saldırıda yaralandığını anlatarak, ''Diğer 3 kardeşi de yaralandı. Suriye'de Esed güçleri insanları uçaklarla bombalıyor. Savunmasız insanları vuruyorlar'' diye konuştu.

2 Suriyeli Nizip'te tedavi altına alındı

Ülkelerindeki olaylarda yaralanan 2 Suriyeli, Nizip ilçesinde tedavi altına alındı.

Halep kenti Carablus ilçesi yakınlarında Suriye Ordusu'nun saldırısı sonucu yaralandığı öğrenilen Usame Fadıle (27) ile Ahmet Barho (22) muhalifler tarafından Karkamış Sınır Kapısı'na getirildi.

Suriyeliler, 112 Acil Servis ekiplerince Nizip Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Yaralıların başında ve vücutlarının çeşitli yerlerinde parça tesirli bombaya ait şarapnel parçaları olduğu tespit edildiği kaydedildi.

496 SURİYELİ ADIYAMAN'A GELDİ

Ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 496 Suriyeli Adıyaman'a geldi.

Kilis Öncüpınar Gümrük Bölgesi'nden Türkiye'ye giriş yaptıkları belirtilen Suriyeliler, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince işlemleri yapıldıktan sonra 36 otobüsle Adıyaman'a gönderildi.

Geniş bir araç konvoyu ile sabahın erken saatlerinde Adıyaman'a gelen Suriyeliler Yurtkur binasına yerleştirildi.

Suriye'de yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Muhammed Sara, ülkede ağır bombandırman altında kaldıklarını vurgulayarak özellikle Halep'te uçakların havadan saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi. Sara, dünyanın buna engel olmasını istedi.

Halep'teki saldırılarda kardeşini kaybeden Ahmet Mustafa ise, ''Esed'in ordusu özellikle havadan uçaklarla bombalıyor. Herkesi bombalıyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Türkiye bize kapılarını açtı. Allah razı olsun. Bizim gibi nice bekleyenler var'' diye konuştu.

Saldırılarda 23 yaşındaki oğlunu kaybettiğini belirten Türkmen Mahmut Madanoğlu da Avrupa ülkelerine tepki göstererek, ''Avrupa Birliği'yiz diye övünüyorlar. Hani neredeler? Canımız pahasına mayınlı alanlardan kaçarak geldik. Ben 23 yaşında oğlumu biricik fidanımı kaybettim. Buna dünya dur demeyecek mi?'' ifadelerini kullandı.

GÜL'DEN SURİYE AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'ye ilişkin olarak ''Bir ülkenin başbakanı o ülkeyi terkettiyse ve o başbakan rejim tarafından sen başbakansın diye ilan edilmiş ve ona güven gösterilmiş ve bir ay içinde o başbakan ülkesinden kaçıp, ben de mücadele edeceğim dediyse bu bir ideolojik grubun değil, halkın meselesidir. Bu mücadeleyi başlatanlar Suriye ordusunun generalleri ve mensupları. Bu noktayı görmek çok önemli'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İİT 4. Olağanüstü Zirvesi'nin ardından gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyerek, zirve ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın daveti üzerine İİT'nin acil bir toplantı yaptığını ifade eden Gül, iki gün süren toplantıda İslam dünyasının bugün karşı karşıya kaldığı bazı önemli meselelerin tartışıldığını, Suriye'de yaşanan olayların ele alındığını kaydetti.

Gül, konferansın amacına ulaştığını dile getirerek, ''Bütün liderler Suriye'de olan bitenlerin durdurulması, kanın ve yıkımın sona ermesi ve Suriye'de geçiş döneminin başlaması konusunda fikir birliği etmişcesine görüşlerini açıkladı'' diye konuştu.

Toplantıda Myanmar'ın konuşulduğunu ve bir temas grubunun kurulması kararının alındığını belirten Gül, Türkiye'nin gösterdiği ilgi ve çalışmaların takdir edildiğini söyledi. Gül, Filistin meselesinin de İİT'nin daimi konularından bir tanesi olduğunu belirterek Filistin'in UNESCO'ya üye olduğunu, BM Genel Kurulu'nda bir oylama ile statü kazanmasının söz konusu olduğuna işaret etti.

