BALIKESİR'in Bandırma ilçesi'nde konuşan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Türkiye'yi sindireceksiniz, korkutacaksınız. Allah şahit bunun hesabını vereceksiniz. Bu ülkenin enerjisini, kardeşliğini bir vesile tasfiye etme konusunda ortaya konulan yıkım ekibinin hesabını vereceksiniz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu seçim çalışmaları kapsamında Balıkesir'in Bandırma ilçesinde sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, köy ve mahalle muhtarlarıyla sabah kahvaltısında bir araya geldi. Konuşmasında cemaate yüklenen Soylu, "Bir ülkenin başbakanını, yöneticilerini tehdit ve şantaj altına koymak, sabahtan akşama kadar salvolarla beraber sosyal medyadaki yalanlarla itibarsızlaştırma girişimleriyle karşı karşıya bırakmak, hangi vicdanın hangi din kuralının gereğidir" dedi.

"CHP'Yİ NASIL DESTEKLERSİNİZ?"

Soylu "Türkiye'yi sindireceksiniz, korkutacaksınız. Allah şahit bunun hesabını vereceksiniz. Bu ülkenin enerjisini, kardeşliğini bir vesile tasfiye etme konusunda ortaya konulan yıkım ekibinin hesabını vereceksiniz. Siz nasıl CHP'yi desteklersiniz? Bunun hesabını verin. Bu ülkede dininden dolayı sabahtan akşama kadar işkence yapan siyasi partiyi nasıl desteklersiniz? İstanbul'da Mustafa Sarıgül'ü nasıl destekleyeceğinizi ortaya koyarsınız. Güzel bir cemaatin alt yapısını buna nasıl kanalize edersiniz? CHP desteklenebilir bir siyasi parti değildir. Siz CHP ile nasıl kol kola alabilirsiniz" dedi.

"TAYYİP ERDOĞAN GİDERSE DEVLETİ KİM YÖNETECEK?"

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gitmesi halinde ülkeyi kimin yöneteceğini soran Soylu, şöyle devam etti:

"Tayyip Erdoğan gitti bu ülkeyi kim yönetecek. Kılıçdaroğlu mu? Tayyip Erdoğanve bu hükümete kininden başka bir şey görmeyen Devlet Bahçeli mi yönetecek? Kim bu ay yıldızlı bayrağın her noktada dalgalanmasını sağlayacak. Siz mi dışarıdan yöneteceksiniz? Bize niye yıllarca bunlarla beraber olduğumuzu soruyorlar. Biz 76 milyon 600 bin kişiye eşit mesafede olmak zorundayız. Biz siyaset yapıyoruz. Daha düne kadar biz şikayet etmedik mi insanları etnik ve diniş düşüncelerinden dolayı yaftalıyorlar diye. Biz bunun için 12 Eylül referandumunu yapmadık mı? Biz 12 Eylül referandumunu bir derin devlet gitsin yerine bir derin devlet gelsin diye yapmadık. Buradan herkesi vicdana ve ortak akla davet ediyorum. Dün Türkiye'nin başına getirilmeye çalışılanlar bu gün de benim ülkemin ve insanımın başına getirilmeye çalışılıyor."