Sultan Abdülaziz Nasıl Katledildi?
Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu 32. Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in katledilişini yazdı.
2. Sultan Abdülhamid Han’ın 4. Kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu şehadetinin sene-i devriyesinde Sultan Abdülaziz’in şehadetini yazdı.
Değerli dostlarım
4 Haziran 1876. Dolmabahçe Sarayı. Saat 04.30.
Boğaz`da şiddetli bir yağmur yağıyordu. Mayıs sonu olmasına rağmen rüzgar öyle sert esiyordu ki neredeyse ağaçlar kökünden sökülüp uçacaktı. Süleyman Paşa komutasındaki 300 harbiye öğrencisi ve Türkçe bilmeyen Arap birlikleri Dolmabahçe Sarayı`nın önüne getirildi. Sarayı kuşatan askerlerin hiçbiri Padişah`ı tahttan indirmek için Dolmabahçe`ye getirildiklerini bilmiyorlardı.
Aynı anda Boğaz`ın diğer yakasında da heyecanlı bir bekleyiş vardı. Cuntacılar Kuzguncuk`ta bir yalıda toplandılar. Ellerinde dürbünle Dolmabahçe`yi izliyorlardı.
Dedem Sultan ABDÜLAZİZ, henüz sabah namazına kalkmamıştı. Tahttan indirileceğini anlayan dedem Sultan ABDÜLAZİZ, hazırlanmaya başladı.
Sultan ABDÜLAZİZ’in tahttan indirilmesinde dört isim öne çıkıyor: `Hal Erkanı` adı verilen bu grup Hüseyin Avni Paşa, Midhad Paşa, Rüşdü Paşa ve Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi`dir.
SULTAN Aziz ve ailesi Dolmabahçe`den Topkapı Sarayı`na nakledildi. Orada ABDÜLAZİZ`i bir sürpriz bekliyordu. Hüseyin Avni Paşa`nın emriyle Abdülaziz`e Üçüncü Selim Dairesi tahsis edilmişti. Bu daire III. Selim`in kılıç ve hançerlerle katledildiği daireydi. Cuntacılar her detayı düşünmüştü.
Feriye Sarayından alınıp Beşiktaş Karakoluna götürülen yaralı Padişahı görmeye İngiltere büyükelçisinin gelmesi ne kadar manidar. Hassa Müşiri Rauf Paşa içeriden o kadar keskin kloroform kokusu almış ki içine fenalık geldiğini söyler. Koca sultanı yıkamayacaklarını anlayan hainler onu kloroform ile bayıltmaya çalışmış ama yine de tam anlamıyla başarılı olamamışlardı.
dedem Sultan ABDÜLAZİZ için hazırlanan ölüm raporunda Sultan`ın intihar ettiği iddia edilmişti.
Askeri doktor Ömer Bey, cesedi görmeden intihar diyemeyeceğini söyleyince Hüseyin Avni Paşa ellerini Ömer Bey`in omuzlarına uzatarak, miralay rütbelerini söktü aldı. Dr. Ömer Bey, ertesi gün Libya`ya sürgüne gönderildi.
Osmanoğullarının sırtına saplanan ne ilk ne de son ihanet bıçağı idi bu hadise. Ama bu âl-i Osmaniler ki bayrağa ve vatana ihanet edenler olduğu müddetçe hep “BEN YANAYIM SÖNSÜN BU İHANET” diyenlerdendir.
Selam ve dua ile vesselam..
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.