Gül, İİT Olağanüstü Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Suriye konusuna yer verdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

''Yapılması gereken şeyleri Suriye'nin kaosa girmemesi, toprak bütünlüğünün tehlikeye düşmemesi gerektiğini anlattım. Yine alınan bir karar gereği Suriye'nin İİT'ye olan üyeliği askıya alındı. Daha önce Afganistan, Sovyetler tarafından işgal edildiğinde da aynı karar alınmıştı. Böylelikle Suriye yönetiminin meşru olmadığı anlamına gelen bir karar alınmış oldu.''

Gül, konferans vesilesi ile ikili temaslarda bulunduğunu hatırlatarak, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile yaptığı görüşmeye değindi. Gül, Mursi ile seçildikten sonra telefonla görüştüklerini ancak yüz yüze ilk defa burada bir araya geldiklerine vurgu yaparak, ''Faydalı bir görüşme oldu. İnşallah aralık ayında Mısır'ı ziyaret edeceğiz. Böyle bir daveti oldu'' diye konuştu.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Suriye meselesini geniş bir şekilde konuştuklarını ifade eden Gül, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Merzuki, Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al-Halife, Filistin Başbakanı Mahmud Abbas'ın yanısıra Suudi Arabistan Kralı Abdullah ve bakanları ile ikili temaslarda bulunduğunu ifade etti.

İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK)'ı daha kurumsal hale getirmek için çalışmalar yaptıklarını bildiren Gül, bununla ilgili yeni bir karar tasarısının zirvede alındığını ve İSEDAK'ın daha kurumsal hale getirilmesi ve işbirliğinin daha ileri taşınmasını öngören Türkiye'nin hazırladığı strateji belgesinin kabul edildiğini dile getirdi.

Herkesin Türkiye'ye bakışı çok farklı

Cumhurbaşkanı Gül, İİT üyesi ülkelerin Türkiye'ye bakışının çok farklı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

''Bugün diğer cumhurbaşkanlarının ve delegasyonların yaptığı konuşmaları dinlerken, hemen herkes Türkiye'ye pozitif atıfta bulundu. Bu Türkiye'nin İslam dünyasındaki konumunu göstermesi açısından önemli. İslam dünyasına, Afrika'ya gösterdiğimiz hassasiyet bir çok üye tarafından ayrı ayrı takdir edildi. Bu çok sevindirici bir gelişme. Ev sahibi olan Suudi Arabistan'a herkes teşekkür etti ancak Türkiye kadar ismi zikredilen ve teşekkür edilen başka ülke görmedim. Bu da gurur verici.''

Suriye meselesinin ciddi bir mesele olduğunu ve herkesin yaşananları üzüntüyle izlediğini belirten Gül, ''Herkes bunu görmüş vaziyette. Bu gidişin sonu yok'' dedi.

Gül, bazı liderlerin bunu sesli ifade ettiklerini, bazılarının da ayaküstü ikili görüşmelerde daha ileri boyutlarda söylediklerini aktararak, ''Bizim açıkçası arzumuz şu: Hemen sınırımızda komşumuzda hiç görmek istemediğimiz bu olaylar maalesef en kötü senaryo haline dönüşmüş vaziyette. Biz en kötü senaryoyu görmek istemeyiz ama bu gidişle en kötü senaryo yaşanır. 'Bu gidişe dur' deyin. Suriye'nin karmaşaya girmemesi için çok uğraştık. Artık rejimin meşruiyeti kalmamış durumda. Bu durum daha fazla sürerse her halükarda rejim gidecektir ama daha sonra kaos olacaktır. Uzun sürerse acılar derin yaşanacağı için intikam duyguları yaşanır. Bunlar hiç görmek istemediğimiz durumlar'' diye konuştu.

Gül, İslam ülkelerinin liderlerinin Suriye'de herhangi bir kaosa yol vermeyen, tekrar iç mücadelelere yer vermeyen bir düzenin kurulması fikrinde birleştiğini belirtti.

Suriye'nin İİT üyeliğinin askıya alınması konusunda İranlı bakanların farklı görüşleri savunduğunu ancak bunu problem haline getirmediklerini dile getiren Gül, İran'ın pozisyonunu herkese duyurduğunu ancak alınan kararı problem haline getirmediğini kaydetti.

