SP'den Topbaş'a ağır sorular
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2009 Faaliyet Raporunu değerlendirdiği bir çalışmayı kamuoyu ile paylaştı
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2009 Faaliyet Raporunu değerlendirdiği bir çalışmayı kamuoyu ile paylaştı. Mahalli İdareler Başkanı Av. Muhammet Kaynar tarafından açıklanan raporda Büyükşehir Belediyesi`nin `Kesin hesap` raporlarının kamuoyundan kaçırıldığı iddia edildi. Yapılan açıklama şöyle:
İBB 2009 Faaliyet Raporu 5393 sayılı Belediye Kanununa ve “Faaliyet Raporlarının Hazırlanmasına Dair Yönetmelikte belirtilen şekil ve içerik şartlarına uygun hazırlanmamıştır. Yasal düzenlemelerin zorunlu kıldığı bir kısım bilgilerin verilmemesi sonucu, saydamlık, hesap verebilirlik ilkelerine ters düşülmüştür.
- Faaliyet Raporunda, 2009 Yılı Performans Programı’nda yer alan “Harcama Birimleri Performans Tablolarına” yer verilmemiştir. idare Performans Tablosuna ise üzerinde birçok değişiklik yapıldıktan sonra (sonuçları hoşa gitmeyen performans göstergeleri kaldırılıp, hoşa gidenler eklendikten sonra) yer verilmiştir. idare Performans Tablosunda, idarenin Performansını ortaya koyacak performans göstergelerinde alan ortalaması %85’in altına düşemeyecek şekilde ayarlama yapılarak performans göstergelerine yer verilmiştir.
- 2009 Yılı Performans Programında yer verilen (Harcama Birimleri Performans Tablosunda takip edilebilecek) yüzü aşkın performans hedefi/stratejik adıma ilişkin faaliyet raporunda tek bir satır bilgi verilmemiştir.
- Faaliyet Raporunda, mevzuatın öngördüğü ölçüde yeterli saydamlık, hesap verilebilirlik ilkeleriyle paralel mali bilgilere yer verilmemiştir. Son 5 yılda İBB’nin borcu (iştirakler ve bağlı kuruluşlar hariç olmak üzere) 21,5 kat arttığı halde Faaliyet Raporunda bu hususa ilişkin bilgi bulunmamaktadır. iBB’nin borç stokunu ancak denetim komisyonu aracılığıyla elde edilen Bilanço’dan öğrenebiliyoruz.
- Faaliyet Raporunda hem kurumun borç bilgilerine hem de bağlı kuruluş (İSKİ, İETT vb.) ve iştiraklerin (İGDAŞ, İSPARK vb.) kurumların mali bilgilerine raporda zikredilen mevzuat gereği yer verilmesi gerekirken, bu bilgiler halkımızdan saklanmıştır. İBB Denetim Komisyonu Raporunda elde ettiğimiz bilgilere göre iBB’nin 2009 yılsonu itibariyle borcu İSKİ ve İETT dahil edildiğinde 8.992.070.918 TL’dir.
- iBB’nin mali tabloları incelendiğinde iBB’nin son üç yılda bütçesinin %25-35’i arasında borçlanma yaptığını ve önümüzdeki yıllarda da da bu borçlanma politikasının devam edeceğini görüyoruz. Rakamlar, mevcut yönetiminin uygulamaları sonucu iBB’nin çok büyük bir mali krizle karşı karşıya kaldığını ve artık ne borçlarını, ne de yatırımlarını yönetemediğini göstermektedir.
- Uygulanan yanlış politikalar sonucu ciddi mali sıkıntı içersine giren belediye uzun süredir bağlı kuruluşlarının (iSKi) ve iştiraki olan şirketlerin (iGDAŞ) yardımı ve verdiği borçlar ve katkılar ile ayakta durmaktadır. Belediye yönetimi şimdi de altın yumurtlayan tavuğun kendisine gözünü dikmiştir. iGDAŞ ve iDO’nun özelleştirilmesi çalışmaları bunun ilk belirtisidir. 2009 yılı faaliyet raporunda bu şirketlerin özelleştirilmesi ile ilgili yeterli bilgi yer almamaktadır. Gelecek nesillerin teminatları plansız ve programsız uygulamaların, imaj belediyeciliği için yapılan lüzumsuz harcamaların kurbanı olacaktır.
