TBMM'de kurulan Sporda Doping Sorununu Araştırma Komisyonu'nda açıklanan veriler, Türkiye'deki sporcular arasında doping kullanımının giderek arttığını gözler önüne serdi. Türkiye dahil tüm dünyada 2013'te 2012'ye oranla dopingli çıkan sporcu sayısında artış saptandı. 25 Kasım 2013 itibarıyla Türkiye'de yapılan 2 bin 291 kontrolde 144 doping ihlali saptandı.

Kontrollerde dopingli çıkan 144 sporcunun 49'u halter, 46'sı atletizm, 20'si güreş, 15'i vücut geliştirme, 3'ü üniversite sporları, 3'ü sualtı, 2'si yüzme, 2'si basketbol, 1'i bedensel engelliler, 1'i bisiklet, 1'i futbol, 1'i taekwondo branşlarında lisansı bulunuyor.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında başlatılan alışmanın tamamlanmasıyla doping etkisi yaratan yasaklı maddeler "narkotik" grubuna dahil edilebilecek. Yasal mevzuatta narkotik madde düzenlemesinin yapılmasıyla doping kullanımının ceza hukuku kapsamında değerlendirilmesi de gündeme gelebilecek.

Hakan Şükür'ün doping hatırası

"Doping bir kanserdir" diyen Ak Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, 16 yaşındayken soyunma odasında peçete içerisinde kendisine de doping etkili ilaç verilmek istendiğini o sırada yanında bulunan yabancı bir futbolcunun eline vurduğunu söyledi. Şükür, "Doping hakkında sporcuları bilinçlendirmek sadece bugünün sporcularına değil geleceğin çocuklarına da çok önemli hizmetler sunmaktır" dedi.

144 doping ihlali

Ak Parti İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak başkanlığında toplanan komisyona bilgi veren Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, eğitimsizlik, antrenörlerin sporcu üzerinden sağladığı kazançlar gibi nedenlerle sporcuların doping yaptığını belirtti. Baykan, doping kullanan sporculara yönelik kontrollere ilişkin şu çarpıcı verileri açıkladı:

- 2012'de ABD'de yapılan toplam 8 bin 490 kontrolde 374 doping ihlali ortaya çıktı.
- 2012'de Türkiye'de yapılan toplam 2 bin 233 kontrolde 30 doping ihlali belirlendi.
- 25 Kasım 2013 itibarıyla Türkiye'de yapılan 2 bin 291 kontrolde 144 doping ihlali saptandı.

"Madalya için her yol mübah"

Baykan, Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki doping merkezinin akreditasyonunun kaldırılması sonucunda sporculardan alınan numunelerin Köln ve Atina'daki inceleme merkezlerine gönderildiğini söyledi. Dopingle Mücadele Komisyonu'nun 2011'de 71 numune alırken bu sayının 25 Kasım 2013 itibarıyla bin 219'a yükseldiğine dikkati çeken Baykan, akreditasyonu iptal edilen Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi'nin kısa süre içerisinde yeniden faaliyete geçeceğini belirterek, "Ülke içinde federasyonlar tarafından ortaya konulan 'madalya için her yol mübahtır' anlayışı doping kullanımının artış nedenlerinden biridir" dedi.

Numune alımı ve analizinin 250 dolara mal olduğunu kaydeden Baykan, "Hacettep Üniversitesi'ndeki merkezin yeniden akreditasyon almasıylasıyla başka ülkelerden de numuneler incelenmek üzere Türkiye'ye gelecek. Şu anda dünyada 34 merkez var. Bunun 40 ile sınırlandırılması kararı alındı" diye konuştu.
Doping ihlalinin atletizm, halter, güreş ve vücut geliştirme branşlarında yoğunlaştığını belirten Baykan, "Güreş branşındaki ihlallerin büyük bölümü yağlı güreşe ait olup bu branşta zorunluluk olmadığı halde doping numunesi alımı yapılmıştır. Bakanlığımızca bundan sonraki süreçte yapılan toplantı ve seminerler aracılığıyla dopinge sıfır tolerans verileceğinin altı çizilerek sporculara aktarılacaktır. Bu kapsamda sporcu ve antrenörlere doping konusunda düzenli olarak seminer verilecektir" diye konuştu.

Narkotik kapsamına alınacak

Yasaklı madde kullanımının önüne geçilebilmesi için yasaklı madde/doping ticaretinin ceza hukuku çerçevesinde suç sayılması gerektiğini vurgulayan Baykan, yasaklı maddelerin narkotikler grubuna dahil edilmesi amacıyal Emniyet Genel Müdürlüğü ile görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Yasaklı maddeleri satan internet sitelerine girişin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nca engellenmesi gerektiğine işaret eden Baykan, "WADA tarafından ilk defa doping kullanan sporcunun cezası 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren 2 yıldan 4 yıla çıkarılacak ve alınan örneklerin saklama süresi 8 yıldan 10 yıla çıkarılacaktır" dedi.

Doping artıyor

Tüm dünyada 2013'te 2012'ye oranla dopingli çıkan sporcu sayısında artış saptandığını belirten Baykan'ın verdiği bilgilere göre; Dopingle Mücadele Komisyonu'nca 2011'de 71 sporcudan alınan numunede dopinge rastlanmadı. Komisyon, 2012'de 447 sporcudan 25'inde, 2013'te bin 219 sporcudan 141'inde doping ihlali buldu.
Komisyon dahil federasyonlarca 2013'te yapılan 2 bin 291 sporcuda yapılan kontrollerde dopingli çıkan 144 sporcunun 49'u halter, 46'sı atletizm, 20'si güreş, 15'i vücut geliştirme, 3'ü üniversite sporları, 3'ü sualtı, 2'si yüzme, 2'si basketbol, 1'i bedensel engelliler, 1'i bisiklet, 1'i futbol, 1'i taekwondo branşlarında lisansı bulunuyor.

"Peçete içinde hap verdiler"

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, nezle ve grip ilaçlarında bile doping içerikleri olduğunu söylerken, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, "Küçük çocuklarda özellikle 14-15 yaş grubu çocuklarda ebeveynlerin haberi olmadan Avrupa'dan getirilen doping etkili ilaçlar kullanıldığını biliyorum" dedi.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç, dopingle mücadeleye geç başlandığını vurgularken, "Bir haftada yaklaşık 5 bin sporcu sahaya çıkıyor. Biz ise 2 bin 291 sporcuda kontrol yapabiliyoruz. Neden daha fazla değil? Doping ilaçlarının yüzde 99'u kaçak. Burada bir kaçakçılık sistemi hakim" diye konuştu.

Doping kanserdir

"Doping bir kanserdir" diyen Ak Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, 16 yaşındayken soyunma odasında peçete içerisinde kendisine de doping etkili ilaç verilmek istendiğini o sırada yanında bulunan yabancı bir futbolcunun eline vurduğunu söyledi. Şükür, "Doping hakkında sporcuları bilinçlendirmek sadece bugünün sporcularına değil geleceğin çocuklarına da çok önemli hizmetler sunmaktır" dedi.