Süleyman Soylu,  "Eğer bu toprakları çok seviyorsanız, ülkenin vergileri ile yapılan şantiyelere baskın yapmayın, araçlarını bir bir oradan bir şekilde başka bir yere nakletmeyin" dedi.

Partisinin bayramlaşma programına katılmak üzere karayoluyla Hakkari'ye gelen AK PartiGenel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti İl Başkanı Abdulmutalip Özbek ve partililer tarafından karşılandı.

Türkiye'nin hayal edilemeyecek, edilemeyenlerle buluştuğunu aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Kobani'de (Ayn el Arap) ortaya çıkan meselelerden sonra sınırımıza gelen insanlar konusunda acaba Türkiye ne yapacak dendi. Türkiye Suriye'den gelen vatandaşları aldı. 1,5 milyon insanı Türkiye'ye getirdi. Bunları kucakladı. Bunlara aş, iş, sıcak yuva sağlamaya çalıştı ama Kobani'den gelenlere karşı nasıl bir süreç ortaya koyacak diye bir düşünceyi herkes geliştiriyor. Bir taraftan fitne çıkarmak isteyenler, fesat ortaya koymaya çalışanlar 'Türkiye almayacak, Türkiye sırtını dönecek ve bir şekilde IŞİD'e karşı bunlara yönelik bir insanlık davranışını ortaya koymayacak' diye maalesef Türkiye'ye haksız bir yargı ortaya koyarak Türkiye'yi değerlendirmeye çalıştılar. 3 günde 140 bine yakın insana Türkiye güvenli ve huzurlu bir kapı oldu."

"Türkiye ihtiyacı olana sırtını dönmedi"

Suriye'de Esed zulmünden kaçan kadınları tecavüz edilmesin, çocukları öldürülmesin diye Türkiye'nin ihtiyacı olanlara sırtını dönmediğini belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Biz bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Ne yapacaktık yani. Yan tarafımızdaki evde yangın çıktığı zaman bir şekilde perdemizi kapatıp aman ne halleri varsa mı diyecektik. Yan tarafımızdaki komşumuzun başına bir musibet geldiği zaman kulaklarımıza tıkaç tıkayıp 'Aman ben duymayayım, görmeyeyim, bunlardan haberim olmasın' diye arkamızı mı dönecektik. Hayır bize bizim medeniyetimizin, dinimizin, millet olma anlayışımızın bıraktığı bütün değerlerle birlikte bilmenizi istiyorum ki o insanlara kucak açtık. Bugün Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Dünyanın bütün insanlık örgütleri ve insanlık kuruluşları dahil Türkiye'nin ortaya koymuş olduğu cansiparane bu misafirperverliğe bu insanlık tarihine altın harflerle yazılacak bu davranışa ciddi bir şekilde şapka çıkarmaktadır, takdir etmektedir Türkiye'yi."

"Çözüm süreciyle anaların ağlamasını bitirdik"

Soylu, çözüm sürecine de değinerek, kimsenin Türkiye'yi ve milletin toprağına olan sadakatini denemeye kalkmaması gerektiğini belirterek, "Şunu açık yüreklilikle ifade ediyorum. Türkiye çözüm süreci adı altında belki de demokrasimizin, ülkemizin gelişmesinin ve zenginleşmesinin en önemli evresine girmiştir. Her ne pahasına olursa olsun Türkiye bundan vazgeçmeyecektir. Bu toprağa düşmanlık etmeye çalışanlara karşı Allah, bu topraklar, bize miras kalan bu büyük medeniyet şahittir ki biz barış, sevgi ve hizmet ekeceğiz" diye konuştu.

Ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar. Ne ortaya koymaya çalışırlarsa çalışsınlar Türkiye'yi yolundan döndüremeyeceklerini vurgulayan Soylu, şunları söyledi:

"Türkiye'de bugün siyasi iradeyi ortaya koyan yöneticileri yollarından döndüremeyecekler. Öyle üç beş baskı ile acaba milletin bir şekilde aklını çelebilir miyiz, bu çözüm sürecini bir şekilde sabote edebilir miyiz, çelme takabilir miyiz diyenlere bir şey söylemek istiyorum. Biz çözüm süreci ile beraber anaların ağlamasını bitirdik ama şimdi çözüm süreci ile birlikte zengin ve güçlü bir Türkiye, öncü bir Türkiye oluşturacağız. Biz milletin bize ne mesaj verdiğini biliyoruz. Millet bize diyor ki 'Onların oyunlarına gelmeyin. Bu ülkede birlik ve beraberliği sağlayın. Çocuklarımıza iş, aş istiyoruz. Yüksek teknoloji üreten bir Türkiye istiyoruz. Evlatlarımızın, kızlarımızın mürüvvetlerini görmek istiyoruz ve zengin bir Türkiye oluşturmak istiyoruz."

Soylu, bölücü terör örgütü PKK'ya da seslenerek, "Eğer bu toprakları çok seviyorsanız. Eğer bu topraklarla ilgili bir bağınız varsa bu ülkenin vergileri ile yapılan şantiyelere baskın yapmayın. O şantiyenin araçlarını bir bir oradan bir şekilde başka bir yere nakletmeyin. Hasta insanımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın Türkiye'nin her yerinde, dünyanın her yerine ulaşabileceği Yüksekova Havaalanı'nı engellenmeyi değil, onun daha iyi yapılmasını temin edebilen bir akla davet ediyoruz sizleri. Hizmette rekabet edelim. Silahlı bir mücadeleyle değil. Biz çözüm sürecini başlattık ve kim ne derse desin. Kim ortak olursa kim ortak olmasa da sonuna kadar bu ülkede çözüm sürecini devam ettireceğiz inşallah" şeklinde konuştu.