Sosyalistler'den Baykal'a Eleştiri
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) ikinci büyük grubu Sosyalistlerden Baykal'a mesaj var....
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Demokratların grup toplantısına katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Deniz Baykal’a, parlamenter Stavros’tan eleştiri geldi.
Brüksel’deki temasları ve etkinlikleri çerçevesinde Avrupa Parlamentosu Sosyalist Demokratların grup toplantısına katılan ve burada parlamenterlere bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasında AB'den Türkiye'ye tamamen yanlış perspektiflerle bakıldığını ifade ederek, sanki bir tarafta laik, otoriter, AB'ye karşı çıkan, reform istemeyenlerin olduğu diğer bir tarafta da AB taraftarı, reformistlerin olduğu kanısı oluştuğunu belirtti.
Bunun son derece yanıltıcı bir bakış açısı olduğunu dile getiren Baykal, CHP olarak herkesten daha çok AB taraftarı olduklarını, daha çok demokrasi ve özgürlük istediklerini, herkesten daha çok serbest piyasa ekonomisini savunduklarını ve daha liberal hayat tarzını istediklerini ileri sürdü. “Bunları isterken laik yaşam tarzımızı feda etmek istemiyoruz” diyen Baykal'ı Parlamenter Stavros Lambrinidis ağır şekilde şu sözlerle eleştirdi:
“Sayın Baykal, demokrasiyi savunma, insan hak ve özgürlüklerini genişletme noktasında ilginç bir konuşma yaptınız ancak sizin de bildiğiniz gibi geçen son birkaç yılda partinizin bu konulara yaptığı katkılara ilişkin ciddi endişelerimiz oluştu. Siz Erdoğan'ın meclise girebilmesi için önce gerekli düzenlemelerin önünü açtınız ancak daha sonra Erdoğan'a ve partisine siyasi yasak getirilmesi için çalışan grubun ön saflarındaydınız ve bu tip anti-demokratik uygulamaları eleştiren Avrupa Komisyonu, Konseyi ve içinde bu grubun da olduğu Parlamento'yu hedef aldınız, suçladınız. 301'in değişmesi için gerekli yasa tasarısını reddettiniz. Bizim demokrasi ve çoğulculuk adına önem verdiğimiz ve başarı saydığımız TRT 6'nın kurulmasına muhalefet ettiniz. Buraya gelip bir şeyler söylüyorsunuz ama Türkiye'deki hareketleriniz ve söylemleriniz oldukça farklı. Burada söylediklerinizin önemi hayli küçükken Türkiye'de neler söylediğiniz çok daha önemli. Biz gerçekten size ülkenizde demokrasinin savunucusu ve destekçisi olarak güvenebilir miyiz?”
Basın mensuplarının görüntü almasına izin edilmeyen grup toplantısı sonrası kameraların karşısına geçen Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz ise Anayasa paketinin tek tek maddeleriyle ilgili bir yargıda bulunmasının son derece zor olduğunu ve Türkiye'nin demokrasisini ileriye götürecek değişiklikler yapılmış olsa da genel paket halinde birbiriyle alakasız konuların oya sunulması prensibine karşı olduklarını ifade etti. Schulz şunları söyledi: “Türkiye'deki tartışma temelinde ülkenin modern, demokratik ve çoğulculuk yapısına ilişkin bir tartışmadır. Biz gerçek içerikle taktik arasındaki farka bakarız. Görüyoruz ki bazı konular daha çok taktik olarak yürüyor.”
Ergenekon konusuyla da ilgili konuşan Schulz, CHP’nin konuyla ilgili değerlendirmelerini bildiğini ve takip ettiğini belirterek, onların görüşlerini not ettiklerini ancak şu an ki haliyle davada ve yargıdaki bağımsızlığa şüphe duymak için bir neden görmediğini açıkladı.
Schulz'dan sonra konuşan Baykal da görüşmelerin son derece yararlı geçtiğini ve temasların verimli olduğunu söyledi. Baykal bundan sonraki senelerde de benzer görüşmelerin devam edeceğini kaydetti.