- istanbul Büyükşehir Belediyesinin ve ilçe belediyelerinin içine düştüğü mali kriz, varlıkların satışı ile değil, zihniyet değişimi ile aşılabilecektir. Belediyelerin bugün geldiği nokta,maalesef 1994 yılı öncesi ile aynıdır. Belediye yönetimi, plansız ve kötü yönetiminin faturasını istanbul halkına ödetmekten, gelecek nesillerimizin kaynaklarına ipotek koymaktan vazgeçmelidir.
- Faaliyetlere ilişkin Bilgi ve Değerlendirmeler “ Bölümü incelendiğinde iBB bütçesinden en büyük payı alan yatırım kalemleri (Bütçenin %51) 2008 yılına 2009 yılında birçok kalemde hiçbir katkı yapılmadığını, onlarca projenin 2008 hatta 2007’den beri aynı fiziki gerçekleşme durumunda olduğu görülmektedir. Gider bütçe gerçekleşmesinin %99’a yakın çıkmasına rağmen yatırımlarda / faaliyetlerde aynı performansı görememekteyiz. Bu bize şu soruyu sordurtuyor? Kedi buradaysa et nerede? Faaliyet raporunda 2009 yılında yapılmış elle tutulur bir tane büyük ölçekli yatırım yok, ancak öngörülen bütçenin tamamının harcanmış olduğu görülmektedir.
- Faaliyet Raporunda sunulan veriler mevzuatta belirtildiği üzere “bir mali yılın faaliyet sonuçlarını gösterecek” ve “yıllar arasında mukayeseye imkân verecek” şekilde “yıllık” olarak sunulmamıştır. Veriler önceki yıllarla birlikte verilmiştir. 2009 yılında önceki yıllara hangi katkının yapıldığı belli değildir. Yıllar arasında mukayeseye imkân verecek şekilde hazırlanan birkaç tablo da incelendiğinde (park-bahçe yeşil alan çalışmaları, asfalt-yol bakım onarım çalışmaları gibi) üretilen hizmet miktarlarının nerdeyse bütün kalemlerde 2008’den pek çok kalemde de önceki yıllardan geride olduğu görülmektedir.
- Faaliyet Raporunda önceki yıllarda yapıldığı belirtilen kavşak, alınan feribot vb. birçok hizmetin/yatırımın 2009 yılında da yapıldığı belirtilmektedir. Söz konusu faaliyet/ proje ya önceki yıllarda yapılmış, ancak sehven 2009 yılında gösterilmiş; ya önceki yıllarda tamamlanmamış 2009 yılında tamamlanmış ancak performansın yüksek çıkması için yapılmış gibi gösterilmiş, ya da birden çok sefer yapılmış olması gerekir. ilk durumda sadece Faaliyet Raporu hazırlamakla sorumlu bir daire başkanlığı bulunan iBB için hafiflik, ikinci durumda dürüstlük ilkesinin zedelenmesi, üçüncü halde ise kaynak israfı söz konusudur. Her üç durum da iBB gibi bir kurum için kabul edilemez.
- Faaliyet Raporunda önceki yıllarda 2009, 2010’da bitirilmesinin planlandığı projeler, 2009 yılı faaliyet raporunda daha sonraki yıllara (2011, 2012, 2014 vb) ötelenmiş olduğu görülmektedir. Ancak yatırım ve projelerdeki bu zamanla ilgili hedeflerden sapmalarla ilgili bilgi verilmemektedir. Bu yatırım ve projelerin başlangıcını ve ilk hedeflenen tamamlanma tarihlerini bilmeyenler için iBB’nin performansını tespit etmek açısından yanıltıcı olmaktadır. Ayrıca yatırım bütçesinin neredeyse her yıl %100’e yakın oranda gerçekleştiğini değerlendirecek olursak şu soru akla geliyor: Harcanan bu paralar nereye gidiyor?
- İmar planları titizlikle hazırlanmalı ve uzun süreli olmalıdır. imar planları kamu yararı ve şehircilik ilkeleri gereği tabiî ki değiştirilebilir. Ancak, büyük emek ve masraflarla yapılan imar planları, kamu yararı, imar ilkeleri yönünden zorunluluk olmadan parsel bazında yoğun olarak değiştirildiği gözlenmektedir. Siyasi amaçlar ve subjektif ölçülerle yapılacak her değişiklik imar planlarındaki bütünlüğü bozmakta, plan yapılırken hedeflenen amaçlara ulaşılamama sonucunu doğurmaktadır. imar plan tadilatları, imar planlarındaki olumsuzlukları düzeltmek yerine, adrese teslim rant kapısı oluşturma imkanı olarak kullanılmaktadır. iehirde olası muhtemel depremde insanlara kaçacak alan dahi bırakılmamıştır.
