"Sonu Mübarek gibi olacak"
BDP’li Kışanak partisinin TBMM grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
AKP’nin faşizan uygulamaları nedeniyle her grup toplantısına gözaltı haberleri ile başladıklarını söyleyen Kışanak son KCK operasyonunda aralarında çok sayıda hukukçunun da bulunduğu yaklaşık 60 kişinin gözaltında olduğunu kaydetti. Bu operasyonun daha önce yapılan operasyonlara göre ek bir mesajı olduğunu ileri süren Kışanak, "Şimdiye kadar doğrudan partimize, demokratik siyasete, demokrasi güçlerine yönelik hukuk dışı faşizan bir sistemin uygulamalarıyla gözaltı operasyonları yapıldı. Dün gece, bunlara basın kurumları ve hukuk büroları eklenerek adeta, bu faşizan uygulamalarla karşı savunma imkanı da ortadan kaldırılmak isteniyor" değerlendirmesi yaptı. "Uyduruk" olarak nitelendirdiği KCK operasyonlarında binlerce insan tutuklanırken ‘bu insanlara kendinizi savunma hakkınız bile yok’ denildiğini kaydeden Kışanak, bunun faşizm ötesi bir uygulama olduğunu ileri sürerek şunları söyledi:
İstiklal Mahkemelerini, 12 Eylül darbe dönemini aratmayan, ortaçağdaki sistem gibi, Başbakanın iki dudağı arasına sıkıştırılmış yargı sistemiyle Türkiye yönetilmeye çalışılıyor. Başbakan psikolojik savaş borazanına döndü. Böyle bir kara leke daha çok buna karşı sessiz kalan, bunu uygulayan yaptıran zihniyetlerin üzerinde olacaktır. Hükümet ve Başbakanın alnındaki kara lekeyi silebilecek bir şey yoktur."
-"ERDOĞAN’IN SONU MÜBAREK OLACAK"-
Başbakan Erdoğan’ın "Suçsuz yere kimse alınmıyor" yönünde sözlerine atıfta bulunan Kışanak, "Nereden biliyorsun Başbakan? Soruşturmayı sen mi yürüttün, savcı mı, polis misin" diye sordu. Operasyonlarla ilgili talimatı Başbakan Erdoğan’ın verdiğini ileri süren Kışanak, "Başbakan Ankara’dan listeyi hazırlayıp veriyor, polis bu talimatları yerine getiriyor. Dün yine bakanlarıyla bir araya geldi, kafa kafaya verdiler, biz gözaltına alıyoruz, tutukluyoruz, yeniden örgütleniyorlar, bize boyun eğmiyorlar, bu defa da basını ve hukukçuları susturalım diye karar aldılar gece yarısı operasyonları yaptılar" dedi. Başbakan Erdoğan’ın hazırladığı sipariş listeleriyle bu operasyonların yapıldığını savunan Kışanak, "Başbakan şunu aklının bir kenarına yazsın. Bu yaptığı zulmün bedelini misliyle ödeyecektir. Bu halka bunu reva görenlerin sonu, sandığa gömülmektir, bunu reva görenlerin sonu Mübarek’in sonudur. Sayın Başbakan Zulümle abad olunmaz. Bu kadar çığırından çıkmış haddi hesabı sorulamayacak kadar seviyesizleşmiş sistemle zulmederseniz, bunun sonu benzer uygulamaları yapanların akıbetiyle aynı olacaktır" dedi.
-"İÇİŞLERİ BAKANININ EN YAKIN DOSTU KATLİAM SANIĞI EL BEŞİR"-
Kışanak, tutuklanan bazı kişilerin yakınlıklarıyla ilgili tutuklama sürecine meşruiyet kazandırma amacı güden açıklamalar yapıldığını ileri sürerek, "Ersanlı’nın geçmişiyle uğraşarak bu tutuklamalara meşruiyet sağlamaya çalışıyorlar. Ersanlı’nın geçmişinde demokratik mücadele, eşitlik arayışı var. Bunlar suç değil, ülkenin demokratikleşmesi için ödenen bedellerdir" dedi. Bakan Şahin’in Meclis’teki fezlekelerinde kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, evrakta sahtecilik gibi yüz kızartıcı suçlar olduğunu kaydeden Kışanak, "Utanılacak tablo. Biz zulüm görebiliriz, ama alnımız ak. Kimseni malını çalmadık devletin kaynaklarını çarçur etmedik gemicikler almadık. Demokrasi özgürlük gelmesi barış için mücadele ettik. Bunları suç sayıyorsanız bu suçları işlemeye devam edeceğiz" dedi.
Kışanak hısım-akraba konuşulacaksa bir tanecik bakan, katliam suçundan aranan, sanık Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in en yakın dostudur. AKP iktidarı ile Ömer Beşir arasında köprü vaziyetinde kişidir. Bugün yaşadıklarımızın perde arkasını gösteren en iyi fotoğraf bu" değerlendirmesinde bulundu.