Brüksel’deki temasları ve etkinlikleri çerçevesinde Avrupa Parlamentosu Sosyalist Demokratların grup toplantısına katılan ve burada parlamenterlere bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasında AB'den Türkiye'ye tamamen yanlış perspektiflerle bakıldığını ifade ederek, sanki bir tarafta laik, otoriter, AB'ye karşı çıkan, reform istemeyenlerin olduğu diğer bir tarafta da AB taraftarı, reformistlerin olduğu kanısı oluştuğunu belirtti.
Bunun son derece yanıltıcı bir bakış açısı olduğunu dile getiren Baykal, CHP olarak herkesten daha çok AB taraftarı olduklarını, daha çok demokrasi ve özgürlük istediklerini, herkesten daha çok serbest piyasa ekonomisini savunduklarını ve daha liberal hayat tarzını istediklerini ileri sürdü. “Bunları isterken laik yaşam tarzımızı feda etmek istemiyoruz” diyen Baykal'ı Parlamenter Stavros Lambrinidis ağır şekilde şu sözlerle eleştirdi:
“Sayın Baykal, demokrasiyi savunma, insan hak ve özgürlüklerini genişletme noktasında ilginç bir konuşma yaptınız ancak sizin de bildiğiniz gibi geçen son birkaç yılda partinizin bu konulara yaptığı katkılara ilişkin ciddi endişelerimiz oluştu. Siz Erdoğan'ın meclise girebilmesi için önce gerekli düzenlemelerin önünü açtınız ancak daha sonra Erdoğan'a ve partisine siyasi yasak getirilmesi için çalışan grubun ön saflarındaydınız ve bu tip anti-demokratik uygulamaları eleştiren Avrupa Komisyonu, Konseyi ve içinde bu grubun da olduğu Parlamento'yu hedef aldınız, suçladınız. 301'in değişmesi için gerekli yasa tasarısını reddettiniz. Bizim demokrasi ve çoğulculuk adına önem verdiğimiz ve başarı saydığımız TRT 6'nın kurulmasına muhalefet ettiniz. Buraya gelip bir şeyler söylüyorsunuz ama Türkiye'deki hareketleriniz ve söylemleriniz oldukça farklı. Burada söylediklerinizin önemi hayli küçükken Türkiye'de neler söylediğiniz çok daha önemli. Biz gerçekten size ülkenizde demokrasinin savunucusu ve destekçisi olarak güvenebilir miyiz?”
Basın mensuplarının görüntü almasına izin edilmeyen grup toplantısı sonrası kameraların karşısına geçen Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz ise Anayasa paketinin tek tek maddeleriyle ilgili bir yargıda bulunmasının son derece zor olduğunu ve Türkiye'nin demokrasisini ileriye götürecek değişiklikler yapılmış olsa da genel paket halinde birbiriyle alakasız konuların oya sunulması prensibine karşı olduklarını ifade etti. Schulz şunları söyledi: “Türkiye'deki tartışma temelinde ülkenin modern, demokratik ve çoğulculuk yapısına ilişkin bir tartışmadır. Biz gerçek içerikle taktik arasındaki farka bakarız. Görüyoruz ki bazı konular daha çok taktik olarak yürüyor.”
Ergenekon konusuyla da ilgili konuşan Schulz, CHP’nin konuyla ilgili değerlendirmelerini bildiğini ve takip ettiğini belirterek, onların görüşlerini not ettiklerini ancak şu an ki haliyle davada ve yargıdaki bağımsızlığa şüphe duymak için bir neden görmediğini açıkladı.
Schulz'dan sonra konuşan Baykal da görüşmelerin son derece yararlı geçtiğini ve temasların verimli olduğunu söyledi. Baykal bundan sonraki senelerde de benzer görüşmelerin devam edeceğini kaydetti.
Toplantının ardından Sosyalist gruptan yapılan açıklamada, "Aday ülke olarak Türkiye, iki temel ilke olan laiklik ve demokrasiye bütünüyle saygı göstermelidir ve bizler sayın Baykal ve partisinden Türk makamlarını bu doğrultuda teşvikte Avrupalı bir rol oynamasını bütünüyle umuyoruz" denildi.
Açıklamada, "Ordu, laik devlet ve demokrasiyi koruyamaz. Türk ordusunun herhangi bir şekilde siyasi hayata müdahalesi ters etki doğurur ve kabul edilemez. Bu mesaj, Türkiye'de herkes tarafından açıkça anlaşılmalıdır" ifadeleri kullanıldı. ajanslar