- Önceki yıllar Faaliyet Raporlarında inşaatı devam ettiği belirtilen birçok yatırım ve proje 2009 yılı Faaliyet Raporunda inşaatı devam edenler veya inşaatı bitenler arasında yer almamaktadır. Kısaca bazı yatırım ve projelerin buhar olduğu görülmektedir. Bu durum özel bir açıklaması yoksa iBB’nin yatırımlarını takip etmekten aciz hale geldiği anlamına gelmektedir.
- Faaliyet raporlarında ilgili mevzuat gereğince idarenin kendi mali bilgilerine, borç ve alacaklarına yer verildiği gibi bağlı kuruluş ve iştiraklerinin bu bilgilerine de yer verilmesi gerekirken, sadece gelirlerine ilişkin bir tablo verilerek yasak savılmış, ancak bu kurumların ne kadar borçlu oldukları vb. kritik hiçbir bilgi verilmemiştir. ilginç olan husus şudur ki mali bilgiler verilmezken faaliyetler kısmında iETT, KiPTAŞ, iGDAŞ vd.’lerinin faaliyetlerine ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Bu kendisiyle tutarlı olmayan bir yaklaşımdır. Mali Bilgiler kısmında yer vermediğin, bağımsız başka bir kurumdur dediğin kurumun faaliyetlerine yer verilmesi kendi içersinde tutarsızlıktır.
- Büyükşehir belediyesinin 2009 yılı Faaliyet Raporunu incelediğimizde doğal afetler ile ilgili yeterli çalışma yapılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 1999 yılında meydana gelen Kocaeli ve Düzce merkezli 2 deprem sonrası istanbul merkezli büyük depremin muhtemel olduğu, mevcut şehir yapısı, yapı stoku ile bu depremin vereceği hasarın ve kayıp sayısının çok fazla olacağı konu ile ilgili olanlar tarafından ısrarla vurgulanmaktadır. Ancak istanbul’u yönetenler bu konuda yeterli sorumluluk üstlenmemişler, gerekli önlemleri almamışlardır. Deprem ülkemizin ihmal edilemez bir gerçeğidir. Ancak büyükşehir belediyesi yönetimi tarafından alınan tedbirler göstermelik olmaktan öteye geçememiş, deprem gerçeği unutulmuş/unutturulmuştur. 2009 yılında meydana gelen sel felaketleri Faaliyet raporunda bu konuya hiç temas edilmemesi belediye yönetiminin gerçekleri görmeme ve başarısızlığı gizleme konusundaki tavrının açık işaretidir. Yine Zeytinburnu ilçesinde meydana gelen patlama sonrası ortaya çıkan kayıplar ve bu şehri yönetenlerin ihmali açıkça ortada iken benzeri sorunların yaşanmaması için ne tür önlemler alındığına dair hiçbir bilgi yoktur.
- Stratejik Plan doğrultusunda hazırlanan 2009 Performans Programında belirlenen hedeflerin ne ölçüde gerçekleştiğini / kurumun performansını ortaya koyacak olan Harcama Birimleri Performans Programına yer verilmemiştir. Faaliyet Raporunda Performans Programında yer alan Performans Hedeflerinden %52’sine, Performans Göstergelerinden ise sadece %37’sine ilişkin verilere ( bu verilerin güvenilirliği de ayrı bir tartışma konusu) yer verilmiştir. Dolayısıyla 2009 Faaliyet Raporu Stratejik Plan ve Performans Programıyla ilişkilendirilme bakımından da eksiktir, yetersizdir. Raporda Performans Programında belirlenen hedeflere ilişkin güvenilir ve sağlıklı performans sonuçlarına yer vermekten kaçınılmıştır.
- iBB Kesin Hesap Bilgilerini yasal zorunluluğa rağmen iBB meclis üyelerine dağıtmadan, mecliste kabul edilmesini sağlamıştır. Kesin Hesap Raporlarının yasal zorunluluklara rağmen meclise ve dolayısıyla kamuoyuna sunulmaktan kaçınılması ayrıca dikkatten kaçırılmaması gereken bir husustur.