Gül, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın zirvede yaptığı konuşmada Suriye konusuna değinmediğini ve herhangi bir önerisinin de bulunmadığını ifade ederek, ''Yeni kurulacak düzenle ilgili kaygıları var. Onlar da biliyorlarki bu böyle devam etmez'' dedi.

Zirvenin Ramazan ayında ve Kadir Gecesi'nde toplanması ile ilgili olarak gelen bir soruya Gül, ''Bugün insanlar daha fazla pozitif düşünür diye düşünmüş Suudi Arabistan. Herkesin manevi duygularının daha yüksek olduğu, daha yapıcı olacağı noktasından davet etmişlerdir'' ifadesini kullandı.

Gül, bu tür toplantılarda yapılan konuşmaların iyi niyetli yapıldığı takdirde ibadet sayılacağını da kaydetti.

ESED SONRASI REJİM

Gül, İran Cumhurbaşkanıyla ve diğer yetkililerle yaptığı ikili görüşmelerde Esed sonrası kurulacak yönetim ile görüşlerini aktardığını belirterek şunları söyledi:

''Bazılarının kaygıları var. Burada bir ideolojik grup veya herhangi bir grup muhalefet yapmıyor. Bazı ülkelerde öyle olur ki bir ideolojik grup yola çıkar mücadele başlatır. Burada öyle değil. Burada neredeyse Suriye halkının çok büyük kısmı mevcut düzene hayır diyor. Mısır'dan, Tunus'tan cesaret alarak nasıl insanlar adalet, hak, hukuk ve özgürlük istedi, başarılı oldular. Burada da otoriter rejim olduğu için insanlar aynı duygularla yola çıkıyor. Bu insanlara silah kullanılmasaydı, Mısır'da, Tunus'ta olduğu gibi belki o zaman kendileri de buna göre tedbir alabilir ve işler tersi istikamete giderdi. Bunu silahla bastırma tercih edilince kendi halkına karşı savaş açmış duruma geldi. Dolayısıyla topyekün bir halkın muhalefeti var. Bir ülkenin başbakanı o ülkeyi terkettiyse ve o başbakan rejim tarafından sen başbakansın diye ilan edimiş ve ona güven gösterilmiş ve bir ay içinde o başbakan ülkesinden kaçıp, ben de mücadele edeceğim dediyse bu bir ideolojik grubun değil, halkın meselesidir. Bu mücadeleyi başlatanlar Suriye ordusunun generalleri ve mensupları. Bu noktayı görmek çok önemli.''

Gül, bazen grupların teröre başvurduklarını ve ideolojik saiklerle hareket ettiklerini vurgulayarak, Suriye'de durumun farklı olduğunu, şehirlerde halkın kurduğu komiteler bulunduğunu ve direnişi onların yaptığını söyledi.

Suriye'de yeni düzene geçilince bunların kontrollerinin sağlanacağına inandığını ifade eden Gül, ''Onun için konuştuğumuz ülkelere Irak'taki gibi bir hata yapılmaması gerektiğini anlattım. İşgalden sonra ABD'liler Türkiye'nin bütün uyarısına rağmen orduyu ve kurumları dağıttı ve büyük bir kaos oluşturdu. Suriye'de kurumların dağıtılmaması ve ordunun çatısının korunması önemli. Böyle olursa o geçiş Baas sonrası dönem daha az sancılı olur'' diye konuştu.

Suriye meselesinin bölgeye olumsuz etkileri olduğu ve bu konunun Ahmedinejad ile yapılan görüşmelerde ele alınıp alınmadığı yönündeki soru üzerine Gül, İran'la terör konusunu her zaman konuştuklarını ancak bugün yaptıkları görüşmede bu konunun gündeme gelmediğini belirtti. Gül, İran'ın bu mesele ile ilgisinin bulunmadığını ve İran'ın Suriye ile bir sınırı bile bulunmadığını söyledi.

Mezhep uyarısı

Gül, İran yönetiminin Türkiye ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine İran Genelkurmay Başkanı'nın ''Türkiye İran'ın dostu ve destekçisidir'' sözlerini anımsattı. Gül, İran Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı bu açıklamayla Türkiye'yi onore ettiğini söyledi.