-"CANİLİĞİN DANİSKASI BUDUR"-
Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın BDP’li kadın milletvekillerine yönelik sözlerine de yanıt verdi. Erdoğan’ın saldırgan bir üslupla, haddini aşan cümleler kullandığını savunan Kışanak, "Sayın Başbakan senin iktidarın döneminde tam 129 çocuk katledildi. Bir tanesinin bile sorumluları yargıya, adalete hesap vermiyor. Çünkü Başbakandan talimat alıyorlar. Caniliğin daniskası budur" dedi. BDP’li kadın siyasetçilerin hayatlarında bir tek karıncayı bile incitmeyen demokrasi havarileri gibi yaşadıklarını iddia eden Kışanak, "Ceylan Önkol’un katillerinden hesap sormayan bir Başbakan canidir. Mehmet Uygun’un katillerinden hesap sormayan Başbakan katildir" dedi.
-"KADINA YÖNELİK ŞİDDET KRİMİNAL SUÇ DEĞİL, ZİHNİYET SORUNU"-
Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin arkasında erkek egemen zihniyetin olduğunu, kadına yönelik şiddette Türkiye’nin rekor kırmasının gerisinde de bu zihniyeti besleyen üç çocuk gibi açıklamaların olduğunu ileri süren Kışanak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i de eleştirdi. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda açıklanan kelepçe gibi tedbirleri "Sanki ortada kriminal suç var, ona göre tedbir bulup önleyeceğini sanıyor" diye eleştiren Şahin, "Ortada kadını eşit yurttaş olarak görmeyen özgürlüğüne tahammül etmeyen bir zihniyet var, bu zihniyete karşı mücadele etmedikçe, polisiye tedbirlerle kadına yönelik şiddeti önlemek mümkün değildir" dedi.
-"DOĞAL AFET DEĞİL YÖNETİM AFETİ"-
Van depremiyle ilgili Başbakan Erdoğan’ın "Yaza kadar dayanın" dışında somut bir sözü olmadığını ileri süren Kışanak soğuktan ölen çocuklara dikkat çekerek, "Bu çocukların katili doğal afet değil, yönetim afetidir, iktidar afetidir" dedi. Başbakan’a demagoji yapmaktan çıkıp kamu kaynaklarını elinde bulunduran Başbakan olduğunu hatırlamasını isteyen Kışanak, "Başbakan Van’ı afet bölgesi ilan etmeyerek, bu afetin maddi sorumluluğundan kaçmaya çalışıyor. Afet bölgesi ilan edilse ortaya çıkan zararları devlet karşılayacak. Devlet bu zararları karşılamamak için afet bölgesi ilan etmiyor. ‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir’ hesabıyla seçime bir yıl kala Van’da şov yapmak için para biriktirmeye çalışıyor" diye eleştirdi.
-"BEDELLİ YASASI DEVLETE PARA TOPLAMA YASASI"-
Başbakan Erdoğan’ın ayrıntılarını açıkladığı bedelli askerlik de Kışanak’ın gündemindeydi. 30 yaş üstü 30 bin lira açıklaması ile Başbakan Erdoğan’ın 8 ay önce söylediği ‘Parası olan bastıracak kurtulacak, olmayan askerlik yapacak’ yönündeki sözlerini tekzip ettiğini söyledi. Açıklanan bedelli koşullarının parası olanın askerden kurtulacağı bir formül olarak halka sunulduğunu belirten Kışanak, gelecek kaynakla ilgili, "Acaba büyük bir ekonomik kriz mi kapıda, yoksa daha büyük savaş harcaması mı kapıda. Niye böyle telaşla kaynak arayışı içindeler" diye sorduklarını kaydetti. Bedelli askerliği kaynak arama çabası olarak nitelendiren Kışanak, "Bu zorunlu askerlikten dolayı ortaya çıkan mağduriyeti giderecek düzenleme değil. Bu devlete para toplama yasasıdır. Topladıkları bu parayı, kamuoyu tepkisini gizlemek için, asker polis ailelerine vereceklerini söylüyorlar. Ama çok azı sosyal makyaj işine gidecek geri kalanı AKP’nin ihtiyacı neyse ona harcanacak. Biz zorunlu askerliğin kaldırılması ve vicdani ret ile kökünden tamamen çözülmesi için mücadele yürüteceğiz" dedi.
-"DERSİM’LE İLGİLİ GENELKURMAY ARŞİVİNİ AÇ, HALKTAN ÖZÜR DİLE"-
Kışanak, CHP’li Hüseyin Aygün’ün sözleriyle gündeme gelen Dersim tartışmasıyla ilgili devlet politikasının sonucu olarak bir katliam yaşandığını, devlet yönetimindeki herkesin de bundan sorumlu olduğunu söyledi. Tartışmanın "Kim sorumluydu" noktasında yürütülmesinin gerçeği kapatmak ve gizlemek amacı taşıdığını ileri süren Kışanak, "Bu zihniyetle hesaplaşmadan, yüzleşmeden, tekçiliği ve katliamcılığı reddetmeden, kimse Dersim katliamının hesabını soramaz. Ortada olsa olsa bizim yaşadığımız acılar üzerinden yürütülen siyasi polemik ve siyasi rant kalır" dedi.
"Dersim katliamı" ile ilgili gizli kategorisinde olan Genelkurmay’daki belgelerin de açılmasını isteyen Kışanak, "Sen Başbakan olarak sorumluluğu al, talimatını ver. Hani askeri vesayeti kaldırmıştı. Genelkurmay arşivini aç, halktan özür dile. Devlette devamlılık esastır. Hitler’in katliamında özür dileyen kimdi, kendisi miydi" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.