Gül, Ortaçağ'da Avrupa'da mezhep çatışmaları yaşandığını ve milyonlarca insanın öldüğünü anımsatarak, şöyle konuştu:

''Bugünkü çağda İslam dünyasının Avrupa'nın yaşadığı orta çağlara dönmesine asla fırsat verilemez. Bu çok büyük bir facia olur. Bugün ben bazı cumhurbaşkanlarına ve İran Cumhurbaşkanına söyledim. Biz bu konularda herhangi bir mezhep saikiyle hareket etmiyoruz. Saddam Sünniydi. Diktatör Şiilerin ve Sünnilerin içinden çıkabilir. Kaddafi Sünniydi. Ama en tipik örnek Irak. Irak halkının yarısı Sünni, yarısı da Şii. Sünni bir diktatör diye ona sempati ile baksaydık, büyük bir yanlış içinde olurduk. Biz prensipli hareket ediyoruz. Kim zalimlik yaparsa, hak, adalet göstermiyorsa, kim ülkesini bugün kabul edilemez bir sistemle yönetiyorsa ona karşıyız. Bu Sünni de olabilir Şii de.''

Suriye'de Baas rejimini mezhebi ve geldiği toplumla mütalaa etmediklerini ifade eden Gül, ''Bugünkü dönemde bu ülke böyle idare edilemez. Hele halk meşru talepte bulunuyorsa ve bunu dinlemeyip ona silah kullanıyorsan senin meşruiyetin yok demektir. Bunları anlattık. Cumhurbaşkanlarına söyledik. Doğrusu bu çok ciddi, ikna edici bir argüman. Burada biz prensipli hareket ediyoruz'' dedi.

Gül, Suriye'nin üyeliğinin meşru bir rejim yönetime gelene kadar devam edeceğine dikkati çekerek, hiçbir faaliyete davet edilmeyeceklerini ve bütün bir İslam dünyasının Suriye'ye karşı tavrının önemli olduğunu ifade etti.

İran'la ilgili meselelerde prensipli hareket ediyoruz

Gül, İran'la ilgili meselelerde ilke ve prensipler çerçevesinde hareket ettiklerini ve nükleer konusunda diplomatik barış yolunun herkesin çıkarına ve en çok da Türkiye'nin çıkarına olduğunu söyledi. Gül, İran'da bir savaş çıkması durumunda maliyetinin çok yüksek olacağına işaret ederek, Brezilya'nın ve Türkiye'nin çalışmalarının aslında güzel bir formül olduğunu, gerçekleşmesi durumunda ise İran'ın uranyum üretmiyor olacağını kaydetti. Gül, BM'de yine ilkesel bir şekilde Türkiye'nin tavrını ortaya koyduğunu, başka bir yanlış olduğunda ise sesini daha gür çıkarmasına fırsat tanıdığını vurguladı.

İran'ın Türkiye için çok önemli bir ülke olduğunu ve sadece bir mal alıp satma gibi bakılmaması gerektiğini söyleyen Gül, ''Ta 1639'lardan beri sınırımız sabittir. Bir çok ülkenin tarihinden eski sabit sınırımız var. Bazı konularda farklı farklı politikalarımız olabilir. Bizimde var onların da var'' diye konuştu.

SUUDİ ARABİSTAN VE SURİYE'DEN 'TERK EDİN' ÇAĞRISI

Lübnan'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki gergin hava ve maskeli silahlı kişilerin ortaya çıkmasından dolayı vatandaşlarına ülkeyi terk etme çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Ali Ivaz el-Asıri yaptığı açıklamada Lübnan'daki bütün Suudi Arabistan vatandaşlarının ülkeden ayrılması ve hiç bir Suudlunun herhangi bir şekilde ülkeyi ziyaret etmemesi uyarısında bulundu.

Suriye'de kaçırılan Hasan el-Mikdad'ın kardeşi Hatim el-Mikdad ise yaptığı basın açıklamasında ''Suriyeli ve Katarlıların ülkeyi terk etmelerini tavsiye ediyorum. Ama havayoluyla değil'' ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Suriye Ulusal Konseyi (SUK), Lübnan'a topraklarında yaşayan Suriyeli vatandaşların güvenliklerini sağlama konusunda çağrıda bulundu.

SUK başkanı Abdulbasit Seyda tarafından yapılan yazılı açıklamada Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'dan ülkede gerçekleşen karşılıklı kaçırma olayları için acil tedbirler alınması talep edildi.

(AA)